İMAMOĞLU : BU DÖNEMİN FETHİ, GÖNÜLLERİ FETHETMEKTİR

Fatih Sultan Mehmet’in başkalarının da fethetmek istediği, ancak başaramadığı İstanbul’u fethettiğini belirten İmamoğlu, “Özelliği aslında şuydu: Fatih Sultan Mehmet, daha önce kaybedenlerin yaptıklarını yapmadı, değiştirdi. İnsanlarda mantalite değişimini, komutanlarıyla oturup, onların fikirlerini, askerileriyle beraber mücadele biçimindeki değişimle, o değişiklikle 21 yaşında İstanbul'u fethetti. Bizim de gönülleri fethetmek için yol ve yöntem bulma zorunluluğumuz vardır. Memlekette itibarsız hale gelen siyaset alanının, siyasetçi sahasının itibarlı bir hale gelmesi için, hep birlikte çok güçlü bir değişime muhtaç olduğumuzu, milletimizin buna ihtiyaç duyduğunu ve hep birlikte bu yola katkı sunmamız gerektiğini buradan bir kez daha hem Beylikdüzü halkımıza hem de bütün İstanbul'umuza duyurmak isterim. Zira bu dönemin fethi, gönülleri fethetmektir” dedi.

İstanbul Times Haber Merkezi - Hüseyin Çetiner - Beylikdüzü / İstanbul 

İMAMOĞLU’NDAN ‘FATİH SULTAN MEHMET’ VURGULU DEĞİŞİM MESAJI:

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Beylikdüzü Belediyesi iş birliği ile tamamlanan Fatih Sultan Mehmet Kültür ve Sanat Merkezi, İstanbul’un Kurtuluşu’nun 100’ncü yılında hizmete girdi. Bünyesinde; Enstitü İstanbul İSMEK, İBB Şehir Tiyatroları, Yuvamız İstanbul, spor salonları, gençlik merkezi, kapalı pazar alanı, çocuk sineması ve meclisi ile kütüphanenin de bulunacağı Fatih Sultan Mehmet Kültür ve Sanat Merkezi’nin açılışı için tören düzenlendi. Merkez içindeki Sevgi Soysal Çok Amaçlı Salon’da gerçekleştirilen açılışa; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, CHP İstanbul milletvekili Turan Taşkın Özer, CHP Rize milletvekili Tahsin Ocaklı, Rize Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu ve sanatçı Şevket Çoruh katıldı. İmamoğlu’nun babası Hasan İmamoğlu da İBB Başkanı’nı açılışta yalnız bırakmadı. “Yeni Yatırımlar Yeni Atılımlar” başlığıyla düzenlenen açılışta ilk konuşmaları; merkez içindeki bazı birimlere adları verilen, kamuoyunun yakından tanıdığı ve kaybettiğimiz isimlerin yakınları yaptı.

FUNDA SOYSAL: “UMUYORUM Kİ; OKUYARAK, YAZARAK İNSANLARIN GELİŞMESİNE VESİLE OLUR BU MERKEZ”

Açılışın düzenlendiği salona adını veren merhum yazar Sevgi Soysal’ın kızı Funda Soysal, duygularını, “Sahip çıkmak, aynı zamanda değer vermek, emek vermek, uğraşmak, anlamaya çalışmak demek. Annem de babam Mümtaz Soysal da aslında bu ülkede bazı şeylerin değerini iyi bilen insanlardı. Babamla annem, üniversite özerkliği ve TRT özerkliğinin hedef alındığı bir dönemde, maalesef komplolara uğrayarak hapse düşen insanlar. Hapiste evlendiler. Birincisi; insan hayatına değer vermek; komplolara insan hayatını feda etmemek. İkincisi; yazmak. Yazan bir insandı. Yazmak, insanı geliştiren, değiştiren bir şey. Burada da umuyorum ki; okuyarak, yazarak insanların gelişmesine vesile olur bu merkez. Annemin bir komployla tutuklandığı zaman söylediği bir ifade var: ‘Eğer böyle bir nedenle insanlar tutuklanıyorsa, bu ülkede medeni hayatın imkanı kalmaz’ demişti. Medeni hayata sonuna kadar sahip çıkmamız gerekiyor. Bu değer olarak ortaya koydukları, bizim değerlerimize tam olarak uyuşmayan insanlar olsa bile, özgürlük aslında bu demek. Düşünce özgürlüğüne, ifade özgürlüğüne, sanatçı ve sanatçıların özgürlüğüne umarım ihtimam gösterilen bir ülkede yaşarız. Annemi sahiplenmek bu demektir” sözleriyle dile getirdi.

ESRA KAZANCIBAŞI ÖZTEKİN: “RASİM, ‘HAYALLERİMİN ÖTESİNDE BİR KAVUK DEVİR TESLİM TÖRENİ OLDU’ DEDİ”

Adı; Şehir Tiyatroları Beylikdüzü Yakuplu Sahnesi’ne verilen merhum sanatçı Rasim Öztekin’in eşi Esra Kazancıbaşı Öztekin’in de konuşmasında, “Sayın İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na öncelikle Rasim'in söyleyemediği bir şeyi söylemek istiyorum. Ve benim onun eşi olarak gönlümden gelen bir şeyi söylemek istiyorum. Sadece Türkiye'nin geleneksel Türk tiyatrosuna yıllarını veren bir ustasının değil, eşim olarak söyleyeceğim. Türkiye'deki adam gibi adamlardan birinin eşiydim. Öyle bir adam gibi adamdı ki Rasim; kalp hastalığı kavuk aldıktan sonra daha ilerledi. Ritim bozukluğu çıkınca, ‘Ben bu kavuğu taşımak istemiyorum. Çünkü tiyatro yapamıyorum. Hiçbiri anlamı yok. Devredeceğim’ dedi. Pandemi geldi. Bir türlü devredemiyor. Uykuları kaçıyor. Türkiye'de yıllardır koltuğunu işgal eden, gençlere yer açmayan siyasi parti liderlerine, spor kulübü başkanlarına ve dernek başkanlarına karşın, Rasim, istese kavuğu taşıyabilirdi. Devretmek istedi. O, uykusuz geçen gecelerde ve pandemide, Sayın Ekrem İmamoğlu, İstanbul'un geleneksel Türk Tiyatrosu’na, İstanbul'un kavuğuna, kavuğun devir teslim törenine sahip çıktı. Rasim, ‘Hayallerimin ötesinde bir kavuk devir teslim töreni oldu’ dedi. Şu an size onun söyleyemediği teşekkürü burada herkesin huzurunda ben etmek istiyorum. Keşke yaşasaydı, o size söyleyebilseydi” ifadelerini kullandı.

FATİH SEL: “KEŞKE ARDA'YI GALATASARAY'IN YILDIZI OLARAK TANISAYDINIZ”

8 Temmuz 2018’de, Çorlu’da yaşanan tren kazasında, daha 9 yaşındayken, babası Hakan Sel ile birlikte yaşamını yitiren Oğuz Arda Sel’in adı da açılışı yapılan merkez içindeki Çocuk Kütüphanesi’ne verildi. Merhum Sel’in amcası Fatih Sel’in, “Liyakatsiz yönetim ve ihmaller sonucunda, 8 Temmuz 2018’de hayatını kaybeden, 8’i çocuk, 25 canımızı sevgi, özlem ve rahmetle anmak isterim. Size hem ailemin hem de büyük ailem olan Çorlu tren katliamı ailelerinin de sevgi ve selamlarını iletirim. Kabul etmenizi rica ederim. Biz, 20 küsur yıldır. Beylikdüzü'nde yaşıyoruz. Abim, benden daha eski Beylikdüzülüydü. Arda, kısa ömrünün tamamını burada geçirdi. Birçoğunuzun Yaşam Vadisi’nde belki piknik yaparken topuyla masalarını devirmiş olabilir. Onun için özür dilerim. Her yerde bir anısı vardır. Bizim için burasını da gezmek hem güzel hem de zordu açıkçası. Keşke Arda'yı böyle tanımasaydınız. Keşke Arda'yı Galatasaray'ın yıldızı olarak, Galatasaray'ın kaptanı olarak tanısaydınız; ama olmadı. Şimdi babasıyla Uzunköprü'de koyun koyuna yatıyorlar. Çocukların yaşam hakkının çalınmadığı, çocukların isimleri anıldığında yüreğimizin, burnumuzun titremediği, mutlu, umut dolu huzurlu bir ülke dilerim hepimiz için. Bizim hep yanımızda olan Sayın Başkanımız Murat Çalık Beyefendi'ye ve Ekrem Amca’sına; ailem adına, Çorlu aileleri adına sonsuz şükranlarımı sunarım, teşekkür ederim” sözleri katılımcıları duygulandırdı.

FATMA TAY: “NESLİCAN, İMAMOĞLU’NUN KAZANDIĞI GECE SAATLERCE DANS ETTİ”

Salondaki duygu yoğunluğu, yakalandığı kanseri üç kez yenen, ancak aynı hastalık nedeniyle 2019 yılında, henüz 21 yaşındayken aramızdan ayrılan Neslican Tay’ın annesi Fatma Tay’ın sözleriyle zirveye çıktı. Merhum kızının adının tesis içindeki Gençlik Merkezi’ne verilmesinden dolayı, İmamoğlu ve Çalık’a teşekkürlerini sunan anne Tay, şunları söyledi:

“İki tane güzel insan bana bakıyor; Sayın Çalık, Sayın İmamoğlu. Neslican'ın bir sözü var: ‘Ben, bir bacaktan ibaret değilim, çok daha fazlasıyım.’ Evet, gerçekten Neslican bir bacaktan ibaret değildi. Çok daha fazlasıydı. Maalesef bunu herkes görmedi. Ama gören güzel kalpler var. İmamoğlu, Çalık Beyefendi ve bütün ekibinize, bunu bana yaşattığınız için teşekkür ederim. Özellikle Sayın İmamoğlu, sizle ilgili bir anım var. Ben Neslican'ı kaybettiğim gece, İmamoğlu Bey, benim yanımdaydı. Elimi tuttu. Başımı okşadı. Çünkü benim yavrum onu çok seviyordu. O seçimi kazandığı gece, benim yavrum küçücük bir yurt odasında, tek bacağının üstüne Sayın İmamoğlu'nun maskesini takarak, bilmiyorum gece kaça kadar dans etti. ‘Kızım otur, hastasın…’ ‘Hayır anne’ dedi, ‘Kazandı’ dedi. Yani o inançla siz çok farklısınız. Sizin kalpleriniz birbirinize değdi; onun size sizin ona. Siz, meleğin duasını, meleğin sevgisini kazanmış çok özel bir insansınız. Ben bunu içimde hissediyorum. Ve eminim çok çok daha güzel yerlere geleceksiniz. Bu Kültür Merkezimizde, Neslican'ımız için, onu anlatarak bütün gençlere çalışmanın, eğitimin, başınıza bir felaket geldiği zaman hastalıkla mücadele etmenin, eğitimci camiasında çalışan öğretmenlerin vesaire kimse gönüllü; onu anlatırsa… Hala binlerce insan benim yavrumun videolarından ilham alıyor. O gerçek bir melekti Sayın İmamoğlu, biliyorsunuz. O, Rabb'imin seçtiği, bu Türkiye'ye, yani bana nasip olmuş naçizane, o gerçek bir melekti. Geçen ay dördüncü yılımızı bitirdik. Hala kalplerde ve dokunmaya devam ediyor. Çalık Beyefendi ve İmamoğlu gibi güzel kalpli insanlar, benim yavrumu yaşattığınız için, her ikinizin ve arkanızdaki bütün ekibin güzel kalplerinizden öpüyorum. Çok teşekkür ediyorum.”

MUSTAFA KEMAL ULUSU: “GEZDİM, GÖRDÜM, İFTİHAR ETTİM, GURURLANDIM”

İmamoğlu Ailesi Oyunu Beylikdüzü'nde Kullandı İmamoğlu Ailesi Oyunu Beylikdüzü'nde Kullandı

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün kütüphanecisi olarak tarihteki yerini alan Nuri Ulusu’nun adı da merkez içindeki kütüphaneye verildi. Merhum Ulusu’nun yazar olan oğlu Mustafa Kemal Ulusu da duygularını, “Bu çok değerli Kültür Merkezi’ni ve içinde de kütüphanesini açan çok değerli Belediye Başkanımız Murat Çalık Başkanım ve de İstanbul'umuzun medarı iftiharı, benim yakın dostum, kardeşim Sayın Başkanım Ekrem İmamoğlu'na çok teşekkür ediyorum. Hakikaten çok değerli bir eser. Gezdim, gördüm, iftihar ettim, gururlandım” sözleriyle dile getirdi.

İMAMOĞLU: “ATATÜRK VE FATİH’İN ADINI BEYLİKDÜZÜ’MDE YAŞATMAKTAN MEMNUNUZ”

Uzun yıllardır yaşadığı ve geçmiş dönem belediye başkanlığını yaptığı Beylikdüzü’nün Yakuplu Mahallesi’ne böylesi bir eseri kazandırmaktan dolayı mutlu olduğunu belirten İmamoğlu, iş birliğinden dolayı Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’a teşekkürlerini iletti. İstanbul’un 39 ilçesine eşit hizmet anlayışıyla yol yürüdüklerini vurgulayan İmamoğlu, açılışın İstanbul’un düşman işgalinden kurtuluşunun 100’ncü yıldönümünde yapılmasının önemine dikkat çekti. İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet’in ve kenti düşman işgalinden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk’ün isimlerini Beylükdüzü’nde yaşatmaktan memnuniyet duyduğunu vurgulayan İmamoğlu, “5 yıla yakın işgal edilmiş bir şehirden bahsediyoruz. İstanbul'un 5 yıl değil, 5 saniye işgal edilmesini kim tasavvur edebilir? Edemeyiz. Dolayısıyla iki ismin bir araya gelişi gibi, aslında bu özenli günü tercihimizin altında da bu var” dedi.

“HER BİRİSİ ÖZEL BİR HİKAYE, HER BİRİSİ ÖZEL BİR AN”

Atatürk’ün kütüphanecisi Nuri Ulusu’nun oğlu Kemal Ulusu’yu yıllardır tanıdığını aktaran İmamoğlu, bazı birimlere adları verilen isimlerle ilgili de şu ifadeleri kullandı:

“Neslican Tay'ı videolarından tanıdım. Sonra kaybedince, aramızda inanılmaz bir bağ olduğunu tespit etmiştim. Hissetmiştim demek ki. Sonra bunu yakınlarından duyunca, hüznümüz daha da arttı. Burada ismi yaşayacak. Evet, Arda'nın ‘Ekrem Amca’sıydım’ gerçekten. Çünkü uzun saçlı halini vadide hatırlıyorum. Çok özel bir çocuktu. Bir çocuğumuzu kaybettik. Sevgi Soysal ismi, çok özel bir isimdir kadın mücadelesi açısından yazdıklarıyla, bize bıraktıklarıyla. Ve Rasim Öztekin. Özel bir sanatçı, özel bir insan. Biz çok güzel duygularımızı birbirimize hissettirmiştik. Bugün, ismiyle burada çok özel bir salonu Beylikdüzü'müze kazandırdık. Ama esasen Rasim Öztekin ismi, şöyle bir kazanım sundu. Şehrimizin en batısına bir Şehir Tiyatroları sahnesi kazandırdı aslında. Burada İstanbul Büyükşehir Belediyemizin Şehir Tiyatroları'nın sahnesi var. Dolayısıyla her birisi özel bir hikaye, her birisi özel bir an.”

YAKUPLU ANISI: “GÖRECEKSİNİZ, BURADAKİ İNSANLARIN KALBİNİ KAZANACAĞIZ”

Merkezin bulunduğu Yakuplu Mahallesi’nin geçmiş dönemlerdeki siyasi eğilimine yönelik tespitlerde bulunan İmamoğlu, “Yakuplu'yu sokak sokak gezerken, buradaki insanların bize çok az oy verdiğini konuşurduk. Hatta oranını bile söylemeyeyim mi? Çok düşük. ‘Göreceksiniz, buradaki insanların kalbini kazanacağız. Zaten oy meselesi önemli değil. Önce kalbini kazanın insanların, gerisi olur’ diye söylemiştim ve biraz ileride, bir ara sokakta, bir Dayanışma Evi açmıştık. 2019 yılının sonunda, ilçe başkanlığımın ilk aylarında. ‘Burada bir evimiz gibi bir yer olsun ve buradan insanlarımıza kendimizi anlatalım, hizmetlerimizi anlatalım’ demiştik. O günden itibaren, belki de Beylikdüzü'nün bize o en az oy veren denilen mahallesine, en fazla ilgi gösteren bir siyasi kimlik olmaya çalıştım. Çünkü benim bir huyum var. Bazen bunu anlatırım insanlara. Seçimlerde otobüsle giderken, insanlarla selamlaşırken, birisi bana bir kızgın bakar gibi olursa gözlerinden onu hissettirir, hissederim ve bazen otobüsü durdurup, ‘Niye benimle ilgili kötü hissediyorsun, gel bakalım, konuşalım’ diye, ‘Onu 5 dakikada ikna ederim’ diye içimden geçiyor. Çünkü Allah şahit; ne bu şehirde, ne bu memlekette yaşayan bir insan bile benimle ilgili kötü düşünmemeli. Çünkü, ‘Ben onların her birinin tek tek iyiliğini düşünen bir yönetici olacağım’ diyerek bu yola çıktım” şeklinde konuştu.

“SAYIN MÜDÜR, ALLAH AŞKINA BUNA NİYE İMZA ATMADIN?”

Beylikdüzü’ne kazandırdıkları merkezin yapılış hikayesinde, önceki İBB yönetiminin inşaat için gereken tek bir imzayı atmamasının olduğunu aktaran İmamoğlu, “Sadece diyecekler ki; baktık, gördük, imza attık. Atmadılar. 2,5-3 sene atmadılar biliyor musunuz? İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı olup, masaya oturur oturmaz ilk yaptığım şey, İmar Müdürü’nü davet etmek oldu. Dedim ki, ‘Sayın Müdür, Allah aşkına buna niye imza atmadın?’ Dosyayı getirtim. Ne cevap verdi? Cevap vermedi biliyor musunuz? On defa sordum, on defa cevap alamadım. Ve ilk işim, buranın avam proje onayını imzalatmak oldu ikinci seçimden sonra” bilgilerini paylaştı. Merkezin yapımındaki iş birliğinden dolayı Beylikdüzü Belediye Başkanı Çalık’a teşekkürlerini ileten İmamoğlu, “İnşallah hep birlikte, daha nice yıllar hem İstanbul'umuza hem de Beylikdüzü'ne ve bütün Türkiye'ye hizmet edeceğiz ve hizmetlerimizle Beylikdüzü'nü de İstanbul'u da bütün Türkiye'yi de şaşırtarak bütün insanlarımızın gönlünü kazanacağız. Bunu herkesin bilmesini istiyorum” dedi.

“FATİH, DAHA ÖNCE KAYBEDENLERİN YAPTIKLARINI YAPMADI, DEĞİŞTİRDİ”

“Fatih Sultan Mehmet nice komutanın nice insanın fethetmek istediği İstanbul'u fethetti” diyen İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Başkaları fethedemedi ama o fethetti. Özelliği aslında şuydu: Fatih Sultan Mehmet, daha önce kaybedenlerin yaptıklarını yapmadı, değiştirdi. İnsanlarda mantalite değişimini, komutanlarıyla oturup, onların fikirlerini, askerileriyle beraber mücadele biçimindeki değişimle, o değişiklikle 21 yaşında İstanbul'u fethetti. Bizim de gönülleri fethetmek için yol ve yöntem bulma zorunluluğumuz vardır. Memlekette itibarsız hale gelen siyaset alanının, siyasetçi sahasının itibarlı bir hale gelmesi için, hep birlikte çok güçlü bir değişime muhtaç olduğumuzu, milletimizin buna ihtiyaç duyduğunu ve hep birlikte bu yola katkı sunmamız gerektiğini buradan bir kez daha hem Beylikdüzü halkımıza hem de bütün İstanbul'umuza duyurmak isterim. Zira bu dönemin fethi, gönülleri fethetmektir. Gönülleri fethetmek için de itibarlı, çağa ayak uyduran siyaseti ve hizmet biçimini ortaya koymak gerekir. Bu anlamda yolculuğumuzun temel felsefesinin bu olacağını, halkımıza hiçbir zaman mahcup olmamak adına özenli çalışmalarımızın devam edeceğini tekrar duyuruyor, Kültür Sanat Merkezimizin ilçemize ve şehrimize hayırlı olmasını diliyorum.”

ÇALIK: “KOMŞULARIMIZI TESİSİ YAŞAMAYA DAVET EDİYORUM”

Çalık da konuşmasında, Talip Apaydın’ın eşinin merhum yazarın kitaplarını merkeze bağışladığı aktararak şu bilgileri paylaştı:

“Böylesi değerli bir hazineyi gelecek nesillere saklayan ve komşularımızla buluşturan Talip Apaydın kitaplığı da burada hizmet verecek. İçerisinde Beylikdüzü Çocuk Sineması, Beylikdüzü Çocuk Meclisi, İstanbul Büyükşehir Belediyemizin yaşam boyu eğitime yeni yaklaşımıyla Enstitü İstanbul İSMEK atölyeleri, yine tüm çocuklara eğitim ve fırsat eşitliği sunmak için ‘150 kreş’ projesiyle yola çıkan kıymetli Büyükşehir Belediye Başkanımızın burada hayata geçirmiş olduğu Yuvamız İstanbul ve Çocuk Etkinlik Merkezi olacak. Beylikdüzü Kültürsem Kursları, kadın ve erkek ayrımıyla kullanılacak Spor Merkezimiz, 424 tezgahlı kapalı Pazar alanı, 100 araçlık kapalı otoparkımız yer alacak. Beylikdüzü Fatih Sultan Mehmet Kültür Sanat Merkezi, salt bir kültür merkezinden çok öte, bir yaşam kompleksi. Aslında tesisi uzun uzun anlatmaya gerek yok. Tesisi yaşamak lazım. Ben komşularımızı tesisi yaşamaya davet ediyorum. Anlatılmaz yaşanır.”

Konuşmaların ardından kesilen kurdele ile Beylikdüzü Fatih Sultan Mehmet Kültür ve Sanat Merkezi, resmen hizmete girdi. İmamoğlu ve beraberindeki heyet, vatandaşların yoğun ilgisi altında merkezde incelemelerde bulundu.

Editör: TE Bilisim