İstanbul Times Haber Merkezi
Doç.Dr.Mirzai, bel fıtığının omurgalar arasındaki kıkırdağın geriye kayması sonucu omurilik veya bacağa giden sinirlere baskı yapmasından kaynaklandığını belirterek, bel ve bacaklardaki ağrıların işte bu nedenlerden ortaya çıktığını anlattı. Bel fıtığındaki ilk aşamanın hafif olduğunu ve ilaçlarla ağrıların giderilebileceğini vurgulayan Doç.Dr.Mirzai, ancak ilerlemiş yani büyük fıtıkların kesinlikle ameliyatla tedavi edilmesi gerektiğini anlattı.
Ayaklardaki uyuşma, yaşam kalitesindeki (aktivite) düşüklük, bir türlü geçmeyen ağrılar ve güçsüzlük gibi sıkıntıların yaşandığı durumlarda cerrahi müdahaleden kaçınmanın felce kadar gidebileceğini hatırlatan Özel Kolan Hastanesi Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahi Uzmanı Doç.Dr.Hasan Mirzai, şöyle devam etti:
“Halkımızın ‘ameliyat olursam felç kalabilirim’ düşüncesinden vazgeçmesi gerekir. Aksine ameliyat olmaktan geç kalınan her gün hastada felç riski daha artmaktadır. 22 yıldan beri bel fıtığı ameliyatı yapmaktayım. Binlerce ameliyata girdim ve bugüne kadar bir tek felç vakası olmadı. Kaldı ki bu ameliyatlar eskisi gibi değil, sistem çok değişti.
Yaklaşık 15 yıl kadar önce hastanın belinde 15/20 santimetrelik bir yara açılırdı. Kemiklere, diğer dokulara zarar verilebilirdi. Yara geç kapanır, hastanın iyileşmesi bir ayı bulurdu. Şimdi 2-3 santimetrelik yerden mikroskopla yapılan ameliyatlardan bir gün sonra hasta taburcu ediliyor. Ne pansuman ne de dikiş alma gibi bir sıkıntı yok artık. Ancak şunu özellikle belirtmek istiyorum; bel fıtığı sadece bu işin ehli, yetenekli, tecrübeli beyin cerrahi uzmanlarına yaptırılmalı.”
TEKRARLAMA RİSKİ VAR MI ?
Bel fıtığının ameliyat yapılan yerde tekrar ortaya çıkma riskinin yüzde 1 ila 5 arasında olduğuna dikkat çeken Doç.Dr.Hasan Mirzai, bu konu hakkında da vatandaşı şöyle uyardı: “Bel bölgesinde sağda ve solda 5’er omur kemiği bulunur.
Yani bir insanın 10 defa bel fıtığına yakalanma riski vardır. Dolayısıyla ameliyat olan vatandaşlarımız ‘nasıl olsa artık bel fıtığına yakalanmayız’ düşüncesini taşımasınlar. Bu hastalık yaşlıda da, gençte de, şişmanda da, zayıfta da ortaya çıkabiliyor. 45 kilo gelen hastamız da oldu, 20 yaşında bel fıtığına yakalanan hastamız da.”
İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)