Adını Jules Verne'in romanlarından alan Devr-i Alem Eğitim Kolejleri, eğitimin öğrenciyi yerleştiriyor. Onun öğrenci farklı yeteneklere ve farklı öğrenme şekline sahiptir. Bu yüzden Devr-i Alem Kolejleri'nde, öğrenciler için bireysel gelişim haritalarıyla takip edilir. Kolejin Kurumsal İletişim Koordinatörü Filiz Kantekin, yapay zeka konusundaki gelişmelerin eğitimi bire bir eğitim seviyesine çıkartmaya yardım edeceğini savunarak bu konudaki görüşlerini şöyle açıklıyor: "Yapay zeka, nesnelere aktarılma çabasıdır. Kullandığımız cihazlar onun geçtiği gün daha akıllı hale geliyor. Akıllı evler, sürücüsüz araçlar, ortamın ısısına göre uzayan ya da kısalan giysiler gibi farklı alanlarda yapay zekanın örnekleri görüyoruz. Yapay zeka sonu olmayan bir okyanus gibi. Bugün geldiğimiz noktalarda robotlardan ve öğrenim yeteneği elde etmiş makinelerden bahsediyoruz. Aynı. Farklı durumlara göre farklı makinalar. Onlar da öğreniyor, ses tanıma, görüntü tanıma gibi niteliklere yeteneklerini sürekli artırıyorlar. " Gelecekte Eğitim ... Kantekin: "Yapay zeki eğitim sistemlerinin iyileştirilmesi için büyük bir potansiyel barındırıyor. Eğitim alanındaki çalışmalar giderek daha fazla şirkete destekleniyor. Bu gün henüz ülkemizde somut adımlar atılmadıysa da yapay zeka taşıyan sistemlerin okullara entegrasyonu sağlandıkça eğitim daha verimli hale gelecektir. Bu konuda öğretmenler ve öğrenciler için farklı avantajlardan bahsedebiliriz. Öğretmenler bakbakıcıdan sınav kağıdı okumak, defter tutmak, notları işlemek gibi bazı rutin işleri, otomatik hale getirilebilir. Bu şekilde öğrenci müdahalesi daha fazla zamanı ve enerjisi kalacaktır. Öğrenciler, güçlü ve zayıf yönlerini kullanacak daha fazla kişisel yardım alabilirler. Bir öğretmen derste, bilgisini aktarmaya çalışırsın. Ancak, öğrencilerin öğrenme şekilleri farklılık gösterdiğinde bire bir ders işleme amacıyla kullanılamaz. Yapay zeka alanındaki çalışmaların sanatına daha detaylı ve kendi seviyelerine göre eğitim alma şansına kavuşacağını söylemek mümkün. "