Sarıyer İlçe Temsilcimiz Nurettin KOÇ, İstanbul’da Gecekondulaşma, Mülkiyet Problemi, Kentsel Dönüşüm Projesi ve Çözüm Önerileri ile Örnek Uygulama olarak Sarıyer İlçesi, Pınar Mahallesi başlıklı bir rapor hazırlayan vatandaş Sayın Eyüp Söyler ile bu çalışma üzerinden sorunları konuştu…

İşte o çarpıcı röportaj…

*Eyüp Bey; Neden böyle bir rapor hazırlama ihtiyacı duydunuz? Paylaşırmısınız lütfen.

-34 yıldır yaşamımı devam ettirdiğim Pınar mahallesi, İstanbul’un birçok semti gibi mülkiyet problemi olan gecekondulardan oluşmaktadır. Mahalle halkı dişi tırnağı ile fedakarlık yaparak artırdığı ile başını sokacak bir mesken yaptı. Mahalle halkı gibi bende 40-50 yıllık geçmişimiz yok sayılarak yerimizden edileceğimiz endişesini hep yaşıyoruz.

Komşularımla yapmış olduğum görüşmelerde, genelde tapu talebinde bulunmaktadırlar. Vatandaşların tapu talebi sonrası neler yaşayabileceğini göremediklerini hissettim. Bilgi edinilmesi ve siyasilere bu konuda nasıl yaklaşım sergilemeleri gerektiği hususunda yardımcı olması için bu raporu yazdım. Ayrıca bu rapor, şuna kadar yaşamış olduğum tecrübeler ve hem Pınar mahallesi hem de çevre mahallelerde yaşayanlarla yapmış olduğum diyaloglarla ortaya çıkmıştır.

*Pınar Mahallesindeki sorun tam olarak nedir ?

-Mahalle halkının bu sorunun çözümü hususunda yeterli bilgi ve donanımı yoktur. Bu nedenden dolayı da gerekli talebi yapamamaktadır. Siyasiler de çözüm yöntemlerini halk odaklı sunamadıkları için tam olarak anlaşılmamaktadır.

*Mülkiyet denince genelde ilk akla gelen tapu oluyor. Tapu almakla bu sorun sağlıklı biçimde çözülebirmi sizce?

-Kesinlikle hayır. Tapu, Pınar Mahallesinde kalmak değil, yerinden yurdundan, Sarıyerden gitmektir.

*Neden?

-Çünkü tapu almakla, mülkiyet probleminin sağlıklı biçimde çözülemeyeceği açıktır. Şöyleki, İmar planı, hangi siyasi partinin belediye başkanı tarafından yapılırsa yapılsın, okul, sağlık tesisi, park alanı, ticari alanlar, dini tesis gibi sosyal alanlarda bulunan konut sahiplerine tapu verilmeyecektir. Bu oran mahallede bulunanların %25-35’ine denk düşüyor. Yani bu da Pınar Mahallesinden yaklaşık 1000 aile yersiz kalacak anlamına gelmektedir.

*Tapular alındıktan sonra nasıl bir tablo ile karşı karşıya kalınacağını düşünüyorsunuz peki?

-Tapular alındı diyelim, en iyi şekliyle düşünerek (bazı kooperatiflerde olduğu gibi) 1tl gibi sembolik bedellerle tapu işlemini halletliğimizi düşünelim. Bu aşamada hisseli arsa gibi bugünkü mevcut durumdan daha da çıkmaz bir durumla karşı karşıya kalmış olacağız. Hisseli arsa durumunda vatandaşın eline anlatım yerindeyse saatli bomba veriliyor. Bu durumu anlamak için Sarıyer ilçesi, Maden mahallesinde bu süreci yaşayan herhangi üç kişi ile görüşmek yeterlidir. Maden mahallesinde bir arsada sayıları değişmekle beraber ikiden başlamak üzere sekiz, dokuz, hatta onlu rakamlara kadar hissedarlar mevcuttur.

 Bu durumda bu işlem Pınar mahallesinde yapı yoğunluğu fazla olduğu için, daha da karmaşık soruna vesile olacaktır. Pınar mahallesinde verilecek olan tapular ile imar planı sonrası, yaklaşık olarak 150 adet arsa hisseli tapulu olacaktır. Yani 150 adet arsaya (sosyal alanlar haricinde kalan)2800-3000 adet konut sahibi hissedar olacaktır. Toplamda 4000 adet hak sahibi aile hesap edilirse, Pınar mahlallesinde hiç kimse çözüm üretemez.Tapu parasını ödeyerek sadece ortalama 35-40 m2 arsa hissesi sahibi olacaklardır. Bu ise çok parası olanın İzale-i şüyu ile diğer hisseleri alması, maddi gücü olmayan 30-40 yıllık mahallelinin evlerini bırakmak zorunda kalmaları demektir.

*Sarıyerde ve Pınar Mahallesinde nasıl bir çözüm yöntemi olmalı sizce?

-Çözüm yöntemi gayet açık ve nettir. Yani ekonomik durumu zayıf olan insanlar referans alınarak üretilecek bir çalışma ile iyi niyetle yapılacak olan “yerinde dönüşüm” uygulamasıdır.

* Yerinde dönüşüm uygulamasının sağlayacağı yararlar nelerdir?

Yerinde dönüşüm uygulaması ile ; Mülkiyet problemi ortadan kaldırılır. Daireler tapulu olacağı için mülkiyet konusundaki problemler ortadan kalkar. Yeni yapıların daha sağlıklı olmasıyla birlikte, altyapı ve diğer sosyal donatıyla beraber yaşanabilir alanların ortaya çıkması sağlanır. Vatandaşların yaşam standartları artar. İnsanlar iş ve sosyal çevresinde değişiklik olmadan yaşamına devam eder. Olası bir depremde, o bölgede ortaya çıkacak olan maddi ve manevi kayıplar oluşmadan önlenir. Her türlü tasarruf sağlanır, giderler azalır, kamunun yapacağı yatırımlar uzun ömürlü olur, daireler tapulu olacağı için her türlü vergilendirme, (emlak-kira gelir) sağlanmış olur.

*Çözüm için ne tür bir yol izlenmeli size göre?

-Bu aşamada öncelikle Mahalle halkının birlikte ve çözüm talebinde net olması, siyasilerden bu konuda talepte bulunması gerekmektedir. En büyük görev, tabiki bu mahallede bulunan vatandaşlara düşmektedir.

 Mahalle muhtarı, Mahalle derneği, ve mahallede bulunan kanaat önderleri biraraya gelmeli, uygun olan talebi, mahallede gündem yaparak toplum bilincini sağlamalıdırlar.  

Mahalle halkı siyasilerden gerekli desteği alarak, Sarıyer Belediyesi ile Büyükşehir Belediyesinden talep ettikleri çözümün nasıl yapılması gerektiği konusunda karşılıklı görüşmeler yapmalıdırlar.

*Siyasiler ve Belediye yetkilileri tarafından yapılması gerekenler nelerdir?

-Büyükşehir Belediyesi ve İlçe belediyesi, vatandaşın kullanımında olan arsaların, vatandaşın olduğunu kabullenerek yaklaşım sergilemeli ve ona göre çözüm üretmelidir.

Kamuda bulunanlar  empati yaparak, kendisini halkın yerinde hissederek çözüm bulmaya çalışmalı, yani yaşayan halka işgalci değil, resmi işlemleri eksik, tamamlayamamış o yerlerin sahibi olarak muhatap almalıdırlar.

Mülkiyet konusundaki bilgilendirme ve bulunan çözüm yollarını halka anlatma kanalları çeşitlendirilmeli ve anlaşılır şekilde olmalıdır.

*Belediye başkanlarının Kentsel dönüşüm (yerinde dönüşüm) konusundaki açıklamalarını takip edebildinizmi?

-Belediye başkanlarımızın bu konudaki söylemleri de raporun oluşmasını sağladı. Sarıyer Belediye Başkanı Sayın Şükrü GENÇ bey mülkiyet probleminin çözümü için en uygun yolun “Kentsel dönüşüm”(yerinde dönüşüm ) olduğunu dile getirmiştir.

Yine Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir TOPBAŞ bey de deprem gerçeği ve çarpık yapılaşmadan dolayı şehrimizde biran evvel kentsel dönüşümün (yerinde dönüşüm) gerçekleşmesi gerektiğini ve hiçbir kimsenin de yerinden edilmeyeceğini her platformda dile getirmiştir.

Dile getirilen bu doğru çözüm yöntemleri, karşılıklı siyasi söylemlerle halkımız tarafından anlaşılamamaktadır.

Bu konuda Belediye Başkanlarımız ve siyasilerimiz yerinde dönüşüm uygulaması noktasında birlikte hareket edebilmeyi sağladıkları takdirde bu problem en kısa sürede aşılaçaktır.

*Sayın Söyler, son olarak okurlarımıza aktarmak istedikleriniz var mı?

-Evet.Pınar mahallesine ilk gelen kuşaktan insanlar halen hayattalar.(Allah hayırlı ömür versin) Bu insanlarla çözüme gitme kolaylığı vardır. İlk kuşaktan sonra, varislerin çokluğu sebebiyle çözüm kesinlikle zorlaşacaktır.

Bu gibi projeler yalnızca normal inşaat, mimari mühendislik değil de, toplum mühendisliği projesi olarak düşünülmeli ve ona göre yaklaşım sergilenmeli, projeler bu doğrultuda geliştirilmeli ve çözüme gidilmelidir.

Pınar mahallesinde alternatif yerinde dönüşüm projeleri geliştirilmeli ve seçimini vatandaşlar yapmalıdırlar.

Bu hususlar dikkate alınarak yapılacak olan bir çalışma, Sarıyer ilçesinde mülkiyet problemi olan diğer mahalleler içinde kurtarıcı rol oynayacaktır. 

Yalnızca, bir noktadan bakılarak yapılacak olan değerlendirmeler sağlıklı olmayıp, çeşitli bakış açılarından yapılacak olan değerlendirmeler, Sarıyer de yaşanmakta olan mülkiyet probleminin biran evvel son bulmasına katkı sağlayacaktır. 

Her bir fikir için, topluma fayda zarar analizleri yapılmalıdır.Toplumsal hareket gerektiren durumlarda en zayıf halka düşünülerek hareket edilirse, uygulanacak olan proje hayat bulacaktır.   

Bana bu konuda zaman ayırdığınız için ve güzel ilçemizin en büyük problemi olan Mülkiyet problemini gündem yaptığınız için teşekkürlerimi sunarım.