Eskiden diyeceğim ama o kadar 150-200 yıl kadar eski değil, sadece 20-25 yıl önce bu ülkede daha dürüst ve kanaatkâr insanlar vardı.

Bugün en şatafatlı camiler var ama içinde ihlaslı müminler artık yok. Güzel okul binalarımız zar ama içinde idealist eğitimciler yok.

Her ilde üniversitemiz var ama içinde bilim ve ilim yok sadece gençlerin mutsuz olacağı şatafatlı unvanların yazılı olduğu diplomalar veriyorlar ama EV GENCİ DİYE BİR KAVRA M Çıkardılar başımıza.

Rahmetli halamın eşi rahmetli Ömer Aslan eniştemiz bundan tam 36 sene önce ben 16 yaşında bir gencim Malatya Kışla caddesinde bulunan Kitap ve Kırtasiye mağazamıza gelerek sohbet ettik.

Bir ara bana dedi ki yeğenim seni üzen elemanların varsa sakın onlar ile kavga edip düşman edinme kendine.

Eğer ondan intikam almak istiyorsan önce o çalışanın unvanını ve maaşını artır sonrada makul bir dil işten çıkar demişti.

Bende nasıl intikam almış olacağım dedim;

Bana sizin 30 lira olan maaşı 50 lira yapmanız ve düz bir çalışan’ a sen mağaza müdürüsün derseniz o kişi zaten yüksek olan 50 lira maaş alıyordum ve müdürdüm diyerek aynı veya ondan daha yüksek maaş ve unvana iş arayacak ve bulamayacak sizde onu siyasi bir hareket ile cezalandırmış olacaksınız demişti.

Bugün hükümetin gençlerimize yaptığı şey aynen budur. Genç adı bilinmeyen bir üniversitede Mühendis, Mimar, Sosyolog hele bir de hayatında bir gün serbest piyasa çalışması olmayan akademisyenlerin sakın ucuz fiyata çalışmayın siz koskoca bir mühendissiniz deyip o gençlere aynen Ömer eniştemin dediği gibi unvan ve yüksek maaş dışında çalışmayın algısını da verdiğin zaman işte EV GENCİ denen 3 milyonluk bir ordu oluşturmuş olursunuz ?

Elbette Ak Parti 23 sene içinde hayatımızı kolaylaştırıcı çalışmalar ile bizi buluşturdu. Ben hiçbir zaman toptancı bir mantık ile herhangi bir partiyi suçlamadım.

Ancak bugünkü tarih ile bir kritik yapacak olursak son 4/5 yıldır konut, kira ve gıda fiyatlarının aşırı derece artmış olması halkı canından bezdirdi. Hükümet halkın ve can yakan sorunlarını çözüme kavuşturacağı yere halkın hiçbir işine yaramayan rakip parti olan CHP’nin bir çok büyük şehir belediye başkanını tutuklayarak gerginliği ve kırgınlığı artırmasının hiçbir kimseye faydası yoktur.

Şimdi bazıları diyecek ki yanlış yapanlar hakkında dava açılmasın mı ? Cevap veriyorum.

Elbette ki açılmalıdır ve herkes yargılanabilmeleri gerekir. Halkın itirazı yargılamaya değil. Yargılanma şekline…

Bizim hukukumuzda kaçma şüphesi olmayan ve delil karartma ortamı olmadığı sürece yargılama tutuksuz yapılır.

Oysa İmamoğlu ve arkadaşlar sanki azılı suçlu imiş gibi şafak operasyonu ile yüzlerce polis konutlarını basarak göz altına alınmaları ve 4 günlük göz altından sonra 23 Mart 2025’de tutuklanıp Silivri cezaevine atıldı.

Deliler toplandı, itirafçılar dinlendi yani bütün deliller toplandı ve geçen hafta İDDİANAME Mahkemeye sunuldu.

Normal şartlarda İmamoğlu dahil bütün tutukluların serbest bırakılıp yargılanmaların tutuksuz yapılmasında kimin ne tür bir zararı olabilir ?

Bir kişinin siyasi konjoktör gereği hapiste tutulmaması kabul edilebilir değil.

İslam alimler der ki “Bin saat ibadet yapmaktansa bir saniye adaletle hükmetmek daha iyidir diye“

Yine Beddiüzaman Said Nursi de şöyle der “İçinde 1.000 Kişi olan ve 999’u suçlu olsa bir tanesi suçsuz olsa o bir kişinin hatırına o gemi batırılamaz” der.

Yüce İslam dini, kültürümüz ve örfümüzün ADALET ‘e verdiği önem ile alakalı binlerce sayfa yazı yazmak mümkündür.

Hiçbir kimse İmamoğlu’nun 30 küsür sene önce aldığı diplomasının Cumhurbaşkanı adayı olduğu için iptal edilmedi derse de bu HALK onlara inanmaz ve inanmıyor da. KİME DENDİĞİ BİLE NET OLMAYAN Çünkü İmamoğlu Soylu Bakan bana söyledi bende ona söyledim demişti ama Yargı hayır sen AHMAK sözünü bize söyledin diyerek 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve 4 sene siyaset yasağı veren kararı açıkladı.

AHMAK aklını yeteri kadar kullanmayanlar için kullanılır. Bir an diyelim ki İmamoğlu buz sözü yargı mensuplarına söyledi bunun karşılığı bu kadar ağır mı olmalıydı?

Yüce Mahkeme bu söz için 5/6 ay hapis cezası verip paraya çevirip ve hükmün Geriye bırakılması kararını verseydi olmaz mıydı ? Bence daha doğru ve adil bir karar olurdu.

Bu hapis cezası zaten ağır ayrıca 4 sene de siyaset yasağı verilmesi de manidar. Çünkü 4 sene 2028 genel seçim sürecini kapsıyor.

Yaptığım sokak röportajlarında halkın her türlü siyasi kararlara karşı olduğunu ortaya koyuyor.

Kim her ne kadar alınan kararlar siyasi değil hukukidir derse de desin bu süreç halkın nezdinde çoktan bu süreç HUKUKİ değil SİYASİDİR düşüncesi halk tarafından benimsendiği açıkça ortadadır.

Uzun lafın kısası İDDİANAME Mahkemeye sunuldu. Eğer Mahkeme kabul ederse bütün İBB Tutukluları acilen serbest bırakılıp duruşmalar tutuksuz yapılmalıdır diye düşünüyorum.

Bazı kişilerin İmamoğlu ne kadar içerde olursa o kadar siyasi kazancımız olur diye düşünse de eminim tutuklulukların devam etmesi başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere herkes için faydalı olmayacaktır.

Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Demirtaş başta olmak üzere Kavala, Tutuklu vekil Can Atalay ve Tayfun Karaman kararı başta olmak üzere acilen üst yargının kararı hemen uygulanmaya sokulmalıdır.

Akis halde falan kişiyi sevmezdim, sert sözler sarf ettiği için ondan gıcık aldım demek de doğru değildir.

İmamoğlu içinde değil CHP için değil SADECE VE SADECE Ülkemiz için BAŞTA FETÖ’NÜN KCK YALANLARI İLE ZİNDAN’A ATTIĞI MAZLUMLAR Başta olmak üzere İBB tutukluları acilen serbest bırakılıp yargılamanın tutuksuz yapılması şart hatta şap şarttır.

Artık yeter, kavga, kaos ve kargaşa ile ülkeyi yönetmeye çalışmak artık mümkün değildir.

Bahçeli’nin partisinin 18 Kasım 2025’de yapılan grup konuşmasında ülkemizin huzur ve barış için gerekirse kendim İmralı’ya giderim CESUR çıkışı çok mühim ve değerlidir.

İBB davası Canlı yayında olmalıdır talebi de yerine getirilmelidir. Dava seri ve hızlı olmalıdır talebi de yerinde ve doğrudur.

Hadi bakalım ülkemizin önünü açalım.

İstanbul Times – Hüseyin Çetiner 18 Kasım 2025