İstanbul Times Haber Merkezi
İktidar, İnsanları Buralardan Atmak İstiyor
Sarıyer ‘Kentsel Dönüşüm’ sorunuyla karşı karşıya kalmış durumda. Sarıyer, Boğaz Bölgesi olması ve rantın yüksek olması sebebiyle mevcut iktidar, insanları buralardan kaldırıp İstanbul’un 100 km uzaklıktaki bölgelerine atmak istiyor. Sonuç olarak burada oturanlar çok uzun zamandır mahalle kültürü ve sıcak atmosfer içinde yaşıyorlar. Biz sosyal demokrat belediyecilik anlayışına bağlı kalarak yerinde çözüm, insanları uzaklaştırmadan mevcut yerlerinde koruyarak çözüm üretilmesinden yanayız. Onları mevcut halleriyle kötü bir yaşam standardına mahkûm edemeyiz. Ben restore etme taraftarıyım. Sarıyer’de çok katlı gecekondu yok. Bunlar rehabilite edilebilir. Bu seçimde Büyükşehir Belediyesi’ni de alacağımızı düşünüyorum. Büyükşehir Belediyesi ile ortak bir projeyle yenileri de yapılabilir ama mutlaka orada oturanların rızasıyla, onları ekonomik olarak çıkmaza sokacak, burada oluşan rantı başka şirketlere peşkeş çekecek şekilde bir uygulama olmaması lazım. AVM’ler olmasın, büyük gökdelenler, plazalar olmasın küçük esnaf korunsun istiyorum. Mahalle aralarındaki bakkal, kasap, tekstil atölyeleri, küçük esnaf canlı kalarak oranın ekonomisini de devam etsin istiyorum. Bu açıdan Sarıyer’de olan huzurlu sıcak aile ortamının devam etmesini istiyorum. Hepimizin istediği evden işe, işten eve gitmek değildir. Eviniz çok da güzel olsa sağınızda solunuzda komşunuz yoksa bir anlamı olmaz. Bu sıcaklığın korunabileceğini düşünüyorum. Halkın kentsel dönüşümden hiçbir şekilde zarar görmemesi gerektiğini düşünüyorum.
Sarıyer Gezi Parkı Hayalim Var
Artık belediyecilikten anladığımız yol, su ve kaldırım yapmak değil. Bütçelerimizin büyük bir kısmını sosyal alanlara aktaracağız. Bunların başında eğitim, sanat ve kültür etkinlikleri geliyor. Önümüzdeki dönemde Sarıyer’i özgürlük alanı, İstanbul’daki insanların rahat nefes alıp verebileceği bir yer olarak yapılandırmak istiyorum. Hatta bir park düşünüyorum.’Sarıyer Gezi Parkı’ adında bir park hayal ediyorum. Orada gençlerimizin forumlar düzenlediği, karşılıklı zıt fikirleri çatıştırıp buradan sonuca ulaştıkları bir alan istiyorum. Protestocu grupların barışçıl olmak koşuluyla High Park’daki gibi çıkıp söylevler vermesini, dinletebiliyorsa karşısındaki topluluğa dinleteceği bir alan istiyorum. Böyle bir hayalimiz var ve bunu da Sarıyer’de gerçekleştirmek istiyoruz. Sarıyer’de ‘Balıkçılar Çarşısı’ kurmak gibi bir düşüncem söz konusu. Hatta balıkları erkekler yakalasın, kadınlar da satsın gibi bir hayalim var. Turistik ve hoş bir görüntü olacağını düşünüyorum. Özürlü vatandaşlarımıza yönelik ve hayvan hakları ile ilgili çalışmalarımız da bizim için oldukça önem arz ediyor.
Roman Festivali Yapmak İstiyorum
Mevcut projelerimizin dışında Sarıyer’in turizm potansiyelini arttırmak lazım. Sarıyer’in sanayi kuruluşu bulunmuyor. Bu sebeple turizmi canlandırmamız gerekli. Sarıyer’de Romanlar var. Bunların olduğu bölgeleri rehabilite ederek bir roman festivali yapmak istiyorum. Düşünün New York’da dans okulları gösteriler yapıyor. Bizde de roman dansı çok sevilen ve zevkle izlenen bir gösteri sanatı. Bu gibi etkinlikleri iyi tanıtarak Sarıyer’e daha fazla turist çekmek gibi bir projemiz de söz konusu. Yeterince kültür merkezimiz yok. Bunları mutlaka yapmamız lazım. Başarıyı teşvik edeceğiz. Spor alanında da Sarıyerlilere yönelik projelerimiz olacaktır. Gençlerin planlayacağımız program ile ülkemize katkı sunacağını düşünüyorum. Sarıyer’de çok üniversite var. Burada okuyan öğrencileri kimseye muhtaç etmeden onlara yurt yapmak istiyoruz ve bunu çok önemsiyorum.
İnsana Bu Kadar Yaklaşan Bir Başka Meslek Daha Yok
Mesleğimizin vermiş olduğu insana yaklaşım çok önemli bir şey. Hekimlerin hasta ile ilişkisi çok özel bir ilişkidir. İlk önce hastanın şikâyetlerini öğrenip teşhis edersiniz sonra tedavi edersiniz ve hastaya çok yaklaşırsınız. Sırtını dinlersiniz, ağzını açıp bakarsınız, nefesini alırsınız. İnsana bu kadar yaklaşan, dokunan bir meslek daha yok. İnsanların psikolojisini biliyoruz. 30 yılın vermiş olduğu tecrübeyle Sarıyerlileri tanıdığımı düşünüyorum. Her evde bir izimin olduğunu düşünüyorum. Kent mimarları, peyzaj mimarları, ekolojistler ve diğer alanlarda uzman olan ekibimizle Sarıyer’e klasik belediyeciliğin dışında işler yapacağız. Tek tek insanlara ulaşarak onların dertlerine çare bulmamız lazım.
Hizmetini Edeceksin, Halk Bunun Kıymetini Bilir
Yerel yöneticinin başlangıçta merkez siyasete yönelmesini doğru bulmuyorum. Duvarlara resim yaparak. Banklara kendi ismini yazarak bu iş olmaz. Hizmet etmek ve samimi olduğunuzu halka hissettirmek zorundasınız. Böyle olduğu zaman resminizi de imzanızı da halkın gönlüne atmış oluyorsunuz. Örneğin belli, Eskişehir Belediyesi, hiçbir yerde resim yok, adı yok, sanı yok ama herkes biliyor ki Eskişehir Belediyesi Yılmaz Büyükerşen demek. Hizmetini edeceksin, halk zaten bunun kadrini kıymetini bilir ve seni de nereye layıksan oraya getirir diye düşünüyorum. Sarıyer’de ayırım gözetmeden kimseyi kategorize etmeden, ötekileştirmeden ihtiyaç sahiplerine el uzatarak, sosyal belediyeciliği yapmamız gerekiyor. Dedi ve ekledi; Tüm amacımız, iktidar gücümüzü daha da arttırmak ve daha güçlü bir meclis grubu ile Sarıyer’e hizmet etmektir. Önümüzdeki döneme sevgiyle, heyecanla, barış içinde, hoşgörüyle yaklaşıyor, bunun için de büyük umut ve heyecan duyduğumu belirtmek istiyorum.