Ekim 2024’de MHP Genel başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin DEM sıralarına gidip tokalaşması ile ülkedeki kavga ve ayrıştırma azalacak diye çok sevinmiş ve umutlanmıştım.
Üstüne üstlük hem Sayın Bahçeli hem de sayın Erdoğan dışa karşı içte birlik şart dediler. Bende gayet doğru bir tespit dedim. Bu çıkış ile DEM’li başkanların yerine atanan kayyımlar geri çekilecek diye hesaplarken tam tersi oldu.
Peki ne oldu 18 Mart 2025’de İBB Başkanı İmamoğlu’nun 31 yıl önce aldığı diploması ortada hiç bir şey yok iken ülkeye, Ak Parti’ye, hükümete bir gram faydası olmayan Üniversite diploması iptal edildi.
Bunun ile adeta CHP’ye ve İmamoğlu’na siz 3 gün sonra CHP’nin Cumhurbaşkanı adayını belirlemek üzere ön seçime gideceğinizi söylüyorsunuz ahan da üniversite diplomasını iptal ettiğim adayın ile ön seçim yap da görelim RESTİ’ ni CHP’nin önüne koydu.
CHP’de RESTİNE REST diyerek ön seçimi iptal etmiyorum. Üyelerimin önüne koyacağım sandığın dışında bir de DAYANIŞMA Sandığı koyacağım üyem olmayan seçmende adayımızın yanında olduğunu göstermek için dayanışma oyu kullanacak dedi.
Bir gazeteci, bir baba ,bir dede ve nihayetinde bir insan olarak CUMHUR ittifakının bir yanda içte birlik diğer yanda 2023 genel seçiminde % 48 ve 31 Mart 2024 yerel yönetim seçimlerinde TÜRKİYE’ nin birinci partisi olan CHP’ nin İBB başkanının diplomasını iptal edeceksin, Hapse atacaksın bu sana yetmeyecek onlarca ilçe belediye başkanını tutuklayıp hepse atacaksın bu size yetmeyecek İBB ‘yi topal ördek yapmak için beyin takımını ZİNDAN’ a atacaksın sonrada İNSANLARIN gözünün içine bakarak İÇTE Birlik derseniz benim de hangi birlik diye sorma hakkım var mı yok mu ?
Bir an tam tersini düşünün CHP iktidar olsaydı ve Ak Partiye aynı şeyi yapsaydı ALLAH şahidim olsun ki aynen bu makaleyi yazardım sadece roller değişecekti.
Ey Cumhur İTTİFAKI Ya İçte birlik demeyin, yada bu kadar Belediyeleri bariz bir şekilde topal ördek yapmak için halkın gözlerinin içine baka bakla bizleri bir şey bilmiyor ve görmüyor sanmayın.
Esenyurt Belediye başkanı Prof.Dr. Ahmet Özer terör’e destek verdiği iddiası ile tutuklu değil. Neden görevine iade etmiyorsunuz ?
Hemen akabinde işler Turbun büyüğü heybede denilerek Beşiktaş belediye başkanı Rıza Akpolat hapse atıldı…
Bu üç ilçe belediye başkanının tutuklanması ile toplumun nabzını test eden siyasi otorite CHP’ Li lerin bu üç ilçe için yeteri kadar tepkiyi göstermediğini görünce o zaman turpun büyüğü olan İBB’ye yönelik’ de bir operasyon yapsam bunun içinde kimse ses çıkarmaz diyerek cesaret topladı.
Bu cesaret 18 Mart 20025’de 31 yıl önce alınan diploma usullere uygun bir geçiş olmadığı gerekçe gösterilerek yetkisi olmayan üniversite tarafından iptal edildi. Üç ilçe Belediye başkanının görevden alınmamasına CHP’den yeterli tepkinin gelmemesini ne yaparsak yanımıza kâr kalıyor diyen siyasi otorite diploma iptalimin daha dumanı türerken bu sefer AHANDA İŞTE Size TURPUN büyüğü diyerek İBB Başkanı İmamoğlu dahil tam bir şafak operasyonu ile 105 İBB yetkilisinin kapısına dayanıp tutukladılar.
Dört Günlük göz atı sırasında dikkat edin İmamoğlu hakkında iki ayrı suçlamada bulundular. Bunlardan birisi Terör’e destek, diğeri ise ekonomik suçlardan dolayı idi.
Gözaltı süresince CHP,li ler ve halk tarafından gelecek olan tepkilerin derecesine göre hangi suçtan dolayı tutuklama yapacaklarına karar verecekleri için yedekli iki ayrı soruşturma dosyası açıldı.
İBB’ye de kayyım atayarak bize karşı üç sefer seçimi kazanan İBB başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan kurtulmuş oluruz diye düşünmüş olacaklar ki tarihler 19 Mart 2025’i gösterince bir sahur vakti eş zamanlı İBB’ye yönelik 105 yere operasyon yapılarak halkta büyük bir yolsuzluk ve terör’e destek var denilerek oluşturulmaya çalışılan algı ile ülkeye milyarlarca dolarlık zarar veren bir kayba mal olacak bir hareket çekildi.
KAYYIM’I İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİ ENGELLEDİ DERSEK BU ABARTI OLMAZ
18 Mart 2025 İBB başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 31 sene önce aldığı diploması yatay geçiş usulsüz yapıldığı iddiası ile iptal edildiği açıklandı.
Henüz bu büyük eylemin tartışmaları tam yapılmadan bu sefer 19 Mart 2025 şafak operasyonu ile başta İBB başkanı İmamoğlu olmak üzere 105 kişi hakkında tutuklama kararı verildi.
İstanbul halkı Esenyurt, Şişli ve Beşiktaş Belediye başkanlarının tutuklanma sürecinde yeteri kadar gösterilemeyen tepki İBB başkanı İmamoğlu için en üst seviyede gösterildi.
İstanbul valiliği İBB tutuklamalarından hemen sonra eylem yasağı getirdi, İBB Saraçhane yerleşkesine yakın toplu taşıma durakları devre dışı edildi.
Yani halkın yapılan tutuklamalara tepkisini göstermemesi adına her şey yapıldı. CHP genel başkanı Özgür Özel bu antidemokratik uygulamaları kabul etmediğimizi haykırmak için halkımızı İBB Saraçhane yerleşkesi önüne davet ediyoruz dedi. Halk bu davete yoğun bir katılım ile karşılık verdi.
Halk burada eylem yaparken İstanbul Üniversitesi öğrencileri bu süreci kabul etmediklerini protesto etmek amacı ile eylem yaptılar. Eylemlerini Saraçhane de toplanan halk ile buluşmak üzere okullarından kortej halinde çıkıp yürüdüler. Polis bariyerlerini aşıp halk ile buluştukları eylemleri ülkede ki bir çok üniversiteye yayıldı.
İşte eylemlerin Üniversitelere yansıması siyasi otoritenin Kayyım hesabını bozdu.
Çünkü siyasi otorite her şeyi ince ince hesaplamış,göz altıları bile 4.günün sonunda tatil gününe denk gelecek şekilde planlamıştı.
İBB başkanı İmamoğlu ile alakalı hem TERÖR’ e destek verdiği iddiası hem de ekonomik suçlardan dolayı iki ayrı soruşturma açtılar.
İlk düşünceleri toplumda yeteri tepkinin olmaması halinde İmamoğlu Terör’e destek verdiği gerekçesi ile Çarşamba günü yapılan tutuklamanın 4.gün her ne hikmetse 22 Mart 2025 Cumartesini 23 Mart Pazar gecesine bağlayacak gün İmamoğlu görevden alındı yerine İstanbul Valisi Davut Gül atandı denilecekti.
Ancak Üniversitelerde yaygınlaşan kitlesel eylemlerin yayılıp kontrolden çıkacağını düşünen siyasi otorite istemeyerek de olsa zararın neresinde dönersek kârdır diyerek İmamoğlu’nun tutuklamasını TERÖR’ den değil ekonomik suçlardan olmasına karar vermek zorunda kaldığı için İBB meclisi kendi içinde bir başkan vekili seçti.
Evet İBB’ye kayyım atanamadı ama sadece Ak Parti adayına attığı oy farkı Erdoğan’ın 1994’de aldığı oydan daha fazla olan İmamoğlu zindan’ a atılmış oldu.
Bu durum İmamoğlu’na oy versin veya vermesin halkın gönlünde derin bir burukluğa neden oldu.
Kim ne derse desin Hükümet kanadı bu kadar risk’i İBB’Ye Kayyım atamak için yaptığı algısı bende hakim.
Hükümet Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğu diyerek İBB’de yüzlerce kişiyi tutuklayarak halk nezdinde yolsuzluk çok büyük algısını yayarsak CHP’Liler 1 ay içinde bir birlerinin yüzlerine bakamaz demişti.
19 Mart 2025’den bu yana nerede ise 6 ay geçti CHP’liler gayet güzel bir şekilde devasa mitingler yaparak kendisine yapılan baskılara boğun eğmeyeceklerini kanıtlıyor.
Siyasi otorite İBB’ye kayyım atayamadığı için üzgün ve kırgın ama CHP’yi bölme hayalleri tam hız devam ediyor.
CHP’nin 38.Olağan kongresi usullere uygun yapılmadı denilerek YSK’nın karar verdiği ve kesin hükme bağladığı kongre için ilgisiz bir mahkemede dava açılmasının tek gerekçesi CHP’yi ülke sorunlarına eğilmesi yerine kendi iç sorunları ile boğuşsun ki halkın canını acıtan ekonomi, adalet, tarım, eğitim başta olmak üzere ülke sorularına eğilmesini önlemek için bir çalışma olduğu ilk bakışta görülüyor.
Siyasi otoritenin beklentisi yargının mutlak butlan gerekçesi ile sanki 38.olağan kurultay yapılmamış gibi CHP’yi 15 Eylül’de görülecek duruşma ile Sayın Kılıçdaoğlu’na teslim edip CHP’yi kendi içinde 4 fraksiyona (Kılıçdaoğlu, Özel,İmamoğlu ve Mansur Yavaş) bölmek için ciddi bir çaba olduğunu herkes görüyor….
Sürekli halkın içinde sokak röportajı yapan birisiyim. Gazetecilik mesleğimi yaparken Ak Parti’nin düşmanı CHP’nin dostu değilim.
Benim üstünde durduğum konu şu her şeyin başı Adalet diyoruz ama ne yazık ki bu olguya güvensizlik % 85 olduğu bir dönemde iç ve dış yatırım ülkeye gelmez.
Ülke’ nin rahat bir nefes alması için bu süreci ancak bir ERKEN SEÇİM PAKLAR.
Hükümet Erken seçim öncesi mevcut sorunları çözer halk’ a güven veren bir paket açıklar ve halkı ikna ederse seçmen bütün kızgınlık ve kırgınlığına rağmen yine Ak Parti’yi pekala iktidar yapabilir…
Bazıları yapılacak ilk genel seçime Ak Parti kaybeder CHP kazanır tezine de çok sıcak bakmıyorum…
Bu seçimdir hangi parti açıklayacağı programı ile seçmeni ikna ederse o kazanır diyorum…
Kim kazanırsa veya kaybederse etsin ama seçim sonucu ile ülke rahat bir nefes alacağı halde erken seçime gidilmemesi ülke için ciddi bir sorun olarak karşımızda duruyor…
Bir tarafta DEM ve PKK ile kanka olacaksın diğer tarafta daha önce DEM’e yapılan haksızlıkların daha sistematiğini ve büyüğünü bugün CHP’ye karşı yaparak nasıl içte barış sağlanacak anlayabilmiş değilim…
Sözün özü 14 ve 28 Mayıs 2023’de yapılan genel seçim ile CHP Ana muhalefet olarak seçimi tamamlamıştı.
Ancak bir sene sonra yapılan 31 Mart 2024 yerel yönetim seçimlerinde CHP birinci parti Unvanını Ak Parti’den almıştı.
CHP ‘nin en büyük hatası 31 Mart gecesi sandık sonuçları ortaya çıktıktan sonra Özgür Özel’in canlı yayında açık net ve kısa bir beyan vererek SEÇMEN BU SONUÇLARI İLE ACİLEN BİR ERKEN SEÇİM İSTEMİŞTİR Açıklamasını yapmamış olmasıdır.
Ak Parti bu seçim hezimetinden sonra seçimi kaybeden belde, ilçe ve il kongrelerini yaparak yenilenir yenilenmez CHP ‘nin birlik ve beraberliğini dağıtmak için düğmeye 30 Ekim 2024’de Ülkenin en büyük ilçesi olan CHP ‘li Esenyurt Belediye başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in şafak operasyonu ile terör’e destek verdiği gerekçesi ile göz atına alındı.
Bu süreç zarfında CHP 200 bin kişi ile Türk bayrakları ile irademize sahip çıkıyoruz adı ile barışçıl bir eylem yapabilseydi büyük bir ihtimal ile Başkan Özer göz altınının 4.günü serbest bırakılıp görevine iade edilirdi.
Esenyurt tutuklamasının ilk günlerinde siyasi otoriteye desek veren Tv kanallarında yapılan açık oturumlarda bir çok basın mensubu yapılan eylemlere 3 bin kişinin katıldığını bunların büyük kısmının da CHP’Li yöneticiler olduğu halkın yapılan tutuklamalara sahip çıkmadığını söylemişlerdi.
Erdoğan halkın tepkisine dikkat eden bir siyasetçi olduğu bilindiği halde CHP’nin ve İBB yönetiminin Esenyurt tutuklamasına yeteri tepkiyi göstermemesi İŞİ TURPUN BÜYÜĞÜ olan İBB’ tutuklamalarına kadar götürdü.
CHP’nin mitingleri önemli ama daha ses getirici demokratik barışçıl eylemlere ihtiyaç olduğu görülüyor.
Mesela GANDİ’ Nin Meşhur tuz yürüyüşü gibi Adana’da 5/6 gencin başkanları Zeydan Karaların Silivri’de tutuklu bulunduğu cezaevine yürümeleri yerine CHP genel merkezi resmi olarak devletten izin alarak Zeydan başkanın son seçimde aldığı oy olan 550.531 kişi ile Adana Büyükşehir Belediyesi önünden İstanbul Silivri Cezaevine sesiz ve kamu düzenini bozmadan bir yürüyüş yapacağız derse ses getirmez mi ?
Aslında yazacak çok şey var ama bu kadarı şimdilik kafi…
İstanbul Times – Hüseyin Çetiner – 25.08.2025