Yayın grubu olarak seçime 5 ay varken İstanbul Times Tv Özel ve İstanbul Times Haber YouTube kanallarımız için sokak röportajları yapmaya başladık. 28 Mart 2019 tarihi itibari ile Bakırköy’de 3.Tur seçimde hangi parti adayına oy vereceksiniz sorusu ile 31 Mart 2019 seçim çalışmasını bitirdik.

Neler yaşadık neler ?

Her şeyden önce değişen yasalarla cumhurbaşkanının hem siyasi parti genel başkanı hem de cumhurbaşkanı olması yaptığımız sokak röportajlarında bize sıkıntı oluşturduğunu söylemek isterim.

Darbeci Kenan Evren’in 1982 Anayasası ile kendisini korumak için çıkardığı bütün yasalar halen yürürlükte.

Sokakta röportaj yaptığınız bir kişi hasbel kader eleştiri sayılabilecek bir şey söyledi mi durumdan vazife çıkaran ve en kötüsü 2.500 lira vekalet ücreti alırız hemen dava açalım diyen avukatların basın yayın organlarına dava açmalarından bıktım usandım.

Oysaki bizim kesinlikle sayın Cumhurbaşkanımız ile alakalı bir sorun ve sıkıntımız yok. Ama sokakta röportaj yaptığımız vatandaşlarımız zaman zaman sert eleştiriler yapabiliyorlar. Halka mal olmuş insanlarında ailevi konular ve inanç olayı söz konusu olmadığı sürece her şeye dava açmalarını doğru bulmuyorum.

Rahmetli Özal Demirel ve diğer siyasi liderler karlı en sert eleştiriler yapıldığı halde gülüp geçerlerdi. Erdoğan’ın tarzı farklı sık sık dava açıyor ve davalarda elde ettiği geliri şuraya veya buraya bağışlıyorum diyor.

Kanımca dava açacağı zaman Cumhurbaşkanına sağlanan dokunulmazlıklardan ziyade siyasi parti genel başkanı olarak hakaret edildiğine dair dava açsa daha iyi olur. Çünkü eskisi gibi (Ahmet Necdet Sezer) etliye sütlüye karışmayan bir cumhurbaşkanı olsa ne diğer siyasi partilerin genel başkanları nede sokaktaki vatandaş kendisini eleştirmez diye düşünüyorum.

Sokak Röportajları yaparken emin olun artık acaba gözden kaçan bir yerde cumhurbaşkanı aleyhine bir söz var mı yok mu diye düşünmeden edemiyorum. Cumhurbaşkanına sağlanana ayrıcalıklar

31 Mart 2019 Mahalli idareler seçimleri hayırlı olsun

İstanbul ve Ankara seçim sonuçları her daim siyasi partiler için önem arz etmiştir. Ak Parti de Türkiye’nin en büyük 2 ilinde seçimi almak adına elinden geleni yapıyor. Ama görünen o ki Millet ittifakı adayı Mansur Yavaş’da seçimi almak için Özhaseki’yi zorluyor. Kimin ipi göğüsleyeceğine hiç şüphe yok ki Ankara seçmeni karar verecek.

İmamoğlu’da ister kaybetsin ister kazansın ama bence seçim olmadan kazanan sayın Ekrem İmamoğlu oldu. Ben herkes gibi Ak Parti adayı güçlü o kazanacak tezine de çok katılmıyorum. Eğer bu tez geçerli olsaydı Erdoğan ‘ın 1994’ de İBB başkanlığını kazanmaması gerekirdi. Seçim de her an her şey olabilir. Kimse kusura bakamsın ama şartlar 1994 gibi yine muhalefetten yana demedi demeyin. Şu an zaten Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu arasında da çok fark yok. Binali Yıldırım’ın çok artıları var ama bunun yanında eksileri de var. Nedir eksileri derseniz hemen söyleyeyim.

Bakınız İstanbul’da İBB başkan adayı olan bir kişi burada gazeteciler derneği var mı yok mu diye bakması gerekir. Yıldırım iki kez gazete ve televizyonların genel yayın yönetmenleri ile bir araya geldi. Her ne hikmetse ikisinde de bizim dernek aklına gelmedi.

Hani Belediye işi gönül işi idi… Biz Kara kamyoncular nakliyat ambarı değiliz. Biz de bu şehre dair kalem oynatıyoruz. Günlük milyonlarca kişi bizden haberdar ama en güçlü İBB adayı sayın Yıldırım ev ekibinin bizden haberi yok…

Üstüne üstlük 2 ay önce seçim ofisini aradım sayın Yıldırım’ın not bıraktım halen arayacaklar. Canınız sağ olsun seçimi kazanır mısınız kaybeder misiniz orasına İstanbul seçmeni karar verir ama benim ve İstanbul’da gazetecilik yapan bir çok arkadaşımın gönlüne hitap etmediğinizi ifade edeyim.

Velhasılı kelam son 5 aydır üstünde çalıştığımız bir yerel seçim daha bitiyor. Kazanana hayırlı olsun kaybedene de geçmiş olsun derim.