Antakya’da, Gezi Parkı gösterileri sırasında can veren Abdullah Cömert’i anma ve ODTÜ öğrencilerine destek eyleminde, bu kez 23 yaşındaki Ahmet Atakan hayatını kaybetti. Polis, Atakan’ın bir apartmanın çatısından düştüğünü; tanıklar ve göstericiler ise başından biber gazı fişeğiyle vurulduğunu, ‘Akrep’ adı verilen zırlı aracın Atakan’a çarptığını öne sürüyor. ‘Ölü Muayene’ ve ‘Otopsi’ tutanaklarında Atakan’ın başında kemik kırığı olduğu görülürken, adli tıp uzmanları bulguların büyük ihtimalle ‘yüksekten düşme’yle uyumlu olduğunu fakat ‘araç çarpması’yla oluşmuş olabileceğini savunuyor. Uzmanlar kafatasına biber gazı kapsülü çarpıp çarpmadığının ise şu aşamada anlaşılamadığını kaydediyor.
Antakya’nın Armutlu Mahallesi’nde, önceki gün polisin biber gazlı müdahalesi üzerine Armutlu Mahallesi karışırken, göstericiler ara sokaklara dağıldı. Göstericilerden biri de Antakya Halkevi üyesi olan, 23 yaşındaki Ahmet Atakan’dı. Anadolu Ajansı’nın (AA) servis ettiği polis aracı görüntülerine göre; ‘Akrep’ adı verilen iki zırhlı araç saat 01.00 sularında Gündüz Caddesi’nde hızla ilerlerken, birdenbire önlerine Ahmet Atakan düştü. Diğer göstericilerin “Kafasına biber gazı kapsülü isabet etti” dediği Atakan, polis tarafından ‘yüksekten düşme’ iddiasıyla Antakya Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı ve burada hayatını kaybetti.

Kafatasında kırık

Atakan’ın ölü muayenesi ise Antakya Devlet Hastanesi’nde yapıldı. İlk muayenede göğsünde ve boyun kısmından krepitasyon (kemik çıtırtısı) olduğu ve iki ciğerinde kan biriktiği saptandı. İki ciğerden 1,1 litre kan çıkarıldı. ‘Ölü Muayene Tutanağı’nda, kafatasının sol tarafından 6x5 santimetre çapında, ancak bir darbe sonucunda oluşabilecek bir yara olduğu görülürken, bedeninde bir kemik kırığından söz edilmedi. Tutanakta, şöyle deniliyor: “Sol pariyetal arkada (kafanın sol tarafı) etrafından 6x5 cmlik alanda ekimoz bulunan kenarları kısmen düzenli, dudaklar arasında doku köprüleri bulunan, künt vasıfta yara mevcut olduğu görüldü. Kulakta kan akmakta olduğu görüldü. Sol omuz üstte ve dışta ekimozlu (morluk) sıyrık, sol dirsek dış yanda, sol kol altı dış yanda, sol dirsek arkada yer yer sıyrıklar bulunan ekimoz, sol el bileği iç yüzde 3 cm’lik ekimozlu sıyrık, sağ dirsekte 7x2 cm’lik ekimozlu sıyrık, sağ dirsek iç yüzde 2x1 ve 1 cm’lik ekimoz, sağ dirsekte 3x1,5 cm’lik sıyrık, lomber (omurga) sol arkada paravertebral (omurga) bölgede 11x2,5 cm’lik üst kısımda ekimoz, sağ dış malleolde (ayak bileği) 1,5 cm’lik ekimoz bulunduğu görüldü.” Atakan’ın cenazesi daha sonra Adana Adli Tıp Bölge Kurumu’na götürüldü. Burada hazırlanan ‘Otopsi Tutanağı’nda ise “Ölümün künt genel beden travmasına bağlı etraf ve kafatası kemik kırıklarıyla birlikte omurilik kopması, beyin kanaması ve iç organ yaralanmasından gelişen iç kanma sonucu meydana geldiği” ifade edildi.
Hatay Valiliği ise yaptığı yazılı açıklamada şöyle dedi: “Saat 00.57 sıralarında Gündüz Caddesi üzerinde devriye gezen güvenlik birimini tarafından bir kişinin binadan yola düştüğü anonsu yapılması üzerine derhal 112 Acil Servis ile görüşülerek bir ambulans gönderilmiştir. Olay yerinde bulunan şahıslar yaralıyı kendi imkânları ile hastaneye götürmek istemiş, yaralı olarak Antakya Devlet Hastanesi’ne getirilen Ahmet Atakan isimli vatandaşımız, müdahalelere rağmen hayatını kaybetmiştir.”

Tanık: Ahmet düşmedi

Hatay Halkevi Başkanı Eylem Mansuroğlu ise şunları anlattı: “Gece 01.00 sularında Ahmet kaldırımda duruyordu. Aşağıdan ‘akrep’ hareket edince bizler ara sokağa geçtik. Ahmet caddede bir arabanın arkasına saklandı. Zırhlı araçlar geri döndüklerinde akreplerden yoğun şekilde gaz atılıyordu. Gaz bulutu yüseldi. ‘Yaralı var’ diye bağırmaya başladılar. Caddeye koştuk baktık ki Ahmet yatıyor. Onu almaya çalışıyorken akrepler gaz bombası atmaya devam etti. Ahmet’i ara sokağa çektik ve arabaya bindirip götürdük.” 

İçişleri Bakanlığı müfettiş görevlendirdi
Emniyet Genel Müdürlüğü, Hatay’da Ahmet Atakan’ın hayatını kaybetmesine ilişkin tüm bilgi, belge ve görüntülerin adli soruşturmaya esas yetkili makamlara gönderildiğini ve İçişleri Bakanlığı’nca müfettiş görevlendirildiğini bildirdi. Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, Hatay’da düzenlenen protesto gösterileri sırasında Gündüz Caddesi’nde devriye görevi yapan polis araçlarına saat 01.10 sıralarında bir grup gösterici tarafından apartmanlardan taş, briket ve metal cisimler atılarak saldırıda bulunulduğu ifade edildi. “Kamuoyuna yansıyan polis kamerası görüntülerinde de şahsın yüksekten düştüğü anda ve öncesinde polis araçlarından saldırıda bulunanlara yönelik herhangi bir müdahale olmadığı ses ve görüntü incelemelerinden anlaşılmaktadır” ifadesine yer verilen açıklamada şöyle denildi: “Adalet Bakanlığı yetkililerine dayanılarak verilen ilk otopsi sonuçlarından ‘ölümün künt genel beden travmasına bağlı etraf ve kafatası kırıklarıyla birlikte omurilik kopması, beyin kanaması ve iç organ yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu meydana geldiği’ ifade edilmektedir. İlk otopsi bulgularına göre şahsın yüksekten düşme sonucu hayatını kaybetmiş olabileceği değerlendirilmektedir. Tüm belge ve görüntüler yetkili makamlara gönderilmiş ve İçişleri Bakanlığı’nca konunun soruşturulması için müfettiş görevlendirilmiştir.”

Feda etmek için mi büyüttüm?
Atakan’ın tabutunun başında ağıt yakan annesi Emsal Atakan, oğlunun fotoğrafını da elinden bir an olsun bırakmadı. Eskişehir’deki Gezi Parkı eylemleri sırasında ölen Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz cenaze törenine katılarak anne Atakan’ı teselli etmeye çalıştı. Baba Ali Atakan “Ben 30 yıldır yurtdışındayım, bu çocukları ben büyüttüm. Onları feda etmek için mi büyüttüm? Bu polisi kahraman edip, kendisine bu gücü verenler utansın. Onun katilini orada aramak lazım, poliste değil. Sorumlular, o polise güç verip, ‘Benim polisim kahramandır’ diyenlerdir” derken anne Emsal Atakan da şöyle konuştu: “Oğlum halkı için direndi. Bu yolda canını verdi. Biz başından sonuna kadar oğlumuzun yanındaydık. Ben bir anneyim, bütün annelerin yüreği yandı.”
‘Yüksekten düşmeyle uyumlu ama çarpma da olabilir’
Atakan’la ilgili iki ayrı tutanağı yorumlayan Adli Tıp Uzmanları Derneği Başkanı ve Kocaeli Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü’nden Prof. Dr. Ümit Biçer, eldeki bulguların ‘yüksekten düşme’ ile uyumlu olduğunu söyledi. ‘Raporda, gaz fişeği yaralanmasını tarif eden bir lezyonun görülmediğini’ vurgulayan Biçer, şunları kaydetti: “Ölüm nedeninin otopside belirtildiği şekilde genel beden travmasına bağlı geliştiğini söyleyebiliriz. Kafatasında kırık hatları, beyin kanamasından söz ediliyor. Göğüs boşluğundan, sağ ve soldan kan boşaltıldığı, göğüs boşluğunda ciddi travma olduğu, batın bölgesinde omuriliğin koptuğu söyleniyor. Bu kadar ağır lezyonların oluşabileceği travma, yüksekten düşme veya ağır trafik kazası sonucu gelebilir.” Prof. Biçer, Atakan’ın biber gazı fişeğiyle vurulduğu iddiasına ilişkin, “Bu, tek başına ateşli silah yaralanmasının, gaz fişeğinin oluşturduğu bir lezyon değil. Çok dikkatli bir olay yeri incelemesi yapmak gerekir. Ayrıca gaz fişeği yaralanmasını tarif eden bir lezyon tarif edilmemiş” diyor. Biçer’le aynı görüşü paylayan Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Adli Tıp Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Serhat Gürpınar, “Omurilik kopması yüksekten düşmeyi düşündürüyor. Ani bir boyun hareketi ile kafasını bir yere çarpmış. İç organ yaralanması, göğüste çok fazla kan, kaburga kırıkları var. Bütün bunlar yüksekten düşmeye işaret ediyor. Gaz çarptı mı bilemem. Kafadaki yara, yüksekten düşmekle oluşmuş da olabilir. Sol tarafına düşmüş gibi görünüyor” diyor. Gürpınar, vücuttaki travmanın araç kazası sonucunda da olabileceğini kaydediyor. 

Radikal