-Genlerinde çalışmak hormonu fazlasıyla yer tutan, dürüstlüğü, hakkaniyeti her şeyin ötesinde gören, girişimci ruhlu bir karaktere sahibim.
Yaklaşık 30 yıldır devam eden ve iş hayatıma kesintisiz konsantre olmamı sağlayan huzurlu bir evliliğe ve 3 erkek çocuğa sahibim. Bu kadar yoğun iş temposunda bana destek olan Hanife Hanım ve hep yanımda duran çocuklarım Aycan, Sercan ve Batuhan başarılarımda büyük bir yere sahipler.
Küçüklüğünden bu yana hem okula gidip hem de yazları taş ocaklarımızda çalıştım. 8 yaşında başladığım iş hayatında gece gündüz hiç durmadan çalıştım. 40 yaşına kadar hiç tatil yapmadım. Çalışmaktan okumaya fırsat bulamadım, liseyi gece okuyarak tamamladım. Ama “Eğitimin yaşı yok” felsefesini benimseyen biri olarak, üniversiteye 40 yaşında başladım. Ve şu an iki diplomam mevcut.
Akdağlar Grup’unda Yönetim Başkanlığı görevimin yanı sıra Sarıyer Spor Kulübü Başkanı olarak Sarıyer Spor Kulübünü hakkettiği 1.Süper Lig’e çıkarmak için Yönetim Kurulumuz ve tüm Kulüp çalışanları ile el ele mücadele veriyoruz. Bunun dışında Rizeliler Vakfı Başkan Yardımcısı, Fenerbahçe Kongre Üyesi, 1907 Derneği Üyesi’yim.
*Akdağlar şirketinin kuruluş sürecini anlatabilirmisiniz?
Türkiye’nin madencilik alanında lider kuruluşlarından biri olan AKDAĞLAR Şirketler Grubu, 1930’lu yıllarda dedem HACI OSMAN AKDAĞ tarafından kurulmuş, 1960’lı yıllarda Mazlum AKDAĞ ile geliştirilerek 1980’li yıllara kadar gelmiştir. 1980’li yıllardan itibaren ise ben ve kardeşim, en büyük destekçim Eyüp AKDAĞ ile birlikte bünyemize yeni şirketler ekleyerek, daha da büyüyerek bugünlere gelmiş bulunuyoruz. Üç kuşaktan beri faaliyetlerini aralıksız sürdüren şirketimiz 70 yılı aşkın bir tecrübeye sahiptir. Artık dördüncü nesil de işlerin ucundan tutarak Akdağlar Şirketler Grubunu daha ileri noktalara ulaştırmak için bizimle birlikte bu yolda yürümeye başladılar.
*Bugün itibariyle şirket adediniz ve faaliyet alanlarınızla ilgili genel bilgi verebilirmisiniz?
-Şirketimizin asıl işi madenciliktir. Madencilikte; her geçen yıl faaliyet alanlarını genişleterek ileri teknoloji kullanımı, geniş makine parkı, uzman teknik ve idari kadrosu, yenilikçi düşünce anlayışı, kurumsal çalışmaları ve çevre bilincine olan duyarlılığı ile Türkiye’nin çeşitli yerlerinde büyük hacimli kazı, dolgu, dekapaj, yol ve agrega üretimini gerçekleştiren bir kuruluş haline gelmiştir.
Ayazağa-Kemerburgaz arasındaki taş işlerini gerçekleştirdiğimiz havzamızın yanı sıra yurtiçi ve yurtdışında nikel, bakır ve krom madenlerini çıkardığımız havzalarımız da mevcuttur. Adana ve Osmaniye’de nikel, Malatya’da demir ve kurşun, Arnavutluk’ta nikel, bakır ve krom madenlerimiz var.
Bunların haricinde bir de inşaat grubumuz bulunuyor. Tarsus – Adana – Gaziantep otoyolunda önemli büyüklükte işler yaptık ve bir beş yıl kadar o bölgede çalıştık. İzmir – Çeşme yolunda çalıştık. Toki’ye Halkalı’da 600 konut yaptık. Bir inşaat firması ile birlikte Beşiktaş Spor Kulübü’nün
Ayrıca grup bünyesinde ASB firması asfaltın hammaddesi “bitüm” ithalatı yapıyor. ASB ortakları büyüklükleri 5 bin tonajdan 60 bin tonaja kadar değişen 17 geminin de sahibi, Teksas’da bir petrol rafinerisi, Hollanda, Romanya ve Tuzla/Akfırat’ta dev depoları var.
*Pazardaki payınız nedir peki?
-İstanbul’un projeleri için yıllık 100 milyon ton agrega gerekiyor. Biz de bu paydanın içinde oldukça iyi bir yere sahibiz, sektörde öncü ve en büyük kuruluşlardan biri olduğumuzu söyleyebilirim.
*Kaç insanımıza istihdam sağlamış durumdasınız?
-Taşocağımızda yaklaşık 300 personelimiz mevcut. Tabii taşeron firmaların personelleri ile bu sayı 1.500 kişiye ulaşıyor.
*Var ise yeni projelerinizi ve hedeflerinizi paylaşabilirmisiniz lütfen?
-Enerji sektörüne dönük bazı projelerimiz var. Asfalt/yol yapım işlerinde entegrasyon yatırımlarımız olabilir. Özellikle ulaşım projelerini (liman vb) yakın takip ediyoruz. Geliştirmekte olduğumuz ve AKDAĞLAR’a ciddi bir ivme kazandırıp önümüzdeki 20 yıla yayılabilecek büyüklükte projeler geliştirmekteyiz.
*Başarılı bir iş adamı olduğunuz somut olarak ortada, bu başarının olmazsa olmaz sırrı nedir?
-Çalışmak, çalışmak, çalışmak… Sekiz yaşında yaz aylarında maden ocağımızda çalışarak iş hayatına başladım ve bu sevdam hiç bitmedi. Tabii bu beraberinde birçok fedakarlığı da getirdi. Örneğin; sürekli çalışmaktan, çocuklarımla istediğim kadar vakit geçiremedim. Dediğim gibi 40 yaşıma kadar hiç tatil yapamadım. Hayatımı hep iş odaklı yaşadım.
Çalışmak kadar bir diğer olgu da eğitim. Her gün bugün ne öğrendim, kendime ne kattım diye soracaksın kendine. Eğitimin yaşı yok, ben üniversiteye 40 yaşında başladım. İki diploma sahibi oldum. İsteyince insan her şeyi başarır. Martı’nın yazarı Richard Bach Mavi Tüy kitabında insanların bu dünyaya ya “eğlenmek” için ya da “öğrenmek” için geldiklerinden bahseder. Ben bu dünyaya “Öğrenmek” için gelenlerdenim.
Bir de girişimci ruhuna sahip olacaksın. İyi plan yapacaksın, fırsatları, olabilecek engelleri görebilme yeteneğini geliştireceksin ki, olduğun yerde saymak yerine sahip olduğun alanı genişletebileceksin.
*Ülkemizdeki maden potansiyeli ve değerlendirebilmesi bakımdan neler söylenebilir?
-Türkiye’de Maden rezervi açısından dünyanın en zengin ülkeleri arasında yer alırken, adeta büyük bir servetin üzerinde oturuyor. Türkiye yer altı kaynakları yönünden dünya madenciliğinde adı geçen 132 ülke arasında toplam üretim değeri itibariyle 28’inci, maden çeşitliliği itibariyle 10’uncu sırada yer alıyor. Türkiye’de günümüzde dünyada ticareti yapılan 90 çeşit madenden 77’sinin varlığı Türkiye’de saptanırken, halen 60 civarında farklı maden ve mineral üretimi yapılıyor.
Madenlerimizin değerlendirilmesi bakımından daha emekleme dönemindeyiz. Fakat potansiyelimiz çok yüksek. Yeni Maden Kanunu ve yönetmelikler ile birlikte madenciliğin çok daha ileriye gideceğini inanıyorum.
*Halkımızın madenciliği algılamasına yönelik tespit ve düşüncelerinizi aktarabilir misiniz?
-Madencilik; yer altı kaynak ve ülke zenginliklerinin vatandaşın refahına katkı yapacak şekilde üretilmesi ve ülkeye katkı değer katmasının adıdır. Madencilik iş/aş peşinde koşan halkımıza daha çok istihdam yaratılmasının da bir yoludur. Katma değeri çok büyüktür. İşlenerek satılması esastır.
Çevre ile barışık ve bilimsel çalışıldığı sürece genel kanının aksine çevreye dosttur.
*Çevrecilerin yaklaşımı konusunda neler söylemek istersiniz? Var ise önerilerinizi paylaşır mısınız?
-Bizler madencilik sektörünün genel imajını düzeltmek zorundayız. Aynı müteahhitlikte olduğu gibi… Uluslar arası standartlarda çalışan müteahhitlerimizle ve madencilerimizle çevreye duyarsız, salt aşırı kâr güdüsüyle emniyet kurallarına uymayan müteahhit ve madencilerin ayrı yere konması gerekir. Sektörde bir birlik sağlanamadığı sürece ortak imaj için bir çalışma yürütebilmekte oldukça zor. Ancak bu tip fırsatlarla çevreye duyarlı çalışmalarımızı anlatabilme fırsatı buluyoruz. Akdağlar Madencilik olarak tüm çalışmalarımız üniversite bilim çevrelerinin desteği, yerel yönetimler ve Çevre Bakanlığı denetiminde yapılıyor. Verilebilecek olası zararın 40 misli ekim/dikim yapılmaktadır -ki bunun tamamının raporları mevcuttur.
*Sarıyer Spor Kulübü başkanı olarak yaptığınız çalışmalarınızdan bahsedermisiniz?
-Tabii ki transfere yöneldik, yeni nefesler kattık kulübümüze. Sonra yaklaşık 3-4 milyon bir borca sahipti. Doğal olarak borçları kapatmaya yoğunlaşıyoruz. Kulübe yeni yatırımlar yaparak düzenli gelir sağlamak istiyoruz. Örneğin Sarıyer’in sahasını kulübe dahil ettik.
*Kulüple ilgili geleceğe yönelik proje ve amaçlarınız nelerdir?
-Toplamda 10 sene Sarıyer Spor Kulübü’nde yöneticilik yaptım. Bıraktığımda Sarıyer Spor Kulübü 1.ligde idi. Öncelikli amacımız tabii ki tekrar Süper Lige çıkmak. Çünkü Kulüp o potansiyele sahip. İnanılırsa, azmedilirse hiçbir başarı uzak değildir.
Ayrıca Kulübün gelirini düzenli bir şekilde arttırmak, değerini yükseltmek için çalışmalarda bulunuyoruz. Bu konuda Sarıyer Belediye Başkanı Sn.Şükrü GENÇ bizden yardımlarını esirgemiyor. Kulübü’müzün yeni bir araziye sahip olmasına yardımcı olacak –ki biz de tesisler yapacağız. Sürekli gelir getirmemize vesile olacak bir benzin istasyonu projesi mevcut.
*Futbol takımının aldığı sonuçlar ortada. Neler söylemek istersiniz?
-Belirttiğim gibi düzenli çalışmak ve azim her kilidi açar. Ekipteki yöneticiler çok iyi, takım iyi. Şu an ligde gerilerde olabiliriz ama ben kısa zamanda arayı kapatacağımıza yürekten inanıyorum.