Dostlar ,
Çevrenizdekilere sorun bakalım Kredi kartı da olsa Allah’ın Kur’an da kesin olarak yasakladığı ve yine Kur’an da Allah lafzından sonra en çok adı geçen yasağın FAİZ olduğunu kaçımız biliyoruz ?
Faiz’in haram olduğunu bildiğimiz halde hepimiz gırtlağa kadar bir şekilde bu melanet’e bulaşmamış mıyız ? Kimimiz kredi yani FAİZ ile almazsak ev sahibi olmayız dedik. Kimimiz ne olacak sanki deyip ALLAH’ın kesin olarak men ettiği FAİZ belasına bulaşmadık mı ?
Faiz ile alış veriş yapanlar geçici olarak başarılı görünseler de sonuçta kazançları ve başarıları suni ve karşılıksızdır. Yine çevrenize bakın FAİZ ile haşir neşir olanların başında mutlaka bir bela ve sıkıntı vardır.
Şimdi bazıları diyecekler ki Faiz ile alakası olmayan bir çok kimse de sıkıntı ve sorun yaşıyor.Elbette bu da var ve olacak ama hepimizin gördüğü bir gerçek var ki FAİZ olmadan hiçbir iş olmaz.Ticaret nasıl helal ise Faiz ile iş yapmak da helaldir deyip ALLAH’a şirk koşanların hem bu dünya da hem de öteki dünyada iflah olduğunu gören varsa beri gelsin.
FAİZ haramdır.Buna inanıyoruz ama yinede bu melanetten kurtulamıyoruz diyenlerin suçu elbette ŞİRK koşanları gibi olmayacaktır.Bunların ALLAH tarafından affı her daim mümkün iken ŞİRK yani ALLAh’a ortak koşup yasaklanan veya haram olduğu Kur’an da bahsedilen bir şey için bu devirde bu olur mu denildiği an AÇIK VE NET BİR ŞEKİLDE ALLAH’a ortak koşulmuş olunuyor.
Ey okurum ; Lütfen kendin ve çevren olarak bir an önce tövbe istiğfar et ve ALLAH’ın seni bu FAİZ belasında kurtarması için gece gündüz dua et ve bu çirkin işi icra eylememek için çaba sarf et.Aksi halde dünyan ve ahretini kendi ellerinle mahvediyorsun.
Eskiden Kölelik Kırbaçla İdi Şimdi de Faizle
Köleliğin şekli değişmiş.Eskiden köleler kırbaç yer çalışırdı daha sonra yemeğini yer yatardı Şu an FAİZ’in uygulayıcıları öyle bir sistem kurmuşlar ki kırbaç yok ama biz insanlar yalvararak iki misli teminat verip kölelik yaftasını kendi ellerimizle boynumuza geçiriyoruz.
Bugün kölelik şu şekilde oluyor bir bankaya gidip 100 bin liralık ev için kredi alıyoruz ve diyoruz ki biz bunu on yılda ödeyeceğiz.Banka da diyor ki hay hay alacağın evin % 30’unu sen kendi cebinde vereceksin.Geriye kalan 70 lirayı da ben sana veririm sen de bunu bana on yıl içinde 140 lira olarak öde. Bu sözleşmeyi imzaladığımız an Kölelik tasmasını kendi elimizle boynumuza geçirmiş oluyoruz. Bu konu hakkında lafı uzatmanın gereği hiç yok ALLAH faizi ister az isterse çok olsun kökten yasaklamış.Biz de dünya ve ahiretimizi karartmak istiyorsak bu melanetten uzak durmaya çalışmalıyız.
Eleştiriye Tahammül Ve Geniş Düşünebilme Yeteneği
Daha önce İstanbul kuru meyve ve mamulleri ihracatçılar birliği dahil bir çok STK da resmi ve gayri resmi vazifelerim oldu. Son sekiz yıldır da siyaset’in bir çok kademesinde bulundum. Hayatımın son üç yılında da İstanbul gibi bir dünya şehrinde gazetecilik yapıyorum. Öyle olaylar ve kişilerle karşılaşıyorum ki bir çoğuna anlam vermek gerçekten çok zor. Bezen haklarında yüzlerce olumlu haber yaptığın halde bir kez dahi olsa teşekkür etmeyenlere minik bir eşletiri yaptığın zaman adeta seni tarih sahnesinde silmek için canavarlaştıklarını gördüm. Sen kendini ne sanıyorsun seni yaşatmam diyenleri gördüm. Sen bana Aydın Doğan’dan daha fazla zarar veriyorsun diyenleri gördüm. Seçim sürecinde sana elli tane söz verip seçim bittikten sonra seninle yüz yüze gelmekten çekinen başkanlar gördüm. Velhasılı kelam netice-i meram bu gözler çok şey gördü.Bu kulaklar çok şey işitti. Ama bildiğim ve öğrendiğim tek şey yaptığın iş ne olursa olsun tek ölçü “ Yeter ki Rab yaptığım işten incinmesin” düsturunu şiar edinmek olduğuna iman ettim.
Biz Bülten ve Bröşür Olmayacağız
Yayın hayatına başladığımız günden beri tek düşüncemiz ve hedefimiz hiçbir zaman bir parti veya grubun güdümüne girmek istemediğimizi söyleyip durduk. Bu kararımızdan dolayı kısa süreli çalışmalarda maddi olarak çok kaybımız olduğunu da biliyoruz. Ancak biz ilkeli ve sağlıklı bir çalışmadan yanayız. Elbette bizimle iyi işbirliği olanların daha çok çalışmalarına sayfalarımızda yer vereceğiz. Ancak bu demek değildir ki sayfalarımızda haberlerine geniş yer verdiğimiz kişi ve kurumlar yamuk yaptığı zaman onları eleştirmeyeceğimiz anlamı hiçbir zaman çıkmasın.Biz işimizi yani gazeteciliği yandaş medya olarak yapmak istemiyoruz. Kim doğru ve güzel işler yapıyorsa biz sayfalarımıza onların çalışmalarına olumlu olarak yer vereceğiz. Kim de yanlış ve hatalı çalışma yapıyorsa onların da bu hatalarını olumsuz olarak sayfalarımıza yansıtacağız. Her zaman olumlu ve yapıcı eleştiriye açığız.Kim hatalarımızı yüzümüze karşı söylüyorsa o bizim gerçek dostumuzdur. Kim bize zerre-i miskal destek olursa biz de ona elimizden gelen yardımı yaparız.
Şunu da söyleyerek bu bahsi kapatmak istiyoruz. Bazen haklarında eleştirel haber yaptığımız dostlarımız bizleri ölümle ve reklamlarını yayınladığımız firmaların reklamını keseceğini söyleyerek tehdit ediyorlar. Biz kaba kuvvet ve tehdit’e boğun eğseydik bu mesleği seçmezdik. Tatlı bir söz ve kalbimize hitap edecek bir çift laf en sert tehditten daha işe yarar diyorum.
Bize Gazeteciliği Öğretmeye Çalışan İnşaatçı Dostuma
Geçen hafta muhabir arkadaşımla birlikte Zeytinburnu Belediyesi Meclis toplantısına katıldık. Son sayımızdan biraz da gazete meclis salonunun girişine bıraktık.Sağ olsunlar Meclis üyelerinin tamamı bizi tanır ve severler.Her birisi birer tane gazete alıp meclis başlamadan okumaya başladılar.İçlerinde birisi ki daha önce kendisi ile de siyasi bir parti de birlikte çalıştım.Dinleyici kısmında onu gözetledim.Baktım ki hararetli bir şekilde son sayımızdan bir haberi meclis üyesi arkadaşlarını gösteriyor. Çıkışta hayırdır ne oldu der demek sert bir tepki ile ben sizin aboneniz olmuştum beni abonelikten çıkar der demez ne oldu dostum dedim.
Bana Başbakan Murat Aydın’ın kızının nikahına katılmıştı sen o haberin spotunu bilerek gazete sayfasının altında vermişsin bu olur mu dedi.Ben de dostum öyle bir kastım ve düşüncem olsa o habere gazetemde yer vermem.Kimse de bu habere yer ver diye talepte bulunmadı dedim. Hiçbir art niyetimiz ve başbakana karşı tepkimiz söz konusu değil.Biz haftalık bir gazeteyiz.Ulusal basın başbakan’ın katıldığı proğramları anında verir. Biz de o haberi Başbakan için değil Murat Aydın’ın başkan olarak kızının nikahını kıymasından dolayı yer verdik.
Bu habere o gözle bak dedim. Bu dostumun haksız ve anlamsız tepkisinden sonra aklıma şu geldi, acaba bu meclis üyesi dostumun yaptığı inşaatlardan birine gitsem desem ki sen balkonu niye bu tarafa yaptın veya şu işi neden böyle yaptın desem arkadaş hemen bana diyecek ki bir saniye sen mühendis misin ? Ortağım mısın vs.vs. gibi on tane soru soracak. Arkadaşım yaptığımız haberin içeriğini eleştirse bu bir eleştiridir der sesimi çıkarmam üstüne üstlük kendisine teşekkür ederim. Ama ancak bir genel yayın yönetmeninin belirleyeceği sayfa düzenimize müdahale ederse işte o zaman DUR bakalım derim.Bu dostum bir an önce kendisini ilgilendirmeyen bir konu için kalbimi kırdığından dolayı benden helallik almalı diyorum.
[email protected] 13.10.2010 Hüseyin Çetiner