Yaşlı bir adam, sabah erken evinden çıkmış yolda ilerlerken, bir bisikletlinin kendisine çarpması ile yere yuvarlanmış ve hafif yaralanmış.

Sokaktan geçenler, yaşlı adamı hemen en yakın sağlık birimine ulaştırmışlar.

Hemşireler, adamcağızın yarasına pansuman yapmışlar, ama 'biraz beklemesini ve röntgen çekerek her hangi bir kırık veya çatlak olup olmadığını inceleyeceklerini söylemişler.

Yaşlı adam huzursuzlanmış ve acelesi olduğunu, tetkik istemediğini söylemiş.

Hemşireler merakla acelesinin sebebini sormuşlar.

Adamcağız da: 'karım huzur evinde kalıyor, her sabah onunla kahvaltı etmeye giderim, geç kalmak istemiyorum. ' demiş.

'Karınızın, siz gecikince merak edeceğini düşünüyorsunuz herhalde.' demiş bir hemşire.

Adam üzgün bir ifade ile 'ne yazık ki karım alzheimer hastası ve benim kim olduğumu bilmiyor.' demiş.

Hemşireler hayretle:

'Madem sizin kim olduğunuzu bilmiyor, neden her gün onunla kahvaltı yapmak için koşturuyorsunuz? ' demişler.

Adam buruk bir sesle:

“Ama ben onun kim olduğunu biliyorum” demiş.

Yıldız Tilbe'nin “ hepinizden nefret ediyorum ama tek başıma da canım sıkılıyor”sözü bence ödüllü hak ediyor..

Depresyonla Mücadelede Farklı Bir Bakış Açısı:

Sebepsiz sıkıntı, bunaltı, huzursuzluk, heyecan, gerginlik, sinirlilik

Depresyon dünya çapında görülen en yaygın engellilik hali ancak şimdiye kadar araştırmacılar, genellikle sadece bir veya iki alanda ve yalnızca bir avuç risk ya da koruyucu faktöre odaklandılar. Doğal yöntemler ile de depresyonun önlenebileceği ile ilgili farklı çalışmaların olduğunu ve bu yöntemler ile ciddi kazanımların elde edildiğini belki çoğumuz farkında bile değilizdir.

Doğal yöntemler ile depresyona giden süreç önlenebilir mi? Depresyon denetim altına alınabilir mi?

  1. Düşünce Biçiminizi Değiştirin
  2. Yürüyüş Yapın
  3. Stresi Yönetin ve Bağırsak Sağlığınıza Dikkat Edin
  4. Müzik Terapisini Önemseyin
  5. Sosyalleşmeyi Artırın

  1. Düşünce Biçiminizi Değiştirin:

Biireyin, olaylara ve çevresine kolayca uyum sağlayabilmesi, çok yönlü düşünüp, düşüncelerini değiştirebilmesidir.

"Fikrini değiştiremeyenler hiçbir şeyi değiştiremez."

George Bernard

"Zekanın ölçüsü, değişim yeteneğidir."

Albert Einstein

Hayat ne durgun ne de değişmez değildir, akışkandır. Hiçbir şey aynı kalmaz. Esnek düşünme (uzmanlar bilişsel esneklik olarak adlandırıyor) vites değiştirmemize ve bir şey hakkında birden fazla şekilde düşünmemize izin verir.

Esnek düşünmeyi başarabildiğimiz vakit şunu öğrenmiş oluruz:

Varolan durum değiştirilemez ise duyguları değiştirmeye çalışmak daha iyidir.

  1. Yürüyüş Yapın:

Her gün düzenli yürüyüş yapmanın kalp sağlığından kilo kontrolüne kadar pek çok faydası var. Bu basit ve etkili egzersizin en önemli faydası ise ‘Depresyon’ ve ‘Anksiyete’ için panzehir olması ve yaşam süresini uzatmasıdır...

Haftada bir sadece 30 dakikalarını parkta geçiren insanların, parka gitmeyen insanlara göre ruh sağlığı çok daha iyi. Avustralya’da yapılan bir çalışma, haftalık park ziyaretlerinin aynı zamanda düşük tansiyonla bağlantılı olduğunu buldu. Araştırmanın baş yazarı Dr. Danielle Shanahan, “Herkes her hafta yarım saatini yerel parklarında geçirse depresyon vakaları yüzde yedi, yüksek tansiyon vakaları yüzde on azalır.” dedi. Bir başka araştırma ise ağaçlara bakmanın bile kişilerin stres seviyelerini düşürmekte yeterli olduğunu buldu.

  1. Stresi Yönetin ve Bağırsak Sağlığınıza Dikkat Edin:

Stresi yönetmek, bağırsak sağlığı da dahil olmak üzere sağlığın birçok yönü için çok önemli.

Yapılan çalışmalar kısa süreli stres dahi olsa, stres faktörlerinin, bağırsaklardaki mikroorganizmaların dengesini bozabileceğini gösteriyor.

Psikolojik stres, aşırı sıcak, soğuk veya gürültü gibi çevresel stres, uyku eksikliği gibi birçok stres faktörü bağırsak sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir.

Depresyonda en çok göz ardı edilen faktörden biri beslenmedir...

Yanlış beslenmenin bağırsak tembelliğini tetiklediği bilinen bir gerçeklik.

Yakın tarihte yapılan bir araştırma, probiyotiklerin insanlara geçmişi arkalarında bırakmalarına yardımcı olarak üzüntünün depresyona dönüşmesine engel olduğunu buldu. Bunun sebebi muhtemelen, bağırsaktaki bakterilerin anksiyete ve depresyon açısından önemli bir rol oynamasıdır. Probiyotikler, bağırsaktaki bakterilerin dengede tutulmasına yardımcı olmak için çalışırlar.

4.Müzik Terapisini Önemseyin :

İnsan yaşamında etkili ve güçlü bir iletişim aracı olan müzik, yalnızca ruhsal yapının kötü olduğu durumlarda değil, iyi olduğu durumlarda da insanı etkilemektedir. Doğru müzik seçiminin önemini unutmamak gerekir. Arabesk müziğin sağlıklı bir bireyde bile çok ciddi ruh hali değişikliklerine ( Karamsar- Negatif) sebep olabiliyorken, farklı sebepler ile mutsuz olan bir bireyi daha olumsuz bir ruh haline sürükleyebileceğini söylemek için müneccim olmak gerekmez.

Yeni bir araştırmaya göre müzik terapisi davranış problemleri olan gençlerin depresyon belirtilerini azaltıyor. Müzik terapisi aynı zamanda, terapi yapılmadan uygulanan geleneksel tedaviye kıyasla benlik saygısını da arttırmaktadır.

5. Sosyalleşmeyi Artırın :

Yaşantılar, sosyalleşmenin pozitif davranışlara katkısını çoğumuzun bilgisine sunmuştur.

Yapılan bir çok araştırmanın vurucu sonucu, genetik olarak depresyona yatkın bireylerin dahi sosyalleşme ile birlikte depresyona yakalanma ihtimallerinin düştüğü oldu.

Başkalarına güvenme sıklığı ve aynı zamanda aile ve arkadaşlara yapılan ziyaretler ruhu rahatlatır. Bunların tümü sosyal bağlantı ve sosyal uyumun önemli koruyucu etkisinin altını çizdi.Bu herkes için en ön önemli faktör olabilir. Yeni bir araştırma, sosyal desteğe sahip olmanın depresyondan kurtulma şansını dört kat arttırdığını buldu. Duygusal açıdan destekleyici ilişkiler majör depresyonu başarılı bir şekilde yenmenin bir anahtarı.

Massachusetts Genel Hastanesi'nden (MGH) araştırmacıların yaptığı bir çalışmada, yetişkinlerde depresyonu önlemek için bir dizi değiştirilebilir faktör belirlendi. Çalışmayı yapan ekip, sosyal bağlantıda bulunmayı, depresyon için en güçlü koruyucu olarak saptadı. Televizyon izleme ve gündüz saatlerinde uyumak gibi birtakım hareketsiz faaliyetlerin tekrarlanmasınınsa depresyon riskini arttıracağını öne sürdü.

Sağlıklı yarınlar sizin olsun.

İstanbul Times / Mehmet Sebah Yiğit