Zeytinburnu Aile Kadın destekleme ve Engelliler Merkezi (AKDEM), 15 yıldır düzenli olarak düzenlediği ‘Çarşamba Seminerleri’nde her hafta belirlediği farklı konularla, her yaştan bireyi destekleyen ve yaşam kalitesinin artmasını hedefleyen koruyucu, önleyici ve rehabilite edici çalışmalara imza atıyor. AKDEM, yılın son seminerinde teknoloji çağında büyüyen ve dijital dünya ile iç içe yaşayan çocuklarımızı internet ve sosyal medya mecralarında bekleyen tehlikeleri, kötü alışkanlar edinme, psikolojik bozukluklar gibi zarar verici konulara yer verdi. Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde yoğun bir katılımla gerçekleşen “Dijital Çocukların Ebeveyni Olmak” adlı seminerin konuşmacısı ise sosyal medyada ‘Dijital Baba’ olarak bilinen Bilişimci Yazar Orhan Toker oldu.
İstanbul Times Haber Merkezi / Hüseyin Çetiner
“ÇOCUKLARIMIZI DİJİTAL BATAKLIĞA KURBAN VERMEYELİM”
Her sene yüz binlerce çocuğun sanal dünyanın dijital bataklığında yok olup gittiğine dikkat çekerek konuşmasına başlayan Orhan Toker, “Biz salonlarımızda oturup sohbet ederken veya televizyon izlerken çocuklarımız bambaşka bir sanal dünyada, hiç bilemediğimiz ya da asla tasvip etmediğimiz konuları konuşuyorlar. Sosyal medya platformlarındaki algoritmalar bize uygun içerik önerirken çocuklarımıza şiddet ve zararlı alışkanlıkları pompalayan içerikler veriyor. Bir zaman sonra bu durum çocuklarımızda yüksek seviyede kaygı bozukluğu, dışarıya çıkamama kendini soyutlama gibi sonuçlarla bizleri karşı karşıya bırakıyor. En önemlisi ise çocuklarımızla bağlarımız kopuyor ve onlar teselliyi bambaşka yerlerde tehlikenin merkezinde arıyorlar.” dedi.
“YANLIŞ TERCİH EDİLEN OYUNLAR RUH HALİNİ BOZUYOR”
Dünyaca ünlü Psikolog, Nörobilimci ve Çocuk Uzmanı Dr. Gabor Mate’in “Alkol içmelerine kaç yaşında izin veriyorsanız telefonu da o zaman alın” sözlerine atıfta bulunarak konuşmasına devam eden Toker, “Çocuklarınıza telefon veya tablet almak için acele etmeyin, ayrıca onlarla sözleşme yapın. Öyle istedikleri zaman istedikleri kadar vakit geçirmelerine müsaade etmeyin. Bu aletlerde en çok vakti oyun oynarken geçiriyorlar. Onların oyun firmalarının hazırladığı tuzaklara düşmesine müsaade etmemelisiniz. Özellikle para kazanmak amaçlı yapılan bu hareketler çocuğu para istemeye hatta bulmaya zorluyor. Aynı zamanda şiddet içerikli ve rekabetçi oyunlar onları agresif, rekabetçi bir ruh haline sokuyor. Çocuğumuzun karakterine ve yeteneklerine göre oyun seçmeliyiz. Çevrimiçi oyunlarda sohbet konusuna da dikkat edilmesi gerekiyor. Buralarda çok fazla küfür var.” diye konuştu.
DUYGUSAL AĞRI KESİCİ; BAĞIMLILIK..!
İnternet ve sosyal medyanın yanlış kullanılması sonucu çocukların gerçeklik algısının bozulduğunu, ilerleyen dönemlerde çocukların kendini yalnız hissederek; aidiyet duygusundan yoksun, kaygı bozuklukları olan ve bunların neticesinde depresyon, intihar gibi kaçınılmaz sonlarla karşılaşıldığının altını çizen Toker, ebeveynlere şu tavsiyelerde bulundu: “Bir evin içinde birlikte yaşayan ayrı dünyanın bireyleri gibi yaşıyoruz. Herkesin kendine ait bir konfor alanı ve dünyası var. Bu çok tehlikeli bir durum. Muhakkak aile bireyleri olarak bir araya gelip teknolojisiz bir şekilde zaman geçirmeliyiz. Birlikte etkinlikler yapmalıyız. Çocuklarımız aileden ilgi göremeyince duygusal ağrı kesici olarak bağımlılığı tercih ediyorlar. O yüzden çocuklarımızı asla ihmal etmemeliyiz, çocuklar duygusal ihtiyaçlarını ebeveynleri vasıtasıyla karşılamalı. Bunu gidip sanal dünyada aramamalı.”
Kaynak: İstanbul Times Haber Ajansı ( İTHA )