İstanbul Times / Söyleşi - Müslüm Aktürk - Reşat Kuşçuoğlu
Avukatsınız, öğretmenliğiniz, işadamlığınız var, şimdi de milletvekilisiniz. Size nasıl hitap edilmesini istersiniz ?” diye sorduk. “En güzeli Feyzullah Bey” şeklinde yanıt aldık…
Feyzullah Bey’in ofisi bir ev havasında. Mutfak faal, çocuklar, torunlar da orada... Aşağıda okuyacağınız gibi ilginç konulara değinen Feyzullah Bey’in bize de bir önerisi oldu. İstanbul Times’in mutlaka günlük çıkmasını istedi Sayın Kıyıklık. “Gazeteniz içerikli, dopdolu ancak günlük olmaması büyük eksiklik.” dedi. Biz de bunun için finansa ihtiyacımız olduğunu ve gazetemizin İmtiyaz Sahibi Sayın Hüseyin Çetiner’in bir araştırma içine girdiğini anlattık. Hakkımıza hayırlı ise günlük çıkmayı biz de arzu ediyoruz…
İşte, Genel Yayın Yönetmenimiz Müslüm Aktürk ve Ankara Temsilcimiz Reşat Kuşçuoğlu’nun, AK Parti İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık’la yaptıkları söyleşi…
Bağcılar’ın Kurucu Belediye Başkanı oldunuz ve tam 15 yıl görev yaptınız. Başarılı hizmetleri gerçekleştirdiğinizi hem vatandaş hem de şimdiki Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı ifade ediyor. Aynı başarıyı milletvekilliğinde de yerine getirdiğinizi söyleyebilir misiniz ?
Sayın başkanın ve Bağcılar halkının böyle bir iltifatta bulunması şahsım için sevindiricidir. Ancak biz başkanlık dönemimizde yapılması gerekenleri yapmaya ve ortaya koymaya çalıştık. Milletvekilliğimizde de, gerek meclis çalışmalarında gerekse komisyon çalışmalarında ve gerekse halkla ilişkilerde ve halkın dertleriyle hemhal olmada üzerimize düşen her görevi gerektiği şekilde yaptığımıza inanıyorum.
Milletvekili olmadan önce verdiğiniz vaatler nelerdi bunlardan hangilerini yerine getirdiniz ?
Seçimler öncesi halka vadettiğimiz şeyler partimizin genel olarak ülkemiz ve insanı için verdiği sözlerdi. Bunlar, dürüst ve açık olmak, herkese adil ve eşit davranmak, ülkemizin ve insanımızın daha ileri gitmesi için gerekenleri yapmak, halka danışmak ve onların görüşlerine önem vermek, önce insan sloganıyla hareket etmek, hizmet üretmek ve halka sunmak, ileri demokrasiyi gerçekleştirmek, her türlü bürokrasiyi ve vesayeti ortadan kaldırıp sadece insan için ve ülke için çalışmak ve kimsesizlerin kimsesi olmaktı. Bunları da yerine getirdiğimize inanıyoruz.
Çılgın olarak tabir edilen İstanbul Projesi ne aşamada, bu konuda İstanbul halkına bilgi verebilir misiniz ?
Aslında bütün Türkiye'yi içine alan ve hizmetin eşit olarak götürüldüğü birçok projeler ortaya konuldu. Bunlardan birisi de İstanbul kanal projesidir. Şu anda proje ihale aşamasında olup zannediyorum bir kaç ay içinde proje ihale edilecek ve bu projeye göre kanalın yapımı da en kısa zamanda ihale edilecektir.
Belediye Başkanlığı mı, yoksa milletvekilliği mi daha zor, hangisinin sorumluluğu daha fazla ?
Belediye Başkanlığı, milletvekilliğine göre çok daha yorucu ve emek isteyen bir konudur. Ve yönetici nihai anlamda tek başına sorumludur. Onun için sorumluluğu ağırdır.
Yeni Anayasa çalışmaları duraklama dönemine mi girdi, AK Parti de bu konuda sanki yıpranmış gibi, en çok karşılaştığınız engelleri açıklar mısınız ?
Yeni Anayasa çalışmaları hiç hız kesmeden devam etmektedir. Duraklama söz konusu değildir. Bunun önderliğini partimiz yapmaktadır, ancak gerçekleştirilmesi halkın, parti gruplarının, medya ve ilim adamlarının birlikte götüreceği bir olaydır. Yıpranma söz konusu olduğuna inanmıyorum. Engeller, statükocu anlayıştan ve politik tercihlerden kaynaklanmaktadır. Yoksa Türkiye'de herkes ve her kesim darbe mahsulü vesayetçi ve millete dikte ettirilen anayasanın mutlaka yeniden yazılması ve halka sunulması taraftarıdır. Bunların aşılacağına inanıyorum. Halk da bunu dört gözle beklemektedir.
Paris’te öldürülen 3 PKK’lının Diyarbakır’a getirilmesi sırasında taşkınlık yaşanmaması terör konusunda gelinen noktayı nasıl anlatıyor, ‘çözüme yaklaştık’ diyebilir miyiz ?
Paris'te öldürülen üç PKK’lının getirilmesinde halkın sükuneti bütün topluma şu mesajı veriyor; Terör artık dursun, barış gelsin, terör örgütlerine rağmen biz bir toplum olarak kavga istemiyoruz. Anların ağlamasına, insanların hunharca katledilmesine rızamız yoktur. Biz bir bütünüz, terör örgütünün bizim adımıza hareket etmesini istemiyoruz.
Halkın en çok tepkisini çeken uygulamalardan biri şu: 10 yıl, 15 yıl önce alınan, satılan bir evin ya da otomobilin veya başka bir verginin katlanarak vatandaşın karşısına yüklü miktarda çıkması... O yıllarda takipçilerin dolaştırdıkları evraklara imzalar atılıyor ve devletin birimleri de onaylayıp alış-satışları gerçekleştiriyordu. Şimdi; evini, otomobilini satan ve belki de yoksulluk çeken birinin böyle bir sürprizle karşılaşması doğru mu?
Vergi uygulamasında yöresel uygulamalarda sıkıntılar ortaya çıkabiliyor. Ancak, zamanaşımıyla ilgili yeni bir yasa çıkarılmadı, eski kanun hala geçerli. Bahsettiğiniz durumla ilgili bize bugüne kadar herhangi bir şikayet gelmedi. Vatandaşın tabii ki mağdur olmasını istemeyiz. 10-15 yıl önceki bir işlemde yapılan hatanın şimdi telafi edilmesi gibi bir uygulamadan haberimiz yok. Varsa böyle bir sıkıntı, getirin ilgilenelim.
Mustafa Sarıgül’ün CHP’den aday olması durumunda AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanması zora girer mi?
Bizim İstanbul Büyükşehir Belediye seçimi konusunda sıkıntımız yoktur. CHP'den aday olacak insanların da bunda etkisi yoktur.
Deniz Baykal’ın genel başkan olduğu mu yoksa Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olduğu CHP mi, sizi daha zorluyor, hangisinin muhalefetinden memnunsunuz?
CHP'nin muhalefet olarak güçlü olmasını ve güçlü muhalefet yapmasını isteriz. Ancak Baykal ve Kılıçdaroğlu bu konuda birbirinden farklı bir konumda değildir. Parti içi muhalefetten kurtulamadılar.
Arap Baharı sürecinde Türkiye, Mısır’da, Libya’da ve Tunus’ta istediği sonucu aldı. Suriye’de ise arzu edilmeyen bir süreç uzun zamandır yaşanıyor ve daha uzun süre de devam edeceğe benziyor. Hem bu konu hem de “Suriye’de ne işimiz var?” diyenler için neler söylemek ister siniz ?
Türkiye, gerek komşu ülkelerde, gerekse inanç birliği yaptığımız ülkelerde ve tüm dünyada huzur ve sükunun var olmasını ve insanların refah içinde mutlu yaşamasını istemektedir. Kavganın değil barışın hakim olmasından yanadır. Suriye de hem bizim sınır komşumuz hem de birbirinin içine geçmiş akrabalıkların olduğu aynı inancı paylaştığımız bir kardeş ülkedir. Biz orada kavganın bir an önce bitmesini istiyor ve insanların huzura, barışa ve kardeşliğe yeniden dönmesini arzuluyoruz. Bunun da çok uzun sürmeyeceği düşüncesindeyiz. Ve Suriye bizim ilgi alanımızdadır. Aksi yönde söylenen sözler de gerçek dışıdır.
Kaynak : İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA) (Kaynak gösterilerek söyleşimiz
kullanılabili.