Türkiye’nin 81 ilinden binlerce kadınının, Silivri tutsaklarına atfen “kırkyama” tekniğiyle oluşturduğu, üzerinde “ÖNCE ADALET, ÖNCE HÜRRİYET” yazılı Türkiye haritası CHP’li milletvekilleri tarafından İBB binasına asıldığı buluşmaya çevrimiçi bağlanan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “İstanbul Büyükşehir binasına bu güzel mesaj verildi.

İstanbul Times Haber Merkezi – Hüseyin Çetiner - Fatih - İstanbul

CHP GENEL BAŞKANI ÖZEL: ÇALIŞMAYI ANKARA’YA BEKLİYORUZ

Şimdi biz bunu bir siyasi mesaja evriltmek, bunu parti olarak sahiplenmek, mücadelenin bayrağını, mücadelenin kurultayına taşımak isteriz. Şu anda İBB binasını süsleyen bu emek emek çalışılmış ve mesajı da çok değerli, kendisine verilen emeğin de çok değerli olduğu bu çalışmayı görmek isteriz. Eğer uygun görülürse, büyük bir memnuniyetle biz bu çalışmayı Ankara'ya, Kurultayımıza bekliyoruz,” dedi.

İBB Tutuklu Yakınları'nın Onur Konuğu; Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer Oldu
İBB Tutuklu Yakınları'nın Onur Konuğu; Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer Oldu
İçeriği Görüntüle

BURADA YAŞANAN HAKSIZLIKLARA VE HUKUKSUZLUKLARA KARŞI NEDEN ORTAK BİR DURUŞ SERGİLEYEMEDİK?

250 gündür Silivri’de 12 metrekarelik bir hücrede tutulan seçilmiş İBB Başkanı, CHP’nin ve 15,5 milyon vatandaşın cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun eşi ve sivil toplum gönüllüsü Dr. Dilek Kaya İmamoğlu da yaptığı konuşmada, geçtiğimiz günlerde yaptığı “Silivri’ye gitmekle İmralı’ya gitmek arasında bir fark yoktur” açıklamayla gündeme gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye, “Madem ki ‘Silivri’ye gitmekle İmralı’ya gitmek arasında bir fark yoktur’, o halde neden eşime ve yüzlerce çalışma arkadaşına yapılan bu haksızlığı ve hukuksuzluğu yerinde görmek için kendi partinizden temsilcilerin de olduğu bir heyeti Silivri’ye göndermeyi hiç düşünmediniz? Burada yaşanan haksızlıklara ve hukuksuzluklara karşı neden ortak bir duruş sergileyemedik?’ sorularını yöneltti.

DİLEK İMAMOĞLU’NDAN BAHÇELİ’YE ZOR SORULAR:MADEM Kİ ‘SİLİVRİ’YE GİTMEKLE İMRALI’YA GİTMEK ARASINDA BİR FARK YOKTUR’, NEDEN BİR HEYETİ SİLİVRİ’YE GÖNDERMEYİ HİÇ DÜŞÜNMEDİNİZ ?

19 Mart sivil darbesinin mağdur yakınları tarafından kurulan Aile Dayanışma Ağı (ADA), 15. buluşmasını, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in çevrimiçi katılımıyla, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Saraçhane’deki ana yerleşkesi önündeki alanda gerçekleştirdi. Buluşma; CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İBB Başkanvekili Nuri Aslan ve 250 gündür Silivri’de 12 metrekarelik bir hücrede tutulan seçilmiş İBB Başkanı, CHP’nin ve 15,5 milyon vatandaşın cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun eşi ve sivil toplum gönüllüsü Dr. Dilek Kaya İmamoğlu ile birlikte kalabalık bir vatandaş topluluğunun katılımıyla gerçekleştirildi.

81 İLDEN BİNLERCE KADIN TARAFINDAN KIRKYAMA YÖNTEMİYLE HAZIRLANDI

Türkiye’nin 81 ilinden binlerce kadınının, Silivri tutsaklarına atfen “kırkyama” tekniğiyle oluşturduğu, üzerinde “ÖNCE ADALET, ÖNCE HÜRRİYET” yazılı Türkiye haritası, CHP’li milletvekilleri tarafından İBB binasına asıldığı buluşmaya çevrimiçi bağlanan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şunları söyledi:

ÖZEL: “19 MART DARBESİNİN SEMBOL MEKANI SARAÇHANE İBB BİNASIYDI”

“‘ÖNCE ADALET, ÖNCE HÜRRİYET’ çalışması, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Saraçhane'deki binasına asılmış. 81 ilde kadın kollarımızın, 81 ilde adalet isteyen ve arkadaşlarımız için hürriyet isteyen, kadınların emekleriyle yaptıkları ve özenle bir araya getirilen bu çalışmanın, Saraçhane'deki sembol binaya asılması çok kıymetli. Bütün darbelerin bir hedefi var. Siyasi hedefleri ve mekansal hedefleri oluyor. 19 Mart darbesinin siyasi hedefi, Türkiye Cumhuriyeti'nin bundan sonraki cumhurbaşkanına ve bundan sonraki hükümetine, iktidarına darbe yapmaktı. Darbeciler bunu yaparken, kendilerine bazı sembolleri hedef alırlar. Genelde bu, askeri darbelerde Türkiye Büyük Millet Meclisi olur.

15. ADA BULUŞMASINDA İBB BİNASINA ASILDI: ÖNCE ADALET, ÖNCE HÜRRİYET

19 Mart sabahı, İl Başkanımız Özgür Çelik'e telefonda bunun bir darbe olduğunu söylediğimde ve ‘Her darbenin hedefleri arasında sembol binalar olur,’ dediğimde, yaptığımız değerlendirmede bunun Saraçhane'deki tarihi İstanbul Büyükşehir Belediye binası olduğunu konuşmuş ve o binayı savunmanın demokrasiyi savunmak, o binayı savunmanın arkadaşlarımızı savunmak olduğunu söylemiştik.”

“ÇOK ANLAMLI BİR ŞEY YAPTINIZ”

“Ben orada 7 gün 7 gece geçirdim. 19-26 Mart arası, sizin bulunduğunuz o meydanda, dünya siyasi tarihinde ilk kez, 7 gün üst üste aynı gece, aynı saatte ve artan kalabalıklarla, en son milyonları bulan mitingler yaptık. Aynı otobüs, aynı konuşmacı… Ve hedefimiz, İstanbul'un iradesini yargı darbesine bırakmamaktı. Sonuçta 7 gün sonra, Sayın Nuri Aslan'ın, kendisi de bir belediye meclis üyesi olarak seçilmiş bir Cumhuriyet Halk Partili Nuri Arslan'ın, Belediye Başkanvekili seçilmesiyle, darbenin mekansal hedeften püskürtülmesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne kayyım atanmasının önüne geçilmesi sağlandı.

İstanbul'un seçilmiş Belediye Başkanı, şu an tutsak ve bir mücadele veriyor. Kendi hürriyetinden mahrum. Ama adalet için bir mücadelenin önderliğini yapıyor. Siz de bu sembol binaya 81 ilden atan kalplerin ve 81 ilden göz nurunun aktığı bir ‘patchwork’ (yama) çalışmasını, şu anda o binaya asarak, çok anlamlı bir şey yaptınız.”

“ÇALIŞMAYI KURULTAYIMIZA, ANKARA’YA BEKLİYORUZ”

“Büyükşehir Belediye Başkanvekilimizden, şu anda binada asılan o çalışmayı, onların da rızasıyla İstanbul İl Başkanımızdan, cuma günü başlayacağımız ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin parti programının da değişeceği, iktidar yürüyüşünün somutlaşacağı, iktidara yürüyeceğimiz kadroların, partiyi bu sırada yönetecek kadroların şekilleneceği kurultayımıza bu çalışmanın getirilmesi çok anlamlı olur. İstanbul Büyükşehir binasına bu güzel mesaj verildi. Şimdi biz bunu bir siyasi mesaja evriltmek, bunu parti olarak sahiplenmek, mücadelenin bayrağını, mücadelenin kurultayına taşımak isteriz.

Kadın Kollarımız ve İstanbul İl Başkanlığımızın bunu sağlaması durumunda, biz, bütün Türkiye'ye canlı yayınlanacak kurultayımızda, şu anda İBB binasını süsleyen bu emek emek çalışılmış ve mesajı da çok değerli, kendisine verilen emeğin de çok değerli olduğu bu çalışmayı görmek isteriz. Eğer uygun görülürse, büyük bir memnuniyetle biz bu çalışmayı Ankara'ya bekliyoruz.”

KAYA: “KADINLARIN OLDUĞU HİÇBİR ÜLKEDE, HİÇBİR ZULÜM, HİÇBİR BASKI SONSUZA KADAR SÜRMEZ”

Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarını tutuklayan, siyasallaşmış yargıyı tahakkümü altında tutan iktidarın korkunun esiri olduğunu vurgulayan CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya da özetle şu görüşleri dile getirdi:

“Bugün buraya astığımız bu çalışma, kadınların feryadıdır. Çocukların sessiz çığlığı, seçilmiş belediye başkanlarımızın eşlerinin direncidir. Kadınların anneliğinden çalınan zamanın acısıdır. Bu,81 ilin Cumhuriyet Halk Partisi kadın kollarının gözyaşının nakışıdır. Bu çalışma, acının resmidir bu. Ve aynı zamanda AKP'nin yıllardır biriktirdiği adaletsizliğin, işte bu duvara yazılmış halidir bu çalışma.

Biz buradan bir kez daha haykırıyoruz: Ekrem İmamoğlu derhal serbest bırakılsın. Oya Tekin, özgürlüğüne kavuşsun. Kadriye Kasapoğlu ve emeğiyle hayatında var olan, dürüst, namuslu bir şekilde halkına hizmet etmekten başka hiçbir suçu olmamış, tüm kadın bürokratlarımız derhal çocuklarına geri dönsün.

Haksız şekilde tutuklanan 15 belediye başkanımıza adalet sağlansın. Ve biz kadınlar, AKP'nin yarattığı karanlıkta yolumuzu kaybetmedik. Kaybetmeyeceğiz de. Çünkü kadınların olduğu yerde mücadele vardır, umut vardır, direnç vardır. O umut da direnç de buradadır, Saraçhane'dedir, İstanbul'un tüm meydanlarındadır, Türkiye'nin dört bir yanında, 81 ilinde, ilçelerinde, köylerinde, beldelerindedir. Ve biliyoruz ki; önce adalet, önce hürriyet ve kadınların olduğu hiçbir ülkede, hiçbir zulüm, hiçbir baskı sonsuza kadar sürmez.”

ÖZÇAĞDAŞ: “FİKİR, ÖZEN ERKEK’TEN ÇIKTI”

“ÖNCE ADALET, ÖNCE HÜRRİYET” temalı kırkyama projesi fikrinin Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek’in eşi Özen Erkek’ten çıktığını aktaran CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş da konuşmasında, “Özen Hanım bize yol gösterdi. Dilek Hanım'la beraber, Asu Başkanımla beraber, Hatice Başkanımla beraber bambaşka bir hal aldı. Videoların çok küçük bir bölümünü izlediniz. Türkiye'nin 81 ilinde kadınlar, tıpkı siyasetin her aşamasını ilmek ilmek ördükleri gibi, hayatın her aşamasını ilmek ilmek ördükleri gibi, bu kırkyamayı da ördüler. Burada alın teri var, burada duygular var.

Ve burada her şeyden önemlisi, bu ülkenin geleceğine duyulan sonsuz güven, bu ülkenin geleceği için yaşamlarını riske atan, bu ülkenin geleceği için gece gündüz çalıştıkları için cezalandırılmış olanlara dostluk, yoldaşlık ve kardeşlik var. Selam olsun Silivri'de yatan arkadaşlarımıza. Selam olsun İzmir'de, diğer cezaevlerinde bu ülkenin geleceği için esir tutulan arkadaşlarımıza. Selam olsun onlara sahip çıkan, Türkiye'nin 81 ilinde, dünyanın farklı yerlerinde Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarına selam olsun, sahip çıkıyoruz diyenlere.

DR. İMAMOĞLU: “BU BULUŞMA, TOPLUM VİCDANININ VE ADALET ARAYIŞININ SESİ VE SİMGESİDİR”

“Tam 250 gündür büyük bir kararlılıkla, azimle ve her geçen gün daha da büyüyen bir kalabalıkla mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu buluşma, toplum vicdanının ve adalet arayışının sesi ve simgesidir. Türkiye’nin dört yanından; eşitsizliğe, adaletsizliğe, zulme karşı bir haykırıştır. Burada olan ve mücadelemize sesiyle, duruşuyla güç katan herkese teşekkür ediyorum. Bizim taleplerimiz çok açık ve haklı taleplerdir. Demokrasinin gereği olan taleplerdir. Biz ayrıcalık istemiyoruz, bir hukuk devletinde olması gerekenleri istiyoruz. Bir; masumiyet karinesi ihlal edilmesin. İki; tutuksuz yargılama esas alınsın. Üç; adil ve şeffaf yargılama yapılsın istiyoruz.”

“TRT, ANAYASAL TARAFSIZLIK YÜKÜMLÜLÜĞÜNE UYGUN YAYIN YAPMALI”

“Dün iddianame mahkeme tarafından kabul edildi. Bundan sonraki süreçte artık hukukun ve adaletin işlemesini bekliyoruz. Her şey milletin gözü önünde olsun, mahkeme TRT’den canlı yayınlansın istiyoruz.

Ama aynı zamanda 86 milyonun vergileriyle yayın yapan kamu yayıncısı TRT, anayasal tarafsızlık yükümlülüğüne uygun yayın yapmalı; 15.5 milyonun oylarıyla belirlenmiş cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun ve çalışma arkadaşlarının lekelenmeme hakkını ihlal etmeyi derhal durdurmalıdır. Ve masumiyet karinesine saygı göstermelidir. Tüm bunlar adil, demokratik ve huzurlu bir Türkiye’de olması gereken isteklerdir.”

BAHÇELİ’YE “SİLİVRİ-İMRALI” TEPKİSİ: “TEKRAR TEKRAR OKUDUM, ŞOK GEÇİRDİM”

“Geçtiğimiz günlerde bir siyasi büyüğümüz, Silivri’ye gitmekle İmralı’ya gitmek arasında bir fark olmadığını belirten açıklama yaptı. Bu ülkede yaşayan bir vatandaş ve de Ekrem İmamoğlu’nun eşi olarak bu sözleri duyduğumda inanamadım, anlamakta çok zorlandım ve çok üzüldüm. Tekrar tekrar okudum, şok geçirdim.

Duyduğum bu sözlere inanmak istemedim. 8 aydır yaşadığımız haksız ve hukuksuz süreçten sonra bu çok ağır geldi bana ve aileme… Bu kadarı da artık çok fazla… Yıllarını, emeğini, hayat mücadelesini bu ülkeye ve bu millete adamış, bu adanmışlığın bedelini ödemekte olan Ekrem İmamoğlu’nun ve dolayısıyla ailesi olarak bizlerin böylesi bir karşılaştırmanın muhatabı olmamızı büyük bir şaşkınlık içinde izledim.”

“SAYIN BAHÇELİ’YE İZNİYLE ŞU SORULARI YÖNELTMEK İSTERİM”

“Bu söz üzerine Sayın Bahçeli’ye izniyle şu soruları yöneltmek isterim: Madem ki “Silivri’ye gitmekle İmralı’ya gitmek arasında bir fark yoktur”, o halde neden eşime ve yüzlerce çalışma arkadaşına yapılan bu haksızlığı ve hukuksuzluğu yerinde görmek için kendi partinizden temsilcilerin de olduğu bir heyeti Silivri’ye göndermeyi hiç düşünmediniz? Burada yaşanan haksızlıklara ve hukuksuzluklara karşı neden hep beraber ortak bir duruş sergileyemedik? Bu soruları, böylesi bir kıyaslamaya rağmen bir sitem eşiğinde değil; aksine dayanışmanın ve adalet arayışının güçlenmesi adına içten bir çağrı olarak dile getiriyorum.

Mahkemenin TRT’den canlı yayınlanması yönündeki konuşmanız ve verilen destek bizim için çok kıymetli ve anlamlıdır. Öyleyse buyurun, adil ve şeffaf yargılamayı, demokratik hukuk düzenini, hukuk devletinin gereği tutuksuz yargılamayı ve en temel adalet ilkelerini de omuz omuza savunalım.

Eğer bu ülkede gerçek bir barış, güçlü bir demokrasi, toplumsal huzur ve samimi bir kardeşlik atmosferi isteniyorsa, bunun yolu tam da buradan, herkes için her yerde önce adaletten geçmektedir. Bizim tek dileğimiz, adaletin bir an evvel tecelli etmesidir. Herkesi bu haksız ve hukuksuz sürece karşı birlikte ses yükseltmeye davet ediyoruz.”

“HAYALİNİ KURDUĞUMUZ TÜRKİYE ÇOK YAKINDA”

“19 Mart’tan bu yana yaşanan adaletsizlikler tüm Türkiye’de büyük bir duygusal kırılma yarattı. Kadınlar bu süreçte dayanışmanın ve umudun taşıyıcısı oldular. Her şehirden kadınların sesini, emeğini, adalet ve demokrasi talebini görünür kılma hedefiyle, biraz önce hep birlikte sürecini izlediğimiz Kırkyama projesine başladık. İlk adımı İstanbul’da, İstanbul’un dört bir yanından gelen kadınlarla attık. Ardından Ankara ve diğer tüm illerde kadınlar bir araya gelerek kendi şehirlerinin parçalarını yaptı. 81 ilde parçalar, büyük bir sabır ve özenle işlendi.

Her ilin kendi simgesini, rengini, kültürel dokusunu taşıyan parçalar İstanbul’da bir araya getirildi. Emek emek işlenmiş ortak bir eser ortaya çıktı. Şimdi bu eser herkesin kendi rengiyle var olduğu, bir arada ve huzur içinde yaşadığı Türkiye hayalimizin simgesi olarak Saraçhane’de yükselecek. Bu projenin ve eserin ortaya koyulması için emek veren herkese, 81 ilden kadınlara teşekkür ediyorum. Hayalini kurduğumuz Türkiye’ye çok yakında ulaşacağımıza tüm kalbimle inanıyorum. O güne kadar, yılmadan, korkmadan hep birlikte haykırmaya devam edeceğiz: ‘Önce adalet, önce hürriyet’”.

Kaynak: İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)