Ortadoğu’da Kırılan Sessizlik, Türkiye’yi Çağırıyor; susarsak, sıra bize gelecek.
Türkiye, Ortadoğu satranç tahtasında yalnızca bir izleyici değil, aynı zamanda hedef tahtası konumundadır. Devlet aklının bu gerçeği bütün boyutlarıyla analiz etmesi, İran dosyasını sadece dış bir mesele değil, iç güvenlik perspektifiyle de ele alması gerekmektedir. Zira İran’daki gelişmelerin gölgesi, Türkiye’nin iç dengelerine düşmeye başlamıştır.
Önce Irak…
Sonra Suriye…
Şimdi İran yanıyor…
Ve biz hâlâ “bize ne?” diyoruz…*
Oysa harita çoktan çizildi, roller çoktan dağıtıldı. Bu yangın bir yerden sonra bizim de kapımızı çalacak. Çünkü ateş hep kenardan başlar, merkez ıslanmadıkça durulmaz.
Ortadoğu bir oyun alanı değil, bir milletin kaderidir. Bu topraklar; çocukların annesiz, kadınların sessiz, gençlerin umutsuz bırakıldığı yerler olmaya zorlandı. Her defasında bir ülke yandı. Her defasında biz “geçer” dedik. Ama geçmedi…
Bugün İran’daki kaos bir ülkenin iç savaşı değil sadece. O yangının dumanı Türkiye’ye doğru esiyor. Ve ne yazık ki bu oyun Kürtler üzerinden yazılıyor. Kimi kardeş kardeşe kırdırmak istiyor, kimi bir halkın adını kullanarak haritalar çiziyor.
Düşünün… Birileri savaşsız bir çözüm istiyor.
Birileri ise barut, gözyaşı ve ölüm…
Birileri “artık yeter” diyor.
Birileri “daha çok kan” diyor.
Sayın Devlet Bahçeli’nin son çıkışı, belki de bu büyük planı bozan en önemli çıkıştı. Çünkü o söz; çözüm isteyenle savaş isteyen arasındaki farkı görünür kıldı. O sözden sonra düğmeye basıldı. İran kaynamaya başladı. Çünkü hedef değişti. Sıradaki durak: Türkiye.
İran’daki gelişmeleri sadece haber bültenlerinden izleyip geçmeyin. O haberlerde, bizim çocuklarımızın geleceği kodlanıyor. O bombaların sesi, bizim şehirlerimize doğru yankılanıyor.
Çünkü bu sefer mesele sınır değil, kader…
Devlet aklı şimdi harekete geçmezse; milletin aklı da bir sabah uyanamayabilir. Birliğimizi, dirliğimizi ve kardeşliğimizi korumazsak; bize ait olan her şey elimizden kayabilir.
Bu yüzden artık uyanmalıyız.
Bu yüzden artık susmamalıyız.
Bu yüzden artık “bize ne” dememeliyiz.!
İran, Suriye, Irak… Her biri bir uyarıydı.
Ama Türkiye…
Türkiye, bir hesaplaşma olacak.