Dostlar,

Fatih Sultan Mehmet han İstanbul’u feht edince ilk yaptığı iş kendi alanlarında ilerlemiş bilim adamlarını devletinin payitahtına davet ederek ilgi ve alaka göstermişti.  

Bunun tabii neticesinde Osmanlı devleti kısa sürede yirmi üç milyon metre karelik bir coğrafyada hüküm süren devasa bir imparatorluk kurmayı başardı.

Bu gün ABD.dünya’ya hükmediyorsa yazarına,çizerine ve bilim adamlarına sahip çıktığı için bunu yapıyor dersek abartı olmasa gerek.

İster köy olsun,ister  ilçe olsun,ister şehir olsun,isterse de ülke olsun orayı yöneten devlet adamları maddi ve manevi olarak bilim adamlarına sahip çıkmıyorlarsa orada terakki (ilerleme)’nin olması beklenemez.

             * * *                      * * *                        * * * 

Yazımızın konusu Zeytinburnu ilçesi olduğuna göre bu konu ile alakalı bir kaç kelam etmek isterim;

 Yaptığım araştırmalarda Zeytinburnu ilçesinde eli kalem tutan,yaşadığı ilçe ve ülke ile alakalı plan ve programları olan en az yüz kişiye yakın insan tespit ettim.Hiç bir maddi beklenti içinde olmadan (hatta cebimde para harcayarak)bu dostları bir araya getirerek gelişmiş ülkelerde olduğu gibi (Think Thank)düşünce kuruluşları şeklinde çalışacak bir yapının ilk temelini attığım için kendimi çok mutlu hissediyorum. 

Öncülüğümde oluşturulan bu ekibin heva ve hevesine göre değil,ilmi esaslara göre yapacağı olumlu çalışmalar da ilçe idarecilerimiz tarafından da mutlaka dikkate alınacağından zerre kadar şüphem yoktur. 

Zeytinburnu Fikir İnsanları” adını vermeyi düşündüğümüz platform’a fikirsel bazda her türlü desteği vereceğini taahhüt eden muhterem dostlarımdan Şair Yazar İsmail Altınışık,söz yazarı Cengizhan Mutlu, Ozan Ahmet Poyrazoğlu,Eğitimci Yazar Ömer Faruk Reca,Eğitimci Şair Filiz Eylül Apaydın,Eğitimci Şair Necati Ayvaz,Eğitimci Yazar Metin Yıldırım,başta olmak üzere oluşum’umuza destek veren tüm dostlara can-ı gönülden teşekkür ederim..

                               * * *                        * * *                      * * * 

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde

Yaşanan Sıkıntı Çözülsün 

Yukarıda düşünce kuruluşu şeklinde çalışacak bilim adamlarımızın fikir ve önerileri ile ilçe idarecilerinin önünü açmak üzere plan ve programlar yaparak çözüm önerileri sunmaları gerekir demiştik.Bu bağlamda oluşumun mimarı olarak ilk katkımı yapmak isterim. 

2006 yılından günümüze kadar geçen üç yıllık sürede Ahmet Faik Güler beş kez görevden alınıp mahkeme kararı ile altıncı kez tekrar makamına dönüyorsa sistemin bir yerinde ciddi sıkıntılar var demektir.

Burada siyasi erk tarafından görevden alınıp mahkeme tarafından iade dilen Ahmet Faik Güler’i de,daima ilçede sabit duran Mehmet Karaca’yı da eleştirecek değilim.Ama ilçede eğitim ve öğretim gören elli iki bin ilk öğretim ve lise talebesinin kaderini yakından ilgilendiren bir konuda  ilçenin kitabını yazan duyarlı bir yurttaş olarak gördüğüm hataları yazılarımda haykırmasam dilsiz şeytan olurum.Bu durumun hiçbir kimseye yararı yok.Bir an önce tarafların onurunu gururunu ve mesleki kariyerlerini rencide etmeyecek şekilde bir çözüm bulunup işler artık rayına koyulmalı.Sen alırsan ben mahkeme kararı ile gelirim restleşmesi hoş da değil doğru da.. 

          * * *                               * * *                           * * *  

Bu Hafta Ben Müdürüm  

Bundan altı yedi ay önce yazdığım ” Gelişim ve Değişim Tarihi İçinde ZEYTİNBURNU” isimli kitabımı ilçe Milli eğitim Müdürü Mehmet Karaca’ adına imzalayıp ilçe milli eğitim müdürlüğüne gönderdim.

Kısa bir süre sonra Ahmet Faik Güler telefonla beni arayarak Hüseyin Bey bu hafta  müdür benim.Mehmet Bey’in adına imzaladığınız kitabınızı kendisine göndereceğim ama lütfen bana da bir tane imzalayıp göndermenizi rica ediyorum deyince hem güldüm hem de koskoca ilçenin içine düşürüldüğü duruma üzüldüm. 

Ha şunu söyleyeyim ,ben bu yazıyı yazarken Ahmet Faik Bey’in tekrar başka bir göreve atandığı haberini aldım.Eğer Sayın Güler tekrar dava açacaksa ve Mahkemede jet hızı ile karar verirse belki gazete elinize geçtiği  an tekrar görevin başında olabilir. 

Tek Kelime ile bu komediye son verilsin.Milli eğitim Müdürü kim olacaksa olsun ama o kişi en az bulunduğu yerde ne kadar kalacağını bilirse ona göre plan ve projeler yaparak başarılı olur. Aksi halde görevde alınan müdür yarın mı gelir öbür gün mü psikolojisi ile başarı yakalanamaz diyorum. 

Dr.Adil Emecan İle Hasbihal  

29 Mart Yerel Yönetim seçimlerinde bir önceki (2004)seçime göre CHP’nin oylarını % 60 artıran Adil Emecan ile geçen hafta sonu merak edilen her konuda konuştuk.Kısaca anlatmak gerekirse Emecan’ın seçim öncesi sorulan her soruya içtenlikle cevap verdiğini belirtmek isterim.Mesela daha önce CHP ilçe  başkanı iken çıkardığı gazetede Emecan ile ilgili bir çok iddia sıralayan Mahmut Kocatürk’ün çıkartmış olduğu gazeteden olayı açtığı davayı kazandığını,Kaçak olarak yapıldı söylenen tüm büyük firmalara bürokratik engelleri aşamadığı için yeter ki ilçeye yatırım gelsin düşüncesinden hareketle bir çok risk aldığını,buna karşın ilçeye kazandırdığı yapılardan  ve  Galatasaray  yönetimine girdiği zaman tek kuruş para vermediğini,Mehmet Sevigen ile aralarında kesinlikle para konusu olmadığını,CHP ilçe yönetimi değiştiği günden seçim gününe kadar (16 ayda)harcanan tüm paranın eski para birimi ile bir trilyon dört yüz milyar TL olduğunu beyan etti.2004 yılında % 19 oy ile 21 bin oy alan CHP’nin kendi başkanlığında % 33 ile 50.033 oy alarak beş yıl içinde CHP’nin oylarını % 60 artırdığını oy kullanan  her üç seçmenden birisinin kendisine oy verdiğini dolayısıyla Kazanan kendisi olduğunu açıkça söyledi.Seçimden sonra ilk söyleşini bizimle yaptığı için kendisine teşekkür ederim. 

[email protected]