Panele, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Aydeniz Alisbağ Tuskan, İKKB Koordinatörü Nazan Moroğlu, Kadın Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Necla Arat, Kadından Sorumlu Devlet Eski Bakanı Önay Alpago konuşmacı olarak katılırken Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Fethi Gürer, Kartal Belediyesi CHP Meclis Üyeleri, birim müdürleri, Kartal Cemevi eski Başkanı ve CHP Milletvekili aday adayı, İstanbul Kadın Kuruluşları üyesi kadınlar ve çok sayıda Kartallı katıldı.

İstanbul Times Haber Merkezi

“Kadın Olarak Eğer Sizler O Tabutlara Sahip Çıkmazsanız Erkekler Sizin Tabutlarınızı Çok Taşıyacak”

Panelde konuşan Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, “Ne söyleyeyim diye düşündüm. Acı mı söyleyeyim, tatlı mı söyleyeyim, hala karar verebilmiş değilim. Ama bir şey biliyorum. Özgecan öldü, katledildi ama asıl ölen hepimizin yüreğindeki yaşam hırsı. Hepimiz, bugüne kadar görmediğimiz, duymadığımız, hissetmediğimiz, bilmediğimiz bir hali yaşıyoruz. Kadıköy’den minibüse binen, metroya binen çocuklarına anneleri ‘Evine vardın mı?’ diye telefon ediyorlar. Asıl yıkan, asıl üzen ise bunu sadece adli bir vaka gibi gösteren siyasilerin gösterdiği gibi basit bir olay olmaması. Unutmamız kolay kolay mümkün değil. Bu acı tüm Türkiye’yi saracak, tüm anneleri babaları saracak. Bunun sosyolojik etkisini kısa zamanda göreceğiz. Beni 63 sene içerisinde etkileyen 2 tane olay var. 71 muhtırasını yaşadık, 80 ihtilalini yaşadık. Bazı bedeller ödedik, sıkıntılar çektik. 80 öncesi yakamızda Atatürk rozeti var diye bize saldıranlar, Yeni Şafak Gazetesi Atatürk’e saldırdı diye Yeni Şafak Gazetesinin önünde eylem yaptılar. Bu, Türkiye’nin çok önemli bir olayıydı. Özgecan’ın tabutunu kadınlar taşıdı. Eğer sizler o tabutlara sahip çıkamazsanız erkekler sizin tabutlarınızı çok taşıyacak. Bunu buradan bir mesaj olarak vermek istiyorum. Sevgili arkadaşlar, Cumhuriyet kuruluyor, o büyük devrimci, bu Cumhuriyetin nesillerini yetiştirmek üzere insanları yurt dışına yolluyor. Muallim mektepleri kuruyor, bir sürü devrim yapıyor. Tevhit’i Tedrisat Kanununu çıkartıyoruz. Hasan Ali Yücel’i, Kültür Merkezini biliyoruz ama ondan önceki Mustafa Necati’yi unutuyoruz. O devrimleri yaratan kadro kendi kadrosunu oluşturmaya çalışıyordu. Sonra bir bakıyor ki 92 yılda devrim kendi kadrosunu oluşturamamış. Eğer biz nutuk atarak hiç bir şey olmayacak dersek caminin altında imam nikahına, resmi nikaha izin vermiş oluruz. Bir müftü vaaz veriyor, 6 yaşındaki çocuğa ‘Evlenebilir’ diyor. Buna engel olmanın yolu, Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmaktır. Bu ülke nasıl kuruldu? Nasıl kurtuldu? Eğer biz bu ülkeyi savunamazsak Uğur Mumcu’ların hakkını üzerimizden atamayız. Sözlerimi Nazım Hikmet’in çok güzel bir sözüyle bitirmek istiyorum. Beton Mustafa dedik, Burjuva Kemal dedik ama Türk milletinden özür diliyorum, Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük antiemperyalisti Gazi Mustafa Kemal Atatürk’müş. Biz daha bu yaşta öğreniyoruz. Önümüzdeki karanlığı bilerek, bunları halka anlatarak, gittiğimiz karanlık yoldan kurtuluruz. Sokakta yürürken kediye köpeğe tekme atan evinde karısına da dayak atar. Sevginin koşulu yoktur. İçimizdeki sevgi, umut ederim dilerim hiç sönmez” dedi. Başkan Altınok Öz, konuşmasının ardından panelistlere birer buket çiçek takdim etti. İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği de Başkan Altınok Öz’e Atatürk heykelciği hediye etti.

Panelde konuşan İKKB Koordinatörü Nazan Moroğlu da Özgecan’a değindi. Moroğlu, “ Hep, ateş düştüğü yeri yakar derler. Bu sefer ateş bütün Türkiye’yi, hepimizi yaktı. Özgecan 20 yaşındaydı, öğrenciydi. Onu her gün rahmetle anacağız. Annesinin bir sözü yüzünden üç gecedir gözüme uyku girmiyor. Annesi diyor ki ‘Keşke bir kurşun sıkıp öldürselerdi, keşke bunları yavruma yapmasalardı, kimbilir kızım ne kadar acı çekmiştir’. Bu acı hepimizin yüreğini dağladı, hepimizi yaktı. Medeni Kanunu çok önemsiyoruz. Kadını eşit yurttaş yapan, birey yapan bir yasa ve laik hukukun Türkiye’deki demokratikleşme hareketinin ilk adımı. Evlilik yaşı, resmi nikah, tek eşlilik, miras eşitliği ve kadın erkek eşitliğini sağlayan yasa” dedi.

“Hem haklarımızı hem canlarımızı kaybediyoruz”

Kadın Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Necla Arat, panelde yaptığı konuşmada, “ Bugün benim için çok önemli bir gün. Türk Medeni Kanununun 89. Yıldönümü. Ama bugün burada gündemi belirleyen Özgecan olayıdır. Çok Özgecan’lar yitirdik. Bu ülkede 2 yaşında kız bebeklerden 82 yaşında ninelere kadar tecavüzler yaşandı. Kadınlar artık doldular. Kadınlar şimdi isyan ediyorlar ve unutmayacağız diyorlar, unutmamaları da lazım. Çünkü Türkiye öyle bir ülke ki belleğimiz iki üç gün içinde boşalabiliyor ve yeni gündemlerin peşine takılıyoruz. Biz tecavüzlere, kadınlara yönelik şiddete bukadar yoğun bir protesto ile karşı çıkarken devrim yasalarımız tecavüze uğradığı zaman neden sesimizi çıkartmadık sevgili dostlar? Ben Özgecan ve devrim yasalarının uğradığı tecavüzleri birbirine çok benzetiyorum. Türk toplumu, bu tecavüzlerin tümüne aynı açık yüreklilikle ve geleceğe yönelik umutlarını hiç yitirmeden karşı çıkmak durumundadır” dedi.

Kadından Sorumlu Devlet Eski Bakanı Önay Alpago ise konuşmasında, “ 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet ilan edildiği zaman ülkenin her yerinde 101 pare top atışı yapılır. Ankara’nın arka sokağında yaşlı bir Ankaralı ellerini vurarak kendi kendine yürür ve ‘Yaşasın Cumhuriyet’ diye bağırır. Yoldan geçen bir gazeteci döner ve sorar; ‘Çok mu sevindin Cumhuriyet ilan edildi diye?’. Yaşlı Ankaralı ‘He ya evlat, çok sevindim’ der. Gazeteci ‘Peki sen biliyor musun Cumhuriyet ne demek?’ diye sorunca ‘Yok bilmiyorum’ yanıtını alır. Gazetecinin ‘Bilmiyorsun da niye bu kadar çok seviniyorsun’ sorusuna yaşlı Ankaralı şu cevabı verir; ‘Sarı Paşa yaptıysa iyi bir şeydir’. Gerçekten Sarı Paşa iyi bir şey yapmıştır. Teokratik bir monarşiden ulus egemenliğine dayalı bir Cumhuriyete geçişi sağlamakla kalmamış, aynı zamanda özellikle biz kadınları kul kadın kimliğinden çıkartarak yurttaş kadın kimliğine kavuşturmuştur. Osmanlı İmparatorluğunda ilk nüfus sayımı 19. yüzyılda yapılmış ve o sayımda erkekler ile hayvanlar sayılmıştır. Kadınların nüfustan dahi sayılmadığı bir gelenekten gelen bu topraklar üzerinde Mustafa Kemal Atatürk’ü bugün bir kez daha rahmetle, minnetle, şükranla, özlemle anıyorum. Bugün bir ironi yaşıyoruz. Bir yandan medeni yasadaki haklarımızı, bir yandan da canlarımızı kaybetmek üzere olduğumuzu görüyoruz. Haklar ve canlar peş peşe tehlikeye girdi. Dünyalar güzeli Özgecan öldüğü zaman ateş sadece o eve düşmedi, hepimizin yüreğine düştü. Ondan önceki cinayetleri de hatırladık. Hesabı sorulmayan, karanlıkta kalan, bir kısmı gazetelerde dahi görülmeyen cinayetleri hatırladık. Başkanımız, ‘Özgecan’ın tabutunu kadınlar taşıdı’ dedi. Neden kadınlar taşıdı biliyor musunuz? Çünkü o cenaze erkeklerin taşıyamayacağı kadar ağırdı. O tabutun içinde bu kafa yapısındaki bütün erkeklerin günahı vardı. O tabutun içinde kadını aşağılayan, dışlayan, ikinci sınıf gören bütün anlayışların ayıbı vardı. O yüzden o cenaze ağır bir cenazeydi. Onu erkekler o nedenle taşıyamazlardı. Bizim kalbimizde iki Mustafa’ya da yer var. Muhammed Mustafa’ya da yer var, Mustafa Kemal Atatürk’e de yer var. Bizim kalbimizde Pir Sultan’a da yer var, Mevlana’ya da yer var. Bu sevgisizlik içinde Cumhurbaşkanı da kalbini sevgiye açsın. O sevginin içinde Berkin Elvan da olsun, Ali Korkmaz da olsun, Özgecan da olsun. Kaybettiğimiz bütün güzellikler olsun” dedi.

“Yıllardır Konuya Kadın Meselesidir Diye Bakıldı”

İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Aydeniz Alisbağ Tuskan, panelde yaptığı konuşmada, “ Bugün burada erkeklerin de olması çok önemli. Çünkü yıllardır bu konuya bir kadın meselesi olarak bakıldı. Erkekler bu konuda bilinçlendirilmediği için bugün bu durumdayız. Biz yıllarca bu konuda çalışmalar yaptık. Acaba bu çalışmaları boşu boşuna mı yaptık diye kendi kendimize bir hesaplaşmaya da giriyoruz. Bu kadar gönüllü olarak koşturuyoruz, toplumu bilinçlendirmeye çalışıyoruz ama neticede yine kadınların öldürülmesi bizim önümüze konulan çok acı bir tablo.. Bu toplumun kalkınması ancak kadın erkek eşitliğiyle sağlanabilir” dedi.

Konuşmaların ardından sanatçılar Şehnaz Sam, Itır Esen, Gülsen Tuncer ve Ekrem Ataer, İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği’nin 20. kuruluş yıldönümü ve Medeni Kanunun 89. Yıldönümü dolayısıyla şiirler eşliğinde bir konser verdiler. Konser sonunda Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Fethi Gürer, sanatçılara, Başkan Altınok Öz adına birer buket çiçek takdim etti.

Kaynak:İstanbul Times Haber Ajansı(İTHA)
 
Editör: TE Bilisim