Başakşehir Emin Saraç Kültür Merkezi’nde gerçekleşen anma programına Başakşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş, Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Basri Akdemir ve ilçe sakinleri katıldı.

İstanbul Times Haber Merkezi 

 

Necip Fazıl şiirleriyle  anıldı


Programa Başakşehir Belediyesine teşekkür ederek başlayan İbrahim Sadri,  Necip Fazıl’ın şiirlerini okudu. Sadri, “Ben Üniversitede okurken çile kitabını bir arkadaşımın bana vermesi ile Üstadı tanımaya başladım. Yani vefatından iki yıl önce kendisini keşfetme imkânı bulabildim. Dünya gözü ile göremedim Necip Fazıl’ı ama cenazesinde kısa bir süre bile olsa tabutuna dokunma imkânım oldu. Yıllar sonra oğlu Mehmet Kısakürek’le tanışma imkânım oldu, şiirlerini okumak için ondan izin alarak şiirlerini okumaya başladım.”

 

Sanatçı, Aykut Kuşkaya’da, Necip Fazıl’ın şiirlerinden bestelediği; kaldırımlar, serseri, yattığım kaya, beklenen gibi pek çok eserlerini seslendirdi. Kuşkaya, “Üstad gibi bir dava adamının anıldığı bir gecede bulunmak benim için onurdur. 1983’de Üstad vefat ettiğinde Sezai Karakoç, ‘göklerin çektiği kartal’ ifadesi kullanır. Necip Fazıl gökler kadar engin, gökler kadar derindir. O göklerin bağrına bastığı biridir. Şairlerin sultanı olarak anılmıştır. Necip Fazıl’ın çilesi ile tanıştığımda 18 yaşlarımdaydım. Çile’yi açtım okudum, vuruldum vuruldum.”

 

 

‘O, ölümüne kadar Hakkı haykırdı’


Program sonunda Başakşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş, İbrahim Sadri ve Aykut Kuşkaya’ya katılımlarından dolayı teşekkür ederek, çiçek takdim etti. Başkan Yardımcısı Dikbaş yaptığı selamlama konuşmasında şunları kaydetti, “Üstad Necip Fazıl, Osmanlı’yı gördü ve O’nu yıkanları da gördü. Hilafetin kaldırılışına şahitlik etti. Harf İnkılabının nasıl yapıldığını gördü. Tek Parti hükümetini, şeflik dönemini, siyasetin darağacına nasıl gönderildiğine şahitlik etti. Camilerin nasıl ahır yapıldığını gördü. Karabulut gibi darbelerin insanların üzerine çökmesine şahitlik etti. İmanın vicdanlarda sıkıştırıldığına şahitlik etti. O, İslam’ın ve özgürlüğün sesi oldu. O, ölümüne kadar Hakkı haykırdı. Şu an yaşamış olsaydı bir iftihar tablosuyla karşı karşıya gelirdi. Ruhu şad olsun.”

Kaynak:İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)

Editör: TE Bilisim