ZEYTİNBURNU

Meclis Üyesi Av. Nazif Tunç 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü İçin Konuştu

AK PARTİ Zeytinburnu Belediye Meclis ve İstanbul Barosu Üyesi Avukat Nazif Tunç 10 Aralık Dünya İnsan hakları günü nedeni ile alakalı Belediye meclis toplantısının Aralık Ayı 2. ve son birleşmesinde anlamlı bir konuşma yaptı.

İŞTE O KONUŞMAYI AYNEN YAYINLIYORUZ

Değerli meclis üyeleri,

Bugün burada herhangi bir gündem maddesini tartışmak için değil; insanlığın ortak vicdanını ve toplumların temel değerlerini şekillendiren insan hakları konusunda görüşlerimi paylaşmak üzere söz almış bulunmaktayım.

İnsan hakları, hiçbir otorite tarafından bahşedilmeyen; insanın sırf insan olmasından kaynaklanan, devredilemez, ertelenemez ve pazarlık konusu yapılamaz haklardır. Bu hakların temelinde, yalnızca modern hukuk düzeni değil, İslam’ın “insanı yaşat ki devlet yaşasın” anlayışında da karşılığını bulan insan onuru vardır.

Bu kavram, yalnızca hukuki metinlerdeki bir ifade değildir. İnsan hakları, insanın onurunu koruyan; adaletin, eşitliğin ve özgürlüğün temelini oluşturan bir yaşam çerçevesidir. İnsan hakları dediğimiz şey, aslında çok basit bir soruya verilen evrensel bir cevaptır:

“İnsana nasıl davranılması gerekir?”

Nitekim hem uluslararası hukuk hem de İslam’ın adalet ve kul hakkı hassasiyeti, insanın doğduğu andan itibaren dokunulmaz bir değere sahip olduğunu açıkça belirtir. Devletlerin ve yerel yönetimlerin bu değeri koruma sorumluluğu da buradan doğmaktadır. Bu nedenle insan hakları yalnızca bireyin korunmasına değil; toplumun bütünlüğüne, barışına ve refahına hizmet eden bir mekanizmadır.

Kıymetli meclis üyeleri,

Yerel yönetimler açısından insan haklarının somut karşılığı; Şehrin hakkını hukukunu savunmak, şehrin kaynaklarının şehirde yaşayanlara hizmet olarak aktarılmasını talep etmek adil hizmet, eşit erişim, şeffaf yönetim ve fırsat eşitliğidir. Bir ilçede yaşayan her bireyin sosyal hizmetlerden eşit yararlanabilmesi, engelli bir vatandaşın kamusal alanda özgürce hareket edebilmesi, bir kadının kendini güvende hissetmesi, bir gencin eğitim ve spor imkânlarına ulaşabilmesi insan haklarının yereldeki en temel uygulamalarıdır.

Zeytinburnu gibi hem kültürel çeşitliliğin hem de toplumsal dayanışmanın yoğun olduğu bir ilçede insan hakları perspektifi; sosyal uyumun, güvenli yaşamın ve ortak geleceğin teminatıdır.

Bu yaklaşım aynı zamanda, İslam’ın adalet, merhamet ve eşitlik ilkeleriyle de birebir örtüşmektedir.

İnsan Hakları Bağlamında AK Parti Dönemi

İnsan haklarına ilişkin konuşurken, ülkemizde son 20 yılda bu alanda atılmış bazı önemli adımları da hatırlatmak gerekir. Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde AK Parti döneminde atılan adımlar; insan haklarının genişletilmesi, sosyal devlet anlayışının güçlendirilmesi ve hizmetlerin tabana yayılması açısından dikkat çekici bir dönüşüm ortaya koymuştur.

Özellikle:

• İfade ve örgütlenme özgürlüğü alanındaki reform paketleri,

• Kamu Denetçiliği Kurumu (Ombudsmanlık) ve İnsan Hakları Eşitlik Kurumu’nun kurulması,

• Pozitif ayrımcılığı destekleyen kadın, çocuk, engelli ve yaşlılara yönelik kapsamlı sosyal politikalar,

• Sosyal yardımların kurumsallaşması ve düzenli bir sisteme bağlanması,

• Dünyanın en geniş kapsamlı sağlık dönüşüm programlarından biri olan Sağlıkta Dönüşüm Reformu,

• Kamu hizmetlerinin erişilebilirliğini artıran e-Devlet uygulamaları,

gibi birçok çalışma, insan hakları alanında hem hukuki hem de toplumsal zeminde önemli gelişmeler sağlamıştır.

Bu adımlar, devletin vatandaşına yaklaşımını yalnızca güvenlik merkezli olmaktan çıkarıp, hizmet odaklı ve insan odaklı bir noktaya taşımıştır. Bugün yerel yönetimlerin güçlenmesi, sosyal belediyecilik anlayışının yaygınlaşması ve vatandaş-devlet ilişkilerinin kolaylaşması da bu reformların doğal uzantılarıdır.

Değerli meclis üyeleri,

Bizler Zeytinburnu’nda görev yaparken, insan hakları yaklaşımını her hizmetimizin merkezine yerleştirmek zorundayız. Bu, yalnızca hukuki bir yükümlülük değil; aynı zamanda vicdani ve ahlaki bir sorumluluktur. İnsan hakları ihlallerini önlemek kadar, yaşam kalitesini artıran projeler üretmek de bu yaklaşımın bir parçasıdır.

Kimsenin ayrımcılığa uğramadığı, her vatandaşın eşit ve adil hizmet aldığı, herkesin kendini güvende ve değerli hissettiği bir Zeytinburnu hedefi; siyaset üstü bir iradenin, ortak bir vicdanın yansımasıdır. Biz bu hedefi gerçekleştirdikçe demokrasi güçlenecek, toplumsal barış derinleşecek, yerel yönetimlere olan güven artacaktır.

Şunu özellikle belirtmek isterim:

İnsan hakları bir günün, bir dönemin, bir grubun meselesi değildir; insanın varoluşuyla başlayan ve bütün inançların özünde yer alan ortak bir değerdir.

Bu değeri yaşatmak, bu ilçede yaşayan herkes için daha güvenli, daha adil bir gelecek kurmak hepimizin görevidir.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Kaynak: İstanbul Times Haber Ajans (İTHA)