“UZAK ŞEHİR” DİZİSİNİN SADAKAT’İ GONCA CİLASUN: “BİZ BU TOPRAKLARDA DÖVE DÖVE SEVİYORUZ”
Ama bu topraklardaki pek çok kadın öyle değil mi? Pek çok insan öyle değil mi? Sevilmeyi istiyoruz ama ne dilimizle ne bedenimizle bunu gösterebiliyoruz. Biz bu topraklarda kendimizi, hayatımızı, güzelliklerimizi hırpalaya hırpalaya yaşıyoruz. Döve döve seviyoruz. İte kaka sarılıyoruz,” diyor ve ekliyor: “Bunları iyileştirebilmenin ya da en azından makul hâle getirebilmenin yolu, mümkün olduğu kadar bunu düz, doğru, açıkça gösterebilmek. Sadakat bu yüzden benim için çok kıymetli.” Röportajın tamamı, Ağustos 2025 sayısında !
İstanbul Times Haber Ajansı - Hüseyin Çetiner
“Sadakat kötü birisi değil”
Geçtiğimiz dizi sezonunun en sevilen “kötüsü” olan Sadakat Albora karakteriyle dikkatleri üzerine çeken Gonca Cilasun “Sadakat kötü birisi değil. Sadece dili sert, bedeni sert. Gülümsemesi bile sınırlı. Kadın birine bir defa gerçekten gülmüş, gönlünü açmış, adam da onu hamile hâliyle uçurumdan itmiş. Nasıl gülsün?” diyor. Başarılı oyuncu, Sadakat’in elleri karnında bağlı duruşunu ise “kendini ve ailesini korumak” olarak yorumluyor.
“Midyat’ta şehrin anahtarını bana vermeye hazırlar”
Sadakat Albora karakterinin Midyat’ta nasıl karşılandığı sorusuna “Zannediyorum şehrin anahtarını bana teslim etmek için hazırlar. Çünkü Sadakat güvenilir bir kadın aslında. Kızıyoruz evet, bir sürü yargısı bizim için doğru değil,” sözleriyle yanıt veren başarılı oyuncu “Ama zaten anne öyle olur, ancak böyle döner bu çark, gerçeği eğer sizin kabulünüzse, Sadakat sizin için çok normal bir kadın. Ki orada öyle. Sadakat’i hepsi çok seviyor,” diyerek devam ediyor.
“Sıkıntıda kalsam cam silmekten imtina etmem”
İstanbul’da büyük sıkıntılar çektiği için bir dönem çocuk tiyatrosu yaptığını da anlatan Gonca Cilasun “Kalite kontrol müşterisi, gizli müşteri bile oldum para kazanmak için. Hâlâ şunu söylüyorum; sıkıntıda kalsam cam silmekten imtina etmem. Ne de pazarda limon satmaktan. Hayat yeniden kurulmayı hak ediyor çünkü. Ondan vazgeçilmemeyi hak ediyor,” diyor.
“Ruhunuzun kanadı varsa uçmamak için onları koparmanız gerekir”
Karakterinin aksine yeniliklere açık, dalış yapan, paraşütle atlayan, yerinde duramayan maceracı bir ruh, hayatı 40’ından sonra yeniden inşa etmiş bir kadın olan Cilasun hayata yaklaşımını “Ruhunuzun kanadı varsa o kanatları koparmanız gerekir ancak uçmamak için. Ben onun yerine o kanatları güçlendirmeyi seçenlerdenim,” sözleriyle anlatıyor.
Asu Maro’nun Gonca Cilasun ile gerçekleştirdiği röportajın tamamı Milliyet Sanat’ın Ağustos 2025 sayısında…
Kitabevlerinde, marketlerde, Getir’de, Trendyol’da, dergikapinda.com’da, shopier.com’da ve dijital uygulamalarda okurlarını bekleyen Milliyet Sanat ayrıca, dergiyi 0850 224 02 22 numaralı çağrı merkezini arayarak satın alan okurların kapısına kadar götürüyor.