Pazar akşamına kadar İstanbul’da incelemeler yapan ekibin rehberliğini ise ekipte, ‘Tasarım Kalite Geliştirme ve Lansman Sorumlusu’ olan Faruk Olgaç yaptı. Opel’in uluslararası tasarım direktörü Friedhelm Engler ile Baş Tasarımcısı Stefan Arndt’ın başı çektiği ekipte, üst düzey ekipten Faruk Olgaç, ‘Büyük araç sınıfı tasarım kalitesi yöneticisi’ Veronika Schaumkel, ‘Renk ve Döşeme Sorumlusu’ Cathrin Schapp ve Kil Modelleri Sorumlusu Rebecca Sackmann yer aldı. Bu ekibe altlarında çalışan tasarımcılar da katıldı.
İstanbul ilk oldu
Opel’de geleceği tasarlayan ekiple İstanbul Ceylan Intercontinental Otel’de bir araya gelip konuşma fırsatı bulduk. Tasarım direktörü Engler, ilk kez böyle bir seyahat planı yaptıklarını belirterek, “4 günlük bu seyahati kendi cebimizden karşıladık. Daha önce tasarım ekibi olarak böyle bir seyahat yapmamıştık. Bu ilk oldu, bundan sonra yapar mıyız bilinmez. Faruk Olgaç dışında başka kimse gelmemiş. Faruk, rehberliğimizi üstlenip böyle bir seyahata karar verdik” dedi.
Engler, İstanbul’un Avrupa ile Asya’yı birleştirdiğini, dünyanın en önemli kültür merkezlerinden biri olduğunu belirterek, “Ekonomisi sürekli büyüyen, birçok farklı tarihi ve kültürü barındıran, muhteşem Boğaz’a sahip İstanbul’un ruhundan esinlenerek, yeni ürünlerimiz için ilham alacağız. Gelecek modellerimizde İstanbul’un bir izi muhakkak olacaktır. Bu gerek renk gerek tarih gerek kültür alanında olabilir” dedi. Ekiple İstanbul’un ruhunu içlerine çektiklerini ifade eden Engler, Topkapı Sarayı, Sultanahmet, Dolmabahçe Sarayı, Türk yemekleri, hamamlar, Boğaz ve dinamik hayatın kendilerini çok etkilediğini söyledi.
İstanbul’un yoğun trafiğinin bile tasarımda rol model olabileceğini kaydeden Friedhelm Engler, şunları anlattı:
“Örneğin insanlar sıkışık trafikte teknolojiyle ve sosyal medya ile daha fazla vakit geçirmek istiyor. Twitter , Facebook gibi sosyal ağlara katılabilecek bilgi ekranı, daha eğlenceli bir iç mekân aklımıza ilk gelenler... Frankfurt Otomobil Fuarı’nda sergilediğimiz geleceğin Opel’i Monza Concept’de bu örnekleri uygulamaya çalıştık. İstanbul bize birçok açıdan yeni fikir verirken, ufkumuzu inanılmaz açtı.”
Tofaş ‘Altın’ fabrika seviyesinde
Tofaş’ın Bursa fabrikası, ‘Dünya Klasında Üretim Programı’ (WCM) ekibinin gerçekleştirdiği denetimler sonucunda ‘Altın Fabrika’ seviyesine yükselen ilk tesis oldu. Fiat ve Chrysler’a ait 175 fabrika ile tedarikçilerinin 350 fabrikası içinde ilk kez bu seviyeye yükselen Tofaş, 2009 yılında da Fiat Fabrikaları arasında Gümüş Seviye’ye ulaşan ilk fabrika olmuştu. Tofaş, endüstriyel alandaki standartları dünya klasına yükseltmek amacıyla 2006’da faaliyete geçirilen programın ilk yıllarında da ‘En Hızlı İlerleyen Fabrika’ ödülünü almıştı.
Radikal