Dostlar ,
Yazıma başlık yaptığım İstanbul’da Yaşama Sanatı ve İstanbul’u Anlamak isimleri Timaş Yayıncılığın yayınladığı iki kitabın ismidir.
Timaş Yayıncılık A.Ş. halen satışta olan 1.300 kitabın yayın ve pazarlamasını yapan öncü bir yayın kuruluşudur.
Daha önce kitabevi işleten birisi olarak yıllarca Timaş’ın yayınladığı kitapların satışını yatığım için bu yayınevini biliyor ve takip ettiği yayın politikasından dolayı takdirle karşılıyorum.
Geçen hafta Timaş Yayınları basın tanıtım yönetmeni Nalan Yıldırım hanımefendi gazetemizi arayarak İstanbul ile ilgili yeni çıkan iki tane kitabımız var tarafınıza gönderirsek tanıtımı konusunda yardımcı olur musunuz diyerek talepte bulundu.Bir kitap dostu olarak elbette elimizden geleni yaparız dedim ve iki gün sonra USP ile bahse konu kitaplar elime ulaştı.
Zarfı açar açmaz ilk önce elime Ayasofya Camisi başkanı (Ben müze demiyorum çünkü Fatih buraya feht ettiği zaman bu kiliseyi camiye dönüştürerek bizlere hediye etmişti ömrüm yettiği kadar da ben buraya Kilise veya Müze demeyeceğim)Haluk Dursun’un “İstanbul’da Yaşama Sanatı” isimli eseri elime geldi.Daha sonra ikinci kitabı elime aldım o da Cumhuriyetimizin kuruluşundan iki yıl önce (1921) dünyaya gelen ünlü mimarımız Turgut Cansever’in yazdığı İstanbul’u Anlamak isimli eseri idi.
Bir İstanbul Gazetesi sloganı ile yayıncılık yapan gazetemizin ismi ve sloganı ile çok uyumlu olan iki tane kitabı tanıtıyor olmanın bana verdiği mutluluğu tarif etmek oldukça zor.Sözü fazla uzatmadan kitaplar hakkında kısada olsa biraz bilgi vermek isterim.
İstanbul’da Yaşama Sanatı
319 sayfadan ibaret olan eserin içinde oldukça enteresan bilgiler var.Bu daracık köşemizde eseri tam manası ile tanıtabileceğimizi iddia edecek değilim ancak kısa kısa ipuçları verebiliriz.Detayları merak eden okurlarımız kitapçılardan kitabı temin ederek okuyabilirler.
Kitabın Önsözünde Haluk Dursun Hoca Şunları Söyler;
İstanbul’a ilk defa 1968 yılı sonbaharında geldim.Buradaki “geldim”sözü, İstanbul’u görmeye değil,İstanbul’da “kalmaya”,”İstanbullu olmaya” geldim olarak değiştirilebilir.Ortaköy’de Çırağan Sarayı’nın bir bölümü olan (Fer’iye Sarayı)tarihi sahil sarayında-Galatasaray Lisesi’nde-ilk gecem geçti.İstanbul’un ilk manolyasını o sarayın bahçesinde ,ilk lüferini önümdeki denizde,ilk Boğaziçi mehtabını oradaki bir gecede,ilk açmış erguvanını hemen karşısındaki Fethi Paşa korusu’nda gördüm…
İstanbul’da ilk senem Boğaz’da ,Boğaziçi’nde,hata bana göre daha doğru bir deyimle “Boğaz’ın içinde geçti.Sonra yine Galatasaray Lisesi’nin diğer sınıflarını okumak için Beyoğlu’na çıktım.İlk geçliğimde Beyoğlu’ndaydım.Orada henüz Pera’yı terk etmeyen, ”ladino”konuşan Yahudi madamları,Ermeni kokanaları,Rum kopilleri,Levanten Mösyölerini gördüm.İstiklal Caddesi’nde piyasa eden pırıl pırıl iskarpinli,jilet gibi ütülü pantolonlu,fötr şapkalı,ellerinde bastonlu son İstanbul efendileri’ni seyrettim…
Haluk Dursun İstanbul’u o kadar güzel anlatmış ki bu kitabı okuduktan sonra yazdığı yerleri gezerken daha da zevk aldığımı söylemek istiyorum.İstanbul’un tadına varmak isteyen herkesin bu eseri okumasını tavsiye ediyorum.
İstanbul’u Anlamak
Turgut Cansever Cumhuriyetimizin kuruluşundan iki yıl önce(1921)Antalya’da doğmuş bir Türk Aydınıdır.Hayatı başarılarla doludur.1946 yılında İstanbul Güzel Sanatlar akademisi yüksek mimarlık bölümünü bitirdi.Dünyada,Ağa Han Mimarlık Ödülü’nü üç kez alan tek mimar olan Turgut Cansever’in İstanbul’a ilişkin derinlik görüşleri’nin toplandığı bir kitaptır.Özelikle Belediye başkanları ve belediyecilik ile içli dışlı olan insanların ve İstanbul’un dünü bugünü ve yarını halkında bilgi sahibi olmak isteyen herkesin faydalanacağı bir eser olduğunu düşünüyorum.352 sayfadan oluşan bu güzel kitabı Timaş yayınlarının satıldığı kitapçılarda temin etmek mümkündür.
Sadaka
Genç,aktif,pratik ve bilgi birikimi iyi gelecek vaad eden olan değerli dostum Hekimoğlu Süleyman Özcan kardeşim’in kaleme aldığı bir çok eseri mevcut.Burada bahse konu edineceğim eseri CİSE Kitap’ta çıkan son Romanı olan SADAKA hakkında kısa ve özlü bir bilgi vermek isterim.
Hayatta gizli kalan hiç bir gerçek olamaz sloganı ile SADAKA isimli romanını yazan Özcan kitabının arka kapağında aynen şunları yazar;
“İyi ile kötünün savaşı ezelden ebede kadar bitmeyecek bir süreçtir.Doğru’nun yanlışla,güzelin çirkinle,hakkın haksızlıkla,dostluğun düşmanlıkla,iyiliğin kötülükle,mücadelesi kıyamete kadar devam edecektir.
192 sayfadan oluşan kitabın temin edilebileceği yer ise
CİSE KİTAP
Çatalçeşme sokak Üretmen Han NO:29/106 Cağaloğlu/İstanbul
Tel:0212- 528 22 06 www.cisekitap.com