Müslüm AKTÜRK

Bir gazetede, FethullahHocaefendi’nin okulların devlete devri için dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir’e arabulucu olarak gönderdiğini iddia ettiği Zaman Gazetesi’nin eski imtiyaz sahibi Alaeddin Kaya, Çevik Bir’le okulların devrini değil Zaman Gazetesi’nin akredite sorununu görüştüklerini söyledi.

Kaya, arkadaşımız Müslüm Aktürk’e, kendisiyle ilgili çıkan haberlerle ilgili olarak açıklamada bulundu. 28 Şubat döneminde okulların hergün teftiş edildiğini ve Hocaefendi’nin bu konuda çektiği sıkıntıları bir toplulukta paylaşırken “Biz bu okulları devletimize teslim edelim” ifadesini kullandığını hatırlattı. Hürriyet Gazetesi’nin bu sözleri “Okulları devrediyorlar” şeklinde manşetten verdiğini ve Ertuğrul Özkök’ün de kendisini bu amaçla Çevik Bir’le görüşmeye gittiğini yazdığını vurgulayan Kaya, şunları söyledi:

KARARGAH OKULLARI ALMAK İSTEMİŞ

“28 Şubat'ın ne olduğunu hepimiz gördük. O günkü durumla bu günkü durumun karşılaştırılmasını talihsizlik olarak görüyorum.O günün şartlarında her gün okullar teftiş ediliyordu. O dönemde bizim Çevik Bir'e gidişimiz okullarla ilgili değildi. Zaman Gazetesi'nin akredite sorunumuzdu. Çevik Bir'in ilk sözü 'Karargahın bugünkü birinci maddesi okullar. Kaça alırız bu okulları? onun hesabını yaptık' dedi.‘Bu insanlar para derdiyle devretmeyi düşünmüyorlar, ceketlerini alıp gidecekler ben bu durumu böyle anlıyorum’ dedim. Lafın arasında, Çevik Bir bana 'Biz bu okulları gezebilir miyiz, Hocam bize izin verir mi? dedi. ‘Bu okullara her zaman sivil ve resmi kıyafetli askerler gelip teftiş ediyorlar’ dedim. Bu ifadeleri Hocaefendi'ye aktardığım zaman 'Biz derdimizi hakikaten anlatamamışız.' dedi.Konuşulan mektup bu sebeple kaleme alındı. Bu okullar milletin okullarıdır muhtevasında bir mektuptur."


PARA İÇİN YAPILMIYOR

Dershanelerin kapatılması konusuna da değinen Kaya, bu hizmetin para için yapılmadığını kaydetti. Kaya, şöyle devam etti: “Dershanelerin çalışma prensiplerinde paradan çok daha öte fedakarlık var. Öğretmen çok basit bir maaşla çalışıyor. Buradaki olayın püf noktası bence yapılan yatırımlar değil buradaki çalışma prensibidir. Sayın Başbakan, 'Dindar bir nesil istiyoruz' diyor. Bu oluşumlarda dindar insanların oluşumları, bence aynı şeyler konuşulduğuna göre Sayın Başbakan’ın bu durumu göz ardı etmemesi gerektiğine inanıyorum."

DERSHANELER KALELERİMİZDİR

Dershanelerin kapatılmasını Türkiye'nin yararına bulmadığını ifade eden Kaya, açıklamasının son bölümünde, "Gelinen nokta iç açıcı bir nokta değil. Başbakan konuşmasında 'Biz bu arkadaşlarla beraber yürüdük' dedi ve gerçektir üstelik. Hocaefendi referandumda 'elimden gelse mezardakilerin gelip evet demesini istiyorum' diyor.Şunu da kabul etmek gerekiyor. MİT'in bir raporu çıktı. Yaptığı araştırma neticesinde 'Doğu'da ve Güneydoğu'da dershaneler dershane olmanın yanında bizim kalelerimizdir' ifadesini kullandı. Bu raporu da iyi değerlendirmek lazım.” ifadesini kullandı.