Bir Belediye Başkanın kaderi rakip partinizin atadığı içişleri bakanlığının iki dudağı arasında ise ben neyleyeyim o seçimi.

2016 yılında hain darbe girişiminden sonra DEMOKRASİ ile hiç uyumlu olmayan KAYYUM atama işi er yada geç demokrasiye vurulan darbe olarak görmek çok bariz olduğunu düşünmekteyim.

17 Mart 2025’de Eminönü meydanında yaptığım bir sokak röportajında şu soruyu sormuştum “Sizce İBB Başkanı İmamoğlu Tutuklanır mı ve yerine kayyum atar mı diye soru sormuştum”

Bırakın CHP ve Muhalif seçmeni çok sayıda Ak Parti ve MHP seçmeni bile bu mümkün değil olacak şey mi gibi cevaplar vermişti (Video: İstanbul Times Tv. Özel Youtube kanalında)

Bugün itibari ile CHP’nin İstanbul’da 26 ilçe belediye başkanlığı için seçmenden onay almıştı.

31 Mart 2024 Yerel Yönetim seçimlerinin üstünde daha bir sene dolmadan ŞAFAK operasyonları ile kapılarına onlarca polis dayandı ve tek sıra halinde sıraya İP gibi dizilerek foto ve video çekildikten sonra göz artına alındılar ve akabinde ZİNDAN’ a atıldılar.

Hemen bazılarınızın ne yani belediye başkanlarının suç işleme özgülüklerimi var dediğinizi duyar gibiyim.

Elbette kimsenin suç işleme özgürlüğü yok kanun önünde herkes eşit olmalıdır ve yasalarımızda bunu emrediyor.

İGD'nin Çay Simit Sohbetleri Gayet Verimli Geçiyor
İGD'nin Çay Simit Sohbetleri Gayet Verimli Geçiyor
İçeriği Görüntüle

Ancak daha önce Sayın Recep Tayyip Erdoğan’da yine bu yasalar var iken Akbil ve diye bazı yolsuzluklar ile alakalı hakkında dava açıldı. Ama ŞAFAK operasyonu ile göz altına alınıp ZİNDAN’ a atılmadı. Dışarı da yargılaması devam etti..

Hakeza yanlış da olsa şiir okumasından dolayı hakkında dava açıldı (bence açılması da başlı başına bir hata ve yanlıştı) Dava devam ederek görevden alınıp cezaevine atılmadı. Bütün yargılama süreçleri bitip dava kesinleşince 4 ay 24 günlük Hapis cezasını çekmek üzere İBB’ den ayrılarak Kırklareli Pınarhisar Cezaevine uğurlandı.

İmamoğlu 19 Mart 2025’de 'tutuklandı aradan 7.5 ay zaman geçti halen iddianamesi ortada yok.

İmamoğlu ve arkadaşları tutuklanmadan davaları tutuksuz devam etse içlerinde kim kaçar ?

Siyasi otorite İmamoğlu’nun kaçacağını bilse bir gram tutuklama yapmaz adeta kaçması için bayram ederdi.

Kaçsaydı da bakın suçlu olmasaydı kaçmazdı. Demek ki yargılamada suçlu çıkacağını bildiği için kaçtı diyerek en GÜÇLÜ rakibinden çok ucuz ve basit bir şekilde kurtulmuş olacaktı.

HİÇ bir CHP’li veya demokrasi savunucusu başta İmamoğlu olmak üzere herkes yargılanabilir.

Ancak düşman hukuku ile değil adil ve herkesin vicdanına sığacak bir şekilde yargılama olsa kimse itiraz etmez.

Aynı suç örgütü lideri Ak Partili belediyelerden ihale almış onların bütün ihaleleri tertemiz ama CHP’li başkanlarınki ihalelerinde vıcık vıcık sorun akıyor.

Örneğin suç örgütü lideri A.İ A. en büyük ihalelerinden birisini de Ak Partili İstanbul Bahçelievler Belediye başkanı Hakan Bahadır’dan almış.

11 CHP’li İstanbul ilçe belediye başkanından 6 veya 7 tanesi suç örgütü lideri itirafçısı İ.A.A.’ ın ifadeleri ile cezaevine atıldığını CHP’li yöneticiler söylüyor.

BAŞKANLIĞI RAKİP PARTİNİN ATADIĞI İÇİŞLERİ BAKANININ İKİ DUDAĞI ARASINDA OLAN BİR BAŞKANLIK OLMAZ OLSUN…

İmamoğlu İktidar partisinin büyün imkanları ile seçim çalışması yapan rakibi Murat Kurum’a Erdoğan’ın 1994’de aldığı 975 bin oydan daha fazla bir oy farkı atarak (1 milyondan daha fazla) atarak 5 sene içinde 3.kez İBB başkanlığını kazandı.

Halkın iradesi bu kadar açık bir şekilde tecelli etmiş iken AK PART,’nin muhtemel ilk genel seçimde rakibi olabilecek Ekrem İmamoğlu’nu devre dışı bırakmak için zekamız ve aklımız ile alay ederek İstanbul Üniversitenin ilanına göre yatay geçiş yaparak 30 küsür sene önce aldığı diploması için USÜLSÜZ Geçiş yapıldığı gerekçesi ile yasalara uygun olmayan bir şekilde Üniversite yönetimi tarafından iptal edildi.

ZATEN AHMAK DAVASINDA VERİLEN AĞIR HAPİS VE SİYASET CEZASI YASAĞI İMAMOĞLU ALEYHİNE AÇILAN DAVALARIN HUKUKİ OLMAKTAN ÇOK SİYASİ OLDUĞUNU GÖSTERİYOR …

İmamoğlu ister Sayın eski içişleri bakanı Süleyman Soylu’ya, isterse yargı mensuplarına demiş olsun ALLAH aşkına Ahmak demek “aklını gerektiği biçimde kullanma yeteneği olmayan” kişi demektir.

Bu söz için 4.5 milyon İstanbullu seçmenin oyunu alan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve 4 yıl siyaset yasağı cezasının verilmesini başlı başına bize burada HUKUK’ un değil siyasi bir kararın varlığı göze çarpıyor.

Burada az bir hapis ve onunda paraya çevrilip HÜKMÜN 5 yıl geriye bırakılması gerektiğini HUKUK’ a giriş dersi alan bir Hukuk fakültesi talebesi bile doğru kararın bu olduğunu söyler.

Allah aşkına AHMAK Sözünü eski içişleri bakanı Soylu defalarca İmamoğlu’na söyledi. Yargımız mademki bu söze bu kadar ağır ceza veriyor neden Soylu hakkında Res’ en bir dava açmadı ?

Bana neden hep aynı bilirkişi denk geliyor sorusunu sordu diye daha toplantı devam ederken İmamoğlu hakkında soruşturma ve dava açılması neyin nesi oluyor ?

Bir dava ve soruşturma açacaksanız bari akla yakın bir hikaye yazın ki aklımız ile alay ettiğiniz için üzülmeyelim.

Bundan 35 sene önce genç bir insan iken Recep Tayyip Erdoğan şiir okuduğu için hapse mahkum edildiği zaman aynen bugün İmamoğlu’na yapılan yanlışlara kızdığım gibi o duruma da kızmış ve gücüm oranında tepkimi çok şükür ortaya koymuştum.

Bugün AHMAK davası adil bir şeymiş gibi karşı çıkmazsam, veya İstanbul’da on binlerce bilirkişi varken neden bana S.B. adındaki kişi denk geliyor bu bir tesadüf olamaz dediği için daha basın açıklaması devam ederken soruşturma açılması çok iyi oldu diyecek veya sesiz kalacak kadar DİLSİZ Şeytan olmadım olmayacağım..

Benim 8 yıl yönetici olarak ve 10 yılda düz bir üye olarak katkı sunduğum AK PARTİ’ nin İmamoğlu hakkında yaptığı şeyleri kabul etmem mümkün değil.

Soru şu Ekrem İmamoğlu ben sadece İBB başkanlığı yapıp sonra işime döneceğim deseydi 18 Mart 2025’de diploması iptale dilip 19 Mart 2025’de de ŞAFAK operasyonu ile göz altına alınır mıydı ?

Cevabı da ben vereyim sizi zora sokmayayım, VALLAHİ DE billahi de SAĞIR Sultan da biliyor ki ne diploması iptal olurdu nede görevden alınıp hapse atılırdı.

Kimse bize demokrasi ve dürüstlük dersi vermeye kalkmasın herkes şeyi biliyor.

Sokak röportajı yapan birisi olarak her gün yüzlerce seçmen temas halindeyim. Asıl isyan ve itiraz kameraya değil kamera arkasında bize yapıyorlar. Kimisi evladım memur, Silivri soğuk, daha önce yaptığım bir konuşmada hem hapis cezası aldım hem de para cezası ödedim yine aynı şeyi yaşamamak için konuşmayacağım diyenlerin sayısı az değil.

Bu konuda yüzlerce sayfa kitap yazmak bile mümkün iken bu kadarı ile yetineyim çünkü SİLİVRİ Soğuk.

Bundan korktuğumdan değil çalışmadığım gün ailemin yaşamı ekonomik olarak sıkıntıya gireceği için yazmamız gerekenlerin ancak % 10’unu yazabiliyoruz…

Neyse dostlarım hepiniz son 1 bir sene içinde yani 31 Mart 2025’yerel yönetim seçimlerinden sonra ülkede yaşananlara bir bakın lütfen.

“Taş taşıdım yorulmadım üç kuruşluk menfaat için dilsiz şeytanlar yordu beni”

İstanbul Times – Hüseyin Çetiner -15.10.2025