Ergenekon'un 2. iddianamesinde yer alan bazı ifadeler Star Haber'in anchorman'i Uğur Dündar'ı çileden çıkardı. Akşam Star Ana Haber’i seyredenler duyduklarına inanamadı.. Uğur Dündar sinir harbi içinde kendisine yöneltilen iftiraya karşı Başbakan’a ve yetkililere çağrı yaptı. Eli ve sesi titreyen, sinirlerine hakim olamayan deneyimli haberciyi bu kadar çıldırtan karısıyla ilgili bir iddiaydı. Bugün açıklanan ve birçok tanıdık isme ağır suçlamalar yönelten iddianamede Uğur Dündar'ın eşinin, Dündar ile evliyken 2 kez Brezilya'ya yalnız gittiği ifadesi yer alıyor. İşte Uğur Dündar’ın canlı yayındaki o sözleri: AİLE NAMUSUMA KURŞUN SIKILDI “Bugüne kadar her sözü ‘Bu konuda son sözü Yüce Türk yargısı söyleyecek’ diye noktaladım. Yüce Yargıya hayatım boyunca güveneceğim.. Ancak bu ‘bizim’ yargımızın değerli savcıları, bu Ergenekon iddianamesini hazırlayan savcılar bugün benim onuruma, şerefime, aile namusuma maalesef kurşun sıktı. Buraya kadar Ergenekon iddianamesini tam bir tarafsızlık ve serin kanlılık içersinde sizlerle paylaştık. Şimdi birkaç dakikanızı alacağım ve bir konuyu vicdanlarınıza teslim edeceğim. Çünkü son iddianamede yer alan bu konu, ben ve ailemle ilgili. ÖLDÜRÜLME TALİMATIM VERİLDİ Tansu Çiller’in başbakan olduğu dönemde, eşi Özer Çiller’in çıkardığı iddia edilen bir gazete (Öncü) ve yine ona ait olduğu iddia edilen bir TV kanalı vardı. (Btv) Biz Çiller ailesiyle ilgili yolsuzluk iddialarını Amerikalara kadar gidip araştırdık. Ve bunları toplumun gerçekleri öğrenme hakkı doğrultusunda sizlere anlattık. Başımıza gelmeyen kalmadı. Peşimizden maliyecileri koşturdular.. Devletin istihbarat teşkilatını kullandılar.. Patronumuza baskı yaptılar. Beni ve Emin Çölaşan’ı susturmak için 500 milyon dolarlık bir promosyonu yaptıracaklarını söylediler, ‘yeter ki onları kontrol et’ dediler. Aydın Doğan bunu kabul etmedi ve kalemlerimizi kırmadı. Yetmedi, daha sonra Susurluk çetesine birileri tarafından benim öldürülme talimatım verildi. Burada, bu stüdyoda eski özel harekatçı Ayhan Çarkın geldi ve benim öldürülmemin istendiğini söyledi. Ve, merhum Abdullah Çatlı’nın “Yahu bizim Uğur Dündar’la ne işimiz var. O Çillerler’le ilgili haber yapıyor diye niçin öldürelim. Dündar vatanını milletini seven bir insandır. Bırakın kardeşim yolumuzu devam edelim” dediğini Ayhan Çarkın burada anlattı. İDDİANAMEDEKİ O KISIM Ben o televizyonda ve o gazetede şahsıma ve aileme dönük bütün iftiraları mahkum ettirdim. Şimdi bugünkü iddianameden bir bölüm okuyoruz sizlere.. Btv’nin haber müdürü, şu anda Susurluk zanlısı olan bir gazeteciye e-mail atıyor. Aynen şunlar yazıyor o e-mail’de: ‘Btv kanalında haber müdürü olarak göreve başladım. Ama Özer Çiller çok küfürlü haberler yaptırmak istedi. (Yani bize küfür ettiriyor) Bir müddet sonra yöneticilikten ayrıldım. (Yani adam dayanamadığını söylüyor) Kütüphaneye kapanmıştım, bir baktım ki benim ismim silinmemiş künyeden ve bütün mahkemeler bana açılıyor. (Tabii o gazetenin künyesinde kim varsa ona açacağız) Hemen Uğur Dündar’a haber yolladım, bana mahkeme açma diye.. Tuncay Özkan da o sıralar Arena’da çalışıyordu. Hemen araya girerek benle görüşmek istedi. Görüştük, bana Arena’ya çıkmamı teklif etti. (Yani Tuncay Özkan diyor ki; ‘Çık anlat, Uğur Dündar ve Arena’ya yönelik iftiraları kim kaleme aldırdı bunları anlat’ diyor. Adam da çıktı anlattı.)’ EŞİYLE İLGİLİ İDDİA Şimdi bakın.. Asıl yüreğimi yakan bölüme geliyorum: ‘Ayrıca Uğur Dündar ve Aydın Doğan’la ilgili elimde ciddi belgeler ve resimler vardı. Mesela Uğur Dündar’ın aile ilişkileri, karısının sürekli Brezilya’ya gidişi..’ Bununla ilgili olarak daha bir yığın palavra, iftira.. İNTİHAR BİLE EDERİM Benim eşim, evlendikten sonra hiçbir zaman tek başına yurtdışına çıkmadığı gibi hayatında Brezilya’ya gitmedi. Eğer benim eşimin Brezilya’ya gittiğini birisi çıksın ispat etsin, ben şu dakikada görevimi bırakacağım. Hatta intihar bile ederim.. YANDAŞ BASINA MALZEME Bu namus meselesi.. Uğur Dündar’ın aile ilişkisi, eşimin sık sık Brezilya’ya gitmesi gibi birisi iftira atacak ve siz savcı olarak bu iftiranın peşine düşmek yerine onu aynen alıp, yarın öbür gün bizim yaptığımız haberlerden rahatsız olan yandaş basının kullanması için malzeme hazırlayacaksınız. Bunun Ergenekon davasıyla ne ilgisi var. ŞEREFİMİZ BEŞ PARALIK EDİLMEK İSTENİYOR Hayatı çetelerle, mafyayla, bu ülkenin gerçeklerini anlatmakla ve gelmiş geçmiş bütün iktidarların hışmını çekmek pahasına cesaretle.. Daha geçen gün Melih Gökçek beni ‘Türkiye’yi onlara dar edeceğim’ diye tehdit etmedi mi.. Şimdi yargı eliyle aile namusumuz, şerefimiz peş paralık edilmek isteniyor. BAŞBAKAN’A SESLENİYORUM.. Ben Sayın Başbakan’a sesleniyorum, Sayın Başbakan’ın temiz olduğuna inandığım yüreğine sesleniyorum; Sayın Başbakan, Emine Hanım’ın sık sık Brezilya’ya gittiğine dair bir yerde size bir iftira atılmış olsa, aile namusunuz karalanmak istense ne yaparsınız? Sayın Adalet Bakanı.. Dürüstlüğüne her zaman inandığım, dürüst olduğunu her zaman söylediğim Sayın Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin.. Sizin eşinize böyle bir çamur atılsa sizin aile namusunuz karalansa ne yaparsınız? İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Aykut Cengiz Engin, size sesleniyorum.. Bunun altına nasıl imza atar bir savcı? Hakimlere, savcılara, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na, vicdanı nasırlaşmamış, cesareti prangalanmamış bütün hukuk adamlarına sesleniyorum.. Birisi bizim namusumuzla oynarsa bunu hesabını yargıda sorarız. Ama yargı bizim namusumuzla oynarsa ne yapacağız? Hadi gelin öldürün. Soruyorum bunun Ergenekon’la ne alakası var..”