ZULÜM O KADAR ÇOK Ki GELEN HER İSTEĞİ HABER YAPSAK SAYFALAER YETMEZ ANCAK BİR MESELKTAŞIMIZIN SESİNE KULAK VERELİM İSTEDİK… İşte Haber İhbar merkezimize gelen maili aynen yayınlıyoruz : Güliskhan Domalaikızı, Kazakistan Yazarlar Birliği üyesi, Astana şehri Gençlerin Yaratıcılığını Destekleme Vakfı başkanlığını yapıyorum. Esasen, 2000- yılından sonra Kazakistana göç eden etnik kazağım. 2018 senesinden beri İstanbul'da yaşıyorum.Geçmişte Doğu Türkistan olarak adlandırılan, şu anda Çin Komünist Partisi'nin kanlı kırgın toprağına dönüşen,Kazak Otonom Bölgesinin, Tarbagatay eyaleti, Dörbiljin vilayetinde doğup büyüdüm. Günümüzde Çin Komünist Partisi, Doğu Türkistan tarihinde yaşanmayan acıları her gün Doğu Türkistanlılara yaşatıyor. Bunu ifade etmek şöyle dursun, Doğu Türkistanda yaşayan Türk halklarını tamamen Çinlileştirme ve ağır soykırım politikası uyguluyor. Son üç senedir Kazak halkına yönelik çok ağır kanlı uygulamalara dayanamayarak, Kazakistana sınırı kaçak olarak geçen, Sayragül Savıtbai (Sairagul Sautbai), Kaster Alimhan, Murager Alimuly bunlardan bazıları. Kaçamayan kardeşlerimizi ise hapse attılar. Hapishanelerde dayaktan, baskılardan ve işkencelerden ölenlerin haddi hesabı yok. konudaki bilgileri bu güne kadar batı basın kuruluşlarına delilleri ile beraber ilettik. Hapse atılan Uygur, Kazak, Özbek, Kırgız, Tatar, Tacik, Nogay gibi halklara isnat edilen temel suç, İslam dinine inanmak tehlikeli, düşüncelerinizi temizleyeceğiz diyorlar. Gerçekte onların arasında namaz kılanlar, dini inançları güçlü olanlar çok az. Ömründe sadece bir defa cuma namazına katıldığı için tutuklananların sayısı çok. Çinlilerin isnat ettiği suç, yazılı kanunları, Türkiye ve Kazakistan başta olmak üzere 26 ülkeden oluşan tehlikeli terörist ülkeler listesindeki ülkelere gitmek. Günümüzde doğudaki Türk evlatlar ıçok ağır soykırıma uğruyorlar. 18-58 yaş aralığındaki erkekler çeşitli iftiralarla hapishanelere atıldılar, onlar suçsuz olmalarına rağmen ağır hapis cezalarına çarptırıldılar. Ücretsiz olarak ağır şartlarda çalıştırıldılar. Neslimizi devam ettirecek , çalışabilecek, erkek ve kadınların çoğu hapse atılarak işkencelere, zulme maruz kalıyorlar. Aşağıda isimleri zikredilen öz ağabeyimin iki oğlu Araybek Salykuly (Araybek Salıkulı), Aydynbek Salykuly (Aydınbek Salıkulı). Onlarda Çinin ''siyasi kamp'' tabir edilen, Türklük fikrinden temizleme kamplarında 3 yıl susuz yere yattıktan sonra geçenlerde suçsuz yere ağır hapis cezasına çarptırıldıklarını öğrendik. Çin komünist idaresinin acımasızca, insanların canlı canlı ameliyatla organlarını alarak organ ticareti yaptıkları, akciğer, karaciğer ve böbrek gibi organların ticaretini yaptıkları hususunda pek çok net deliller elimizde mevcut. Kardeşlik, Türklük hukukuna dayanarak Türk halklarının bizi desteklemesini, kardeşlerimizi kurtarmaya çağırıyorum. Tüm Türkk Dünyasının dayanağı, yegane ümit kaynağımız, Türkiye Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğanın bu konuya eğilmesini talep ediyorum. 10.07.2020— İşte bize ulaşan bir e-mail mesajı böyle ..Bunun gibi daha niceletri var… Bir örnekle yazımızı sonlandıralım. Ankara Yıldırım Beyazıt Ünversitesi ile yaptığığı sözşlem ile Uygun Tıbbını ülkemzide yapmak için 100 milyon dolarlık yatırım yapan Doğu Türktanlı iş adamını dahi toplama kampına alan azgın bir ÇİN kominits parti uygulamaları ile karşı karşıyayız. Bana ne demek zamanı değil herkes bu zülmün son bulması adına elinden geleni yapmak zorundadır. Kaynak: İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)