Hatırlanacağı gibi Türk, bir davayı izlemek üzere gittiği Samsun’da yumruklu saldırıya uğramıştı. Partililerine nazaran daha ılımlı politika izleyen Ahmet Türk’e karşı yapılan saldırı kamuoyunda yoğun tepki görmüştü. Tepkilerin yanı sıra Ahmet Türk’e akın akın “geçmiş olsun” ziyareti de gerçekleşti. İşte, ‘şer’in, ‘hayra’ dönüşmesindeki barışın ilk ışıkları bu ziyaretler sırasında görüldü…
Ahmet Türk’ü ziyaret eden heyetlerin birinde Derik Kültür ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şerif Ertekin de bulunuyordu. Ertekin, Türk Aşireti ile tam 32 yıldan beri kan davalı olan Metinan Aşireti’nin bir ferdiydi. Bölgenin hatırı sayılır aşiretleri arasında yer alan bu aileler 32 yıldan beri birbirlerinin köylerine ayak basmıyorlardı. Kan davasının başladığı yıl dünyaya gelen her iki ailenin bebeleri büyümüş, okula gitmiş, askerlik yapmış, evlenmiş ve çoluk çocuğa karışmış olmalarına rağmen, -altını çizerek söylüyorum- kan davasının başlamasında hiçbir suçları, günahları bulunmaması rağmen birbirleriyle konuşmuyorlardı…
İşte bu sorunun çözümü için düğmeye Ankara’da basıldı. Mehmet Şerif Ertekin, ziyaret sırasında BDP Milletvekili Sırrı Sakık’a konuyu açtı. Sırrı Sakık ise BDP Barış Komisyonu Başkanı Süleyman Anık’la görüşerek bir yol haritası belirlenmesini sağladı. Çok zor ama ümitli bir sürecin başlamasıyla Süleyman Anlık ve Mehmet Şerif Ertekin ikilisine Derikliler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Abdo Yılmaz da katıldı. Bu üçlüye “barışın mimarları” diyebiliriz…
Sözü uzatmayalım, bu üçlü günlerce, haftalarca uğraş verip 32 yıllık kan davasının çözümünde mutlu sona ulaştı.
Derik Kültür ve Dayanışma Derneği’nin İstanbul Şirinevler’deki merkezinde görüştüğümüz Mehmet Şerif Ertekin, barış sürecinde yaşadıklarını anlatırken gözlerinin içi gülüyordu. Çok yorulmuşlar ama kendi deyimiyle “dünyanın en büyük barışı”nın gerçekleşmesine vesile oldukları için bütün stresleri, yorgunlukları bir anda bitivermiş…
Yazmak kolay ama tam 32 yıl insanların birbirleriyle kırgın kalmaları çok kötü bir durum. Yüce Dinimiz, insanların birbirlerinden üç günden fazla küs kalmalarına izin vermiyor. Ahmet Türk’le tanışmıyoruz ama yapısı hakkında medyadan edindiğim izlenime göre Sayın Türk’ün, içinden “Böyle bir şerle keşke yıllar önce karşılaşsaydım da Metinan Aşireti ile yıllarca küs kalmasaydık” diye geçirdiğini sanıyorum.
Ahmet Türk’ün yanı sıra Metinan Aşireti Lideri Şerif Temelli’nin de bu barışa büyük katkı sağladığını unutmamak lazım. Umarız bu barış, bölgede diğer aşiretlere örnek olur ve insanlar hayatlarını daha özgür ve mutlu bir şekilde yaşarlar. Bölgenin iki önemli aşiretinin barışmasına vesile olan herkesi kutluyoruz…
BARIŞ DERNEĞİ GİBİ
Derikliler Derneği, Metinan ve Türk aşiretlerinden sonra barış elçisi olmaya devam etti ve Viranşehir’de Şehina ile Hama aşiretleri arasındaki kan davasının sonuçlanması için uğraş verdi. Metinan ve Türk aşiretleri arasında edindiği barış tecrübesiyle, 15 yıldan bu yana devam eden Viranşehir’deki sorunu daha kolay şekilde çözen Derik Derneği, “Barış Derneği” olma yolunda... Derik Kültür ve Dayanışma Derneği, 4 aşiret arasındaki 2 kan davasını daha mutlu sona ulaştırmak amacıyla görüşmelere devam ediyor. Biz, bu girişimden de yakın zamanda olumlu sonuç alınacağını umuyoruz…