GÜNCEL

Haddini Bil Kral III.Hakan

Gazeteci yazar Hüseyin Çetiner'in makelesini yorumsuz olarak yayınlıyoruz.

Ak Parti’li İstanbul Bahçelievler İlçe belediye başkanı pardon “Kral III. Hakan Bahadır” herkese bağırmayı, herkesi azarlamayı ve herkesi küçümsemeyi kendinde hak görüyor.

ALLAH aşkına serbest piyasa ekonomisinin geçerli olduğu bir ülkede nüfusu 600’ bin’e yaklaşan bir ilçede belediye başkanı olan birisinin kanunları ve kuralları bilmemesi düşünülemez.

Bir TikTok Videosu çekmek için yakasına mikrofon takıp freni patlamış kamyon gibi pazara dalan Kral III. Hakan halktan destek alacağını umarak önüne çıkan ilk pazarcı esnafına domates kaç lira sorusunu soruyor.

Pazarcı’ da 50 TL başkanım diyor. Bu sefer hızını alamayan Kral III. Hakan tepeden bakan bir yaklaşım ile esnafı ezici bir ses tonu ile getir, getiri, getir faturayı diye çıkışıyor.

Esnaf faturayı getiriyor alış 20 satış 50 diyor. Kral 20 TL ye aldığın domatesi, neden 50 TL ye satıyorsun diye çıkışıyor. Pazarcı ise başkanım kasalarca domates çürümüştü çöpe attım maliyet yüksek dedikçe o ezmeye devam ediyor.

Oysaki ülkemizde serbest ekonomi piyasası var. Herkes istediği fiyata ürün alıp satabilir. Hiçbir kurum ve kuruluş bir esnafa şu fiyata al şu fiyata sat diyemez.

Fiyatı pahalı ise halk o ürünü almayarak diğer ucuz satan yere gider ve pahalı satan kişiden alış veriş yapmaz. Domates satan çok sayıda yer var. Bunlar iş birliği yapıp tekel oluşturmadılarsa zaten piyasa kendisini dengeler.

Maliye sadece vergi kaybı açısından tüccardan alış ve satış faturası isteyebilir. Maliye bakanı dahi yasalarımıza göre bir tacirden 20 TL ye aldığın ürünü 50 TL ye değil 30 TL ye sat diyemez. Ama Kral III. Hakan bu hakkı kendisinden görüyor.

01.09.2025’de İstanbul Bahçelievler İlçe Belediyesinin meclis toplatışına katılmak üzere meclis salonuna gittim.

İlk engel kapıda başladı nereden geldin ne, yapacaksın vs. vs. ahiretlik bir çok soru sordular. Çekim yapmayacağız sözü verdikten sonra meclis salonuna geçtim.

Bu seferde ön tarafta oturmayın başkan yardımcıları ve müdürlerimiz orada oturacak dediler. Sanki ilçe belediye meclis toplantısına değil de esir kampına gelmişiz gibi her yerde soru ve sorgulara tabi tutulduk.

Bir ilçe belediye başkan iki nedenden dolayı basının meclis toplantısını çekmeye izin vermez. 1.si halkın duymasını istemediği şeylerin yayınlanmasına izin vermemek için ,2.si de ben patavatsızım bir yanlış konuşma yaparsam canlı olarak yayınlamış olsam da o anda geçtiği için kimsede kanıt olmaz dediği için basının çekimine engel koyabilir.

Biz yayın grubu olarak İBB Meclisi dahil bir çok ilçe belediye meclis toplantısını takip ederiz. Hiç bir Belediye meclisinde hatibin ağzında söz varken sesinin kesildiğini görmediğini Bahçelievler de kuralların sert olduğunu çıkışta başkan’ a söyledim dedim ki .“başkanım sizin meclisinizde sert kurallar var. Eğitim öğretim yılı ile alakalı konuşan meclis üyesi zaten konuşmasının sonuna doğru gelmişti. Ağzında Atatürk’ün ismi var iken sesini, kestiniz bu doğru olmadı demem ile başkan birden bire agresifleşti.

Sen provakatörsün seni kim buraya aldı, çıkar kimliğini, atın bunu dışarı, götürün karakola vs. vs. gibi bir sürü gereksiz ve yersiz söz söyledi.

Bunun üzerine aynen şunları söyledim ” Başkan karşında sana hay hay diyecek bir basın mensubu yok. Sen kim oluyorsun da benden kimlik istiyorsun.

Sana neden kimliğimi göstereceğim diyerek yapılan saygısızlığa tepki gösterdim. Siz aynı saygısızlığı pazarda pazarcı esnafından fatura isterken de yapmıştınız.

Serbest piyasa ekonomisinde bir belediye başkanı hiçbir esnaftan fatura isteyemez. Vergi kaybımı önlemek için ancak maliye yetkilisi fatura isteyebilir onlarda alış satışa karışmak için değil vergi kaybı var mı yok mu onu kontrol etmek için isteyebilirler.” Diyen basın mensubu kendi gözleri ile Bahçelievler Belediye Başkanı Hakan Bahadır’ın geçek yüzünü kendi yaşadığı bir olay ile tekrar görmüş oldu.

ÜLKEMİZİN MENFAATİ İÇİN SİYASET KURALLARINA GÖRE YAPILMALDIR…

Mühür sizde diye kendi belediye başkanlarınıza, bürokratlarınıza yanlış eksik ve yolsuzluk yapan yada haklarında o tür iddialar olanlara karşı soruşturma dahi açmazken rakip partinizin başkanlarına ve bürokratlarına nefes aldırmayıp şafak operasyonları ile onlarca polis ve belki kapıyı açmazlar diye KOÇBAŞI ile gitmeyi çok iyi biliyorsunuz ama kısa bir süre CHP’li başkan cezaevine alınıp yerine meclis çoğunluğu ile kendi adayınızı başkan vekili yaptığınız partinizin ilçe başkanının evindeki kasasında ;

100 Bin Türk Lirası

172 Bin Amerikan Doları

73 Bin Euro

440 Gram ( 440 X 4.760 = 2 Milyon 100 bin Türk lirası )

30 bin dolarlık elmas ürünü ( 30.000 X 41.000 = 1 Milyon 230 bin Türk lirası)

1.2 Milyonluk Çek

Bu varlıkların toplam değeri 13.5 milyon Türk lirası yaptığı yazıldı çizildi medyada.

Şimdi sorulması gereken soru şu 30 Ekim 2025’den bu yana Esenyurt, Beşiktaş, Şişli, İBB ve diğer ilçelerde başkanlar ve bürokratların evlerinin tamamında bu kadar para çıktımı acaba ?

Ak Parti Gaziosmanpaşa İlçe başkanı F.A.bir iş insanı değil Beşyüzevler spor kulübü ve Kızılay başta olmak üzere bir çok SYK’ da görev yaptığı söyleniyor.

2004-2014 yılarında GOP’ta Belediye meclis üyeliği yapan F.A. nın oğlunun babasının rüşvet aldığı yazıldı ama ben bunları sağlıklı bir veri olarak kabul etmediğim için bunun üzerinde bir babayı şuçlayamam. Suçlanmasını da sağlıklı bulmam.

Her zamanda dua ederim ALLAH’ ım sen kimseyi evlatları ile imtihan etme diye.

Ancak şunu da sormak isterim bu ilçe başkanı CHP’nin olsaydı yandaş medya peşin olarak suçlayacak ve klasik olan bu para yaşamanın doğal akışı ile orantılı değil diyerek ciddi bir suçlamada bulunacağına eminim.

Ben onlarca amatör spor kulübü başkanı tanırım hiç birisinin kasasında yatırım SEPETİ yapılmış tarzda para ,altın, elmas, çek vs. yapılmış olarak sahip olduğunu görmedim.

Merak ediyorum acaba her hangi bir Cumhuriyet savcısı ey F.A gel bakalım sen bir fabrikatör değilsin. Bu kadar para neden evinde çıktı ? Bu çekleri neyin karşılığında aldın faturası var mı dedi mi ? Neden bu kadar para bankada değil de evdeki kasada diye sordu mu acaba ?

Babasının kasasında para çalacak kadar gözü dönmüş ve sanal kumar bağımlısı olduğu iddia edilen bir evladın babam rüşvet alıyor sözünü peşinen doğru kabul edemem ama hiç söylenmemiş gibi de hareket edilerek SALAĞA yatılmasını da masum karşılayamam.

18 Yıldır sokaklarda halk ile içli dışlı olan bendeniz bugüne kadar rahat bir şekilde en az 700 bin kişiye siyasi içerikli sorular başta olmak üzere sorduğum sorulardan oluşan tam 7.000 video yayınladım.

Bakın Hazreti Adem ilk insan ve ilk peygamber oğlu Kabil muhtemelen ilk evladıdır. Yani dünya nüfusu henüz 3 kişi, bir süre sonra oğlu Habil dünyaya geldi. Abisi kardeşini kıskandı ve öldürdü.

Yani bu dünya denilen yerde henüz dünya nüfusu olsa olsa 5/10 kişi iken İlk insan ve ilk peygamber hazreti Adem’in evladı Kabil kardeşi Habil’i öldürüp katil olmuş iken bugün dünya nüfusu 8 milyar civarında ve artık direk olarak hiç bir peygamber evladı aramızda yaşamıyorken elinde imkan olan bazı devlet yöneticileri nefislerine uyup hatalı işler ve işlemler yapmış olabilirler.

Ancak halkın adına ülkeyi yönet yöneticilerimiz kendi parti yöneticilerinin yaptığı yolsuzluklara ses çıkarmayıp rakip parti’nin başkanlarına ve bürokratlarının en ufak hata ve eksiklilerine karşı şafak operasyonları TUTUKLAMA yaparken korkusuz olan kendi adaylarına karşı hiçbir şey yapmamaları TOPLUM’da ciddi bir rahatsızlık oluşturuyor.

Uzun sözün kısası bu teknoloji ortamında kimse halkı APTAL yerine koyasın artık dünya küçük bir köy. Herkes her şeyin farkında.

Minik bir örnek vererek yazımı bitireyim;

Bizans ve Doğu Roma İmparatorluğu M.S.330’dan 1453’e kadar toplam 1.123 yıl, Osmanlı İmparatorluğu 1453 den 1923’e kadar toplam 470 ve Türkiye Cumhuriyeti ise 1923’den 2002’ye kadar 79 yıl imar vermediği Ataköy sahiline, Zeytinburnu sahiline, Basın Ekspres yolunda, Haramidere’de ve İstanbul 39 ilçesinde son 23 yılda verilen imarlara ile İstanbul Avrupa’nın gökdelen cenneti yapanlar kim ise enden onlar hakkında bas Parayı al imarı mantığı ile İstanbul’u mahvedenler neden tutuklanmıyor ?

2005’den bu yana İstanbul’un 1204 Latin saldırısından daha çok yıpratılmasından hiç kuşku yok yok ki ilk olarak Emlak Konut müdürü olarak, daha sonra TOKİ başkanı olarak nihayetin de Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği bakanı olarak Murat Kurum’un İstanbul’a verdiği İmar zararını 1453’den günümüze 572 yılda kimsenin vermediğini 15.06.2021’de yazdığım “İstanbul'a İhanet Edenlerin Piri Murat K urum'dur.. başlıklı makalemin linkinden okuyabilirsiniz

https://www.istanbultimes.com.tr/istanbula-ihanet-edenlerin-piri-murat-kurumdur-2

Yukarıda linki verilen yazımda 4 sene önce sayın Murat Kurun ‘un 2005’den bu yana İstanbul başta olmak üzere ülkeye verdiği zararları yazsam 500 sayfa büyüklüğünde bir kitaba yetecek bilgi mevcuttur.

Zaten REİS ’ de 17 Ekim 2017’de Esenler de katıldığı bir toplantıda kendi sesinden canlı yayında İstanbul’a ihanet ettiklerini bunda kendi payının da olduğunu ifade edecek kadar mert ve açık oldu zaten.

Ama muhalefet partisi yasalarımıza göre Cumhurbaşkanı sadece vatan’ a İhanet ederse ancak yargılanıyor olduğunu biliyoruz ama savcılarımız RES’EN bir soruşturma açmadıkları için biz tarihe not düşmek için suç duyurusunda bulunduk diyemedi.

Yazacak çok şey var ama bu kadarı ile yetinelim şimdilik.

İstanbul Times – Hüseyin Çetiner - 6 Eylül 2025