Aileler ya hüznü ya da sevinci yoğun olarak yaşıyorlar. Karne sadece çocuğun dersten gösterdiği bir performansı ölçümlüyor. Uzmanlar karnenin çocuğun genel hayat başarısı olmadığı üzerinde duruyor.

İstanbul Times Haber Merkezi

Ufuk Okulları Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü uzmanları da velilere bazı uyarılarda bulunuyor.
“Bütün hesaplar karne günü görülmemeli. Sanki karneye kadar hiç bir şeyler olmamışta, sadece karne günü ya sevinç ya da hüzün günü oluyor adeta. Bizler büyükler olarak işi abartıyoruz biraz.

Her yıl bu tür garip tepkileri okuyor, izliyor veya şahit oluyoruz. Karne sevincini abartıp çocuklarına olmadık abartılı hediyeler alanlar olduğu gibi bu işi ağır bir hesaplaşma meselesi yapanlarda var maalesef.”
“Tabi karneyi önemseyelim verilen mesajları algılayalım. Gerekli dersleri çıkaralım, sevinç veya biraz burukluk yaşanabilir. Bence bu normal, bu insani bir durum ama bir son değildir. Aynı zamanda çok duyarsız ailelerde var, umurunda bile değil buda yanlış. Çocuğa ‘’bu yaptıkların angarya iş, önemli değil mesajı vermemeli’’.

“Bizce çocuklarımızın okulu ve öğretmenleri ile düzenli olarak görüşülmeli ve eğer varsa olumsuzluklar öğretmenleri ve rehberlik servisi ile görüşülerek birlikte çözülmeli. Uyarılar çerçevesinde anne ve baba ortak kararlar almalı ve uygulamalılar. Bazen durum babadan saklanmakta en son karnede görülmekte”

Bu konundaki pratik önerileriniz nelerdir ailelere?
·         Öncelikle çocuğun karnesi ile ilgili duygu ve düşünceler, çocuğun kişiliğine saldırmadan net bir şekilde anlatılmalıdır.
·         Eğer çok iyi bir karne ile karşılaşılmışsa, çocuk takdir edilip ödüllendirilmeli. Ancak bu ödüllendirme abartılı olmamalıdır.
·         Çocuğun herhangi bir dersten başarısızlığı varsa, bu başarısızlığının nedenleri üzerinde konuşulmalıdır.
·         Karne ile ilgili olarak çocuğun duygu ve düşüncelerini dikkatlice ve sessiz bir şekilde dinlenilmelidir.
·         Çocukla birlikte çözüm yolları üretilmeli, bu çözüm yolları sınıf rehber öğretmeni ile paylaşılmalıdır.
·         Karnedeki notları düşük olan öğrenciye çok ağır ders çalışma programları uygulanmamalıdır.
·         Çocuğun yarıyıl tatilini verimli bir şekilde değerlendirmesini sağlanmalı, tatilin bir ihtiyaç olduğunu unutulmamalıdır.
·         Anne-Baba kendi beklentilerini anlamlı olarak, uygun bir dille ifade etmelidir.
·         Bağırma, dövme gibi cezalandırma davranışlarından kaçınılmalıdır.
·         Çocuğun verimli ders çalışma yöntemini birlikte belirlenmelidir.
·         Çocuk suçlanmamalı, kınanmamalıdır ve tehdit edilmemelidir.
·         İsim ve lakap takılmamalıdır.
·         Eleştirilmemeli ve emir verilmemelidir.
·         Çocuk hiç kimse ile kıyaslanmamalıdır.
·         Çocukla alay edilmemelidir.
Son olarak tatili iyi değerlendirmek lazım, bu dönem farklı ve özel şeyler yapabilirsiniz. Bir sabah çocuğunuzla özel bir mekanda kahvaltıda oturup onunla sohbet edebilirsiniz, aile büyüklerini ziyaret edebilirsiniz. Yani onunla vakit geçirin. Unutmayın her şey notla ölçülmez.
 
Kaynak  : İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)