BU DÖNEM ESENYURT2TA HİÇ BİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK
Esenyurt Belediyesi, kültür ve sanat alanındaki etkinliklerini sürdürüyor. Belediye bünyesinde eğitim alan kursiyerlerden oluşan Türk Halk Müziği Topluluğu, Esenyurtlulara kültürel esintilerin yoğun olduğu bir gün yaşattı. Şehit Erol Olçok Kültür Merkezi’nde gerçekleşen “Anadolu’dan Türküler” konserine katılan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, şefliğini Esenyurt Belediyesi Türk Halk Müziği Koro Eğitmeni İzzet Can Durak’ın yaptığı koroyu tebrik ederek çiçek takdiminde bulundu. Anadolu’nun birçok yöresine ait olan türküler program boyunca dilden dile dolaştı.
İstanbul Times Haber Merkezi -Hüseyin Çetiner - Esenyurt - İstanbul
“İnsanın ruhuna nüfuz eden en etkili sanat müziktir”
Müziğin insanın yaşama sevincini diri tuttuğunu söyleyerek bunu sağlayan belediye korosuna teşekkür eden Başkan Özer, “Hiçbir şey yaşamdan daha değerli değil. Yaşamın bize bahşettiği üç tane temel özellik var.
Biri yaşama sevincidir. Genç de olsanız o sevinci kaybettiğiniz zaman hayat sizin için bitmiş ve çekilmez hale gelmiş demektir. Yaşama sevincini diri tutmanın da yolları vardır.
İnsan sadece mutfakla tuvalet arasında ya da minderin üzerinde dönüp dolaşan bir varlık değildir. İnsanın değişik hasretleri vardır. O hasretlerin başında yaşama sevinci geliyor.
Dolayısıyla bizim de insanlarımıza sürekli olarak yaşama sevincini aşılamamız lazım. Doğrudan doğruya insanın ruhuna nüfuz eden en etkili sanat nedir derseniz müziktir derim. O yüzden de “müzik ruhun gıdasıdır” diye boşa söylenmemiş. İnsanın içinde dolaşan, onu diğer varlıklardan farklı kılan bir şey var. Ona da “ruh” deniliyor.
Onun yemekle, içmekle beslenmesi söz konusu değil. Onun besinleri farklıdır. Sanat bunlardan biridir, müzik de bunların başında gelir. Onun için bu yaşama sevincini diri tutan bu beyefendilere ve hanımefendilere huzurunuzda teşekkür ediyorum” dedi.
“Esenyurt bir örnek olmalı”
Konuşmasında mutluluğun formülünü anlatan ve Esenyurtluların mutluluğu için elinden gelen her şeyi yapacağının altını çizen Prof. Dr. Özer, “İnsanoğluna sunulmuş ikinci büyük armağan da hatırlamaktır. İnsanlar yaşarken yanlarında bir kuyu dolaştırırlar. İnsanlık an ve anılardan ibarettir. Biraz sonra gideceğim, bu benim için bir anı olarak kalacak.
Eğer bunu unutursam, o anı için unutulmak ölüm demektir. Onun için bir filozof diyor ki, “Fiziki ölmek değildir ölümünüz. Sizi hatırlayacak son insanın sizi unutmasıyla ölümünüz gerçekleşir.” Konuşursam ömrü benim ömrüm kadar olur. Yazarsam ben öldüğümde onlar yaşamaya devam eder. Yazmak ölümün elinden bir şeyler kurtarmaktır.
Hatırlamak, insanoğluna verilmiş büyük bir lütuftur. Onun için uygarlıklar meydana geliyor, hayat oluşuyor, kitaplar var, bilim, felsefe, sanat aktarılıyor. İnsanoğlunun üçüncü ve onu felaketten kurtaran ödülü de unutmaktır. Eğer unutmazsanız bu dünyanın yükü, kahrı o kadar çok ki hiçbir varlık onun altından kalkamaz.
Bakın ne ilginç, hayat bize hatırlamayı bir lütuf olarak vermiş, “Kötü şeyleri unut, kendine yük etme, yaşama sevincini de sanatla ilerlet” demiş. Formül bu. Bunu yaptığımız takdirde insanlarımız mutlu olacak, çocuklarımız daha güzel bir dünyada yaşayacaklar.
Bu şehri yönetenler olarak da bizim görevimiz sizi mutlu etmek. Mutlu olmanın yolu da sevdiklerini mutlu etmekten geçer. Ben de sizi seviyorum. Sizi mutlu etmek beni de mutlu ediyor. Bizim buraya damga vurmamız lazım.
Bütün İstanbul'da Esenyurt bir örnek olmalı çünkü hem nüfusumuzla hem de şimdiye kadar ihmal edilmiş haliyle bunu en çok Esenyurt hak ediyor. Bunu yapabilirsek belki de bu modeli İstanbul'a ve Türkiye'ye hediye ederiz. Esenyurt’u kültürün, sanatın ve sporun başkenti haline getireceğiz. Ve bunun için ne gerekiyorsa ben belediye başkanınız olarak yapmaya hazırım” şeklinde konuştu.