Üçüncü İstanbul Finans Zirvesi (IFS) dün başladı.
Türk ve yabancı finans ve iş dünyasının önemli isimlerini ağırlayan zirvenin açılış konuşmasını yapan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ekonomide gaza basma zamanı' diyenlere 'Şoförün işine karışma' dedi. Ekonomide fren tedbirlerini savunan Babacan 'Merkez Bankamız, BDDK, Maliye Bakanlığı, Hazine birlikte konuşarak bağımsız şekilde attığı adımlarla bu hızlı kredi artışının önünü kesmeyi, yavaşlaşmayı sağlayacağı tedbirleri gerçekleştirdi ve sonuçlarını aldık' dedi.
İstanbul Times Haber Merkezi / Özel Haber
Babacan, bu yıl belki Türkiye'nin büyüme oranının düşük olacağını, yüzde 3 küsurlarda büyüme görüleceğini belirterek 'Ama bu istikrar içinde sürdürülebilir bir büyüme oranı olacak. Bir bakıma siste virajlı yolda otobüs kullanan şoföre ki dikkatli kullanıyordur, trafiğin her yönüne bakıyordur, siste ve virajda ne kadar dikkatli, hızlı hareket edilmesini bilen bir şofördür, yolcular o şoföre; 'ya kardeşim niye yavaşlıyorsun bas gaza bas gaza' dediğinde tabii ki şoför dinlemeyecek ve gereğini yapacaktır.
Türkiye'nin potansiyel büyümesiyle, kaynaklarıyla, tasarruf oranlarıyla orantılı büyüme oranları görmemiz gerekiyor. Şimdi 3 küsur diyoruz, belki gelecek yıl 4 küsur olacak' diye konuştu.
Türk ve yabancı finans ve iş dünyasının önemli isimlerini ağırlayan zirvenin açılış konuşmasını yapan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ekonomide gaza basma zamanı' diyenlere 'Şoförün işine karışma' dedi. Ekonomide fren tedbirlerini savunan Babacan 'Merkez Bankamız, BDDK, Maliye Bakanlığı, Hazine birlikte konuşarak bağımsız şekilde attığı adımlarla bu hızlı kredi artışının önünü kesmeyi, yavaşlaşmayı sağlayacağı tedbirleri gerçekleştirdi ve sonuçlarını aldık' dedi.
İstanbul Times Haber Merkezi / Özel Haber
Babacan, bu yıl belki Türkiye'nin büyüme oranının düşük olacağını, yüzde 3 küsurlarda büyüme görüleceğini belirterek 'Ama bu istikrar içinde sürdürülebilir bir büyüme oranı olacak. Bir bakıma siste virajlı yolda otobüs kullanan şoföre ki dikkatli kullanıyordur, trafiğin her yönüne bakıyordur, siste ve virajda ne kadar dikkatli, hızlı hareket edilmesini bilen bir şofördür, yolcular o şoföre; 'ya kardeşim niye yavaşlıyorsun bas gaza bas gaza' dediğinde tabii ki şoför dinlemeyecek ve gereğini yapacaktır.
Türkiye'nin potansiyel büyümesiyle, kaynaklarıyla, tasarruf oranlarıyla orantılı büyüme oranları görmemiz gerekiyor. Şimdi 3 küsur diyoruz, belki gelecek yıl 4 küsur olacak' diye konuştu.
Türkiye'nin ekonomide iyi bir yerde olduğunu anlatan Babacan şunları söyledi: 'Türkiye her fırtınaya karşı korundu. Finans kurumları ayakta kaldı. Dışarıda fırtına koparken, yer yerinden oynarken Türkiye'de büyüme ve istihdam var. Finans kurumlarının gayet iyi durumda. Ama bu ortamda 'Acaba bu kadar dikkatli olmasak mı, hafif koyversek, rahatlasak mı' yaklaşımları riskli.' şeklinde konuştu. Bu çerçevde her adımı ölçerek atacaklarını, dikkatli olacaklarını dile getiren Babacan, orta gelir tuzağına önemle eğildiklerini de anlattı.
BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan, zirvede 'Vergi ayarlamaları bütçenin kötü yönetilmesinden mi kaynaklanıyor?' sorusuna da şöyle yanıt verdi: 'Bizim için mali disiplin her şeyin başı. Buradaki vergilerin en önemli amacı bütçe açığımızı belirli bir seviyede tutabilmek. Akaryakıta baktığımızda 2009 Aralık'ından bu yana vergilerle önemli bir düzenleme yapılmamıştı. 2009 Aralık'tan bu yana kadar akaryakıt içindeki ÖTV'yi enflasyon oranında bugüne getirmiş olduk. Yaptığımız bu. Önemli olan bu konuda istikrardır, önemli olan Türkiye'deki huzur ortamıdır. Bütçe dengesi bozulduğunda Türkiye'de ne huzur ne güven kalır' dedi. Babacan 'Zor bir dönemdeyiz. Bütçedeki denge Türkiye'deki huzurun istikrarın temelidir.'
BDDK BDDK Başkanı Mukim Öztekin, 'Bankalarımızın ücret uygulamaları basitleştirilmeli ve karmaşık fiyat uygulamalarından uzaklaşmalı' uyarısı yaptı. Öztekin, 'Yakın gelecekte sektörün büyümesine yönelik iç piyasa kaynaklı bir risk görmüyoruz. Ekonomideki yavaşlamanın kalıcı olmayacağı düşüncesindeyiz' dedi. Öztekin, sektörün son 10 yılda yüzde 10.5 oranında reel büyüme kaydettiğini belirterek, önümüzdeki süreçte bu büyümenin devam edeceğini savundu. Öztekin, bununla birlikte, 'Küresel krizde kısa vadede kayda değer bir iyimserlik görülmemektedir' diyerek, temkinli olunmasını tavsiye etti.
Toplantıda konuşan SPK Başkanı Vedat Akgiray ise 'Avrupa tek bir ülke ve devlet olsaydı yapılması gereken son derece açık ve basit olurdu. Ama durum böyle değil. Sorun çözülmezse çözülmüş gibi davranılmaması gerekiyor. Bırakalım orada kalsın. Çünkü bazı kuruluşlar ki buna bazı devletler de dahil. İflas edeceklerse iflas etsinler' diye konuştu.
İSTANBUL Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) ile Bahreyn Borsası arasında mutabakat zaptı imzalandı. İstanbul Finans Zirvesi'nde, İMKB Başkanı İbrahim Turhan ile Bahreyn Borsası Başkanı Fouad A. Rahman Rashid tarafından imzalanan Mutabakat Zaptı, iki borsa arasındaki işbirliğinin geliştirilmesini ve her iki piyasanın katılımcıları için yeni yatırım olanakları sunulmasını öngörüyor. İmza töreninde konuşan İMKB Başkanı Turhan, İstanbul Borsası olarak, Körfez ülkeleriyle ilişkilere özel önem verdiklerini belirterek 'Bölgenin, borsamızın geleceğinde önemli bir rol oynayacağını öngörüyoruz. Dolayısıyla da bugün, bu mutabakat zaptını imzalamaktan son derece memnunuz' dedi.
ZİRVEDE konuşan Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, alınan tedbirler sonucunda otoritelerce 2011 sonunda kredi büyüme hızının yüzde 25'e, 2012 sonunda ise yüzde 15'in altına indirilmesi amacına ulaşıldığını, bugün itibarıyla Türkiye'de kredi büyüme hızının sorunsuz bir şekilde sürdürülebilir seviyelere yaklaştığını belirtti.
Türkiye'de kredi büyüme hızının 2010 sonu itibarıyla yüzde 35'in üzerine çıktığını hatırlatan Başçı, ''Türkiye'nin tarihinde bu oran ne zaman yükselse arkasından bir finansal sorun, finansal kriz çıkmış. Beklersiniz, hiçbir şey yapmazsınız, sistem kendisini düzeltir. Ama bu finansal bir kriz anlamına gelir. Ya da tedbir alırsınız, yumuşak inişi gerçekleştirirsiniz. Biz Türkiye olarak ikincisini seçtik ve burada alınan tedbirler sonucunda oldukça başarılı olduk' diye konuştu.
ZİRVEDE konuşan Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, alınan tedbirler sonucunda otoritelerce 2011 sonunda kredi büyüme hızının yüzde 25'e, 2012 sonunda ise yüzde 15'in altına indirilmesi amacına ulaşıldığını, bugün itibarıyla Türkiye'de kredi büyüme hızının sorunsuz bir şekilde sürdürülebilir seviyelere yaklaştığını belirtti.
Türkiye'de kredi büyüme hızının 2010 sonu itibarıyla yüzde 35'in üzerine çıktığını hatırlatan Başçı, ''Türkiye'nin tarihinde bu oran ne zaman yükselse arkasından bir finansal sorun, finansal kriz çıkmış. Beklersiniz, hiçbir şey yapmazsınız, sistem kendisini düzeltir. Ama bu finansal bir kriz anlamına gelir. Ya da tedbir alırsınız, yumuşak inişi gerçekleştirirsiniz. Biz Türkiye olarak ikincisini seçtik ve burada alınan tedbirler sonucunda oldukça başarılı olduk' diye konuştu.
İstanbul'da düzenlenen Finans Zirvesi'ne katılan İslami Kalkınma Bankası Başkanı Dr. Ahmad Mohamed Ali Al Madani, Hazine'nin sukuk ihracının İstanbul'un finas merkezi olması yolunda büyük bir başlangıç olduğunu belirterek 'İstanbul inşallah kısa sürede İslami finansın da merkezi olacak' dedi. Türkiye'nin Avrupa ve Asya ülkeleri arasında çok önemli bir büyüme oranına sahip oldğunu kaydeden Al Madani 'Türkiye hükümeti ekonomi politikalarını iyi yönetiyor. Çok hızlı büyüyen bir pazar. Türkiye'ye diğer ülkelerin yatırım yapması için iki neden var. İlki başarılı büyüme oranı. İkincisi de Avrpa pazarıın geçici olması' diye konuştu.
ZİRVEYE katılan Avrupa Parlamentosu İlerici Sosyalistler ve Demokratlar Grubu Başkanı Johannes Swoboda, ''Aşırı şişirilmiş finansal sektörde ekonomik büyüme azalıyor, eşitsizlik beraberinde geliyor'' dedi. Bir banka tarafından yapılan ''finans ve büyümenin yeniden değerlendirmesi'' çalışmasına değinen Swoboda, ''Aşırı şişirilmiş finansal sektörden bahsettiğimizde ekonomik büyüme azalıyor, eşitsizlik beraberinde geliyor. Finans sektörü ne kadar hızlı büyüyorsa ekonomik büyüme için o kadar kötü durum. Büyük ve hızla büyüyen finans sektörleri ekonominin geri kalanı için çok büyük bir maliyeti beraberinde getirebiliyor' dedi.
Gaz- Fren Tartışmasına Zafer Çağlayan’dan Cevap;
Çağlayan, küresel krize rağmen Türk ekonomisinin Avrupa Birliği ülkelerinden daha iyi bir durumda olduğunu söyledi. İstanbul Finans Zirvesi'nde konuşan Çağlayan, Türkiye “IMF'ye cep harçlığı verecek duruma geldi" dedi.
Çağlayan, şunları söyledi:
"Türkiye bugün Avrupa Birliği'nin 27 üyeli ülkesinin 27 ülkesinden çok iyi durumda. İşsizlikte dünyada ve Avrupa'da bilhassa bu konuda problemler yaşanırken yüzde 8 gibi ta kriz öncesi döneme kadar 2001 krizi öncesi döneme denk gelecek olan bir işsizlik durumuna gelmiştir. Türkiye böylesine küresel bir krizde bırakın IMF'den destek almayı adeta IMF'ye bir yerde belki bu tabirim biraz fazla kaçacaktır ama söyleyeyim rahatlayayım. IMF'ye cep harçlığı olmak üzere 5 milyar dolar da verecek duruma geldi."
Çağlayan, şunları söyledi:
"Türkiye bugün Avrupa Birliği'nin 27 üyeli ülkesinin 27 ülkesinden çok iyi durumda. İşsizlikte dünyada ve Avrupa'da bilhassa bu konuda problemler yaşanırken yüzde 8 gibi ta kriz öncesi döneme kadar 2001 krizi öncesi döneme denk gelecek olan bir işsizlik durumuna gelmiştir. Türkiye böylesine küresel bir krizde bırakın IMF'den destek almayı adeta IMF'ye bir yerde belki bu tabirim biraz fazla kaçacaktır ama söyleyeyim rahatlayayım. IMF'ye cep harçlığı olmak üzere 5 milyar dolar da verecek duruma geldi."
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan dün 'büyümede aşırı fren yapılıyor' eleştirilerine şu yanıtı vermişti: "Bir bakıma siste, virajlı yolda otobüsü dikkatle kullanan şoföre yolcular ‘ya kardeşim niye yavaşlıyorsun bas gaza bas gaza' dediğinde tabii ki şoför dinlemeyecek ve gereğini yapacaktır. O nedenle bizim de mutlaka dikkatli gitmemiz gerekiyor. Türkiye'nin potansiyel büyümesiyle, kaynaklarıyla, tasarruf oranlarıyla orantılı büyüme oranları görmemiz gerekiyor."
Taner Yıldız, İstanbul Finans Zirvesi'nin kapanış konuşmasını yaptı
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye'nin enerji alış-verişi yaptığı ülkelerle farklı siyaset anlayışına sahip olmasının enerji politikalarını etkilemeyeceğini söyledi.
Taner Yıldız, Rusya ile Suriye konusunda tamamen mutabık kalmayabiliriz ama enerji konularını bu konuların dışında tutuyoruz" dedi.
Yıldız şöyle devam etti:
"Sık sık soruluyor Arap Baharı oldu arkasından Suriye'de yaşanan gelişmeler var, siz enerji alışverişi yaptığınız bu ülkelerle siyaseten aynı şeyleri düşünmüyor olabilirsiniz, bu enerjj projelerini etkiliyecek mi diye soruyorlar. Bu çok doğru bir soru, cevabı da çok net: Biz enerji projelerini bir ayrışmanın, gerginliğin bir gerekçesi olarak değil, barışın ve ortak paydanın bir gerekçesi olarak öngörüyoruz. Rusya ile Suriye konusunda tamamen mutabık kalmayabiliriz ama enerji konularını bu konuların dışında tutuyoruz İran'la farklı şeyler söylenebilir ama biz İran'la enerji anlaşmalarını devam ettiriyoruz ve bir kısım yeni anlaşmalar bunun üstüne konuyor olabilecek."
Taner Yıldız, Türkiye'de 10 yıldır sürdürülen siyasi istikrarın uygulanan enerji politikalarını da olumlu etkilediğine dikkat çekti.
Yıldız, "Türkiye nükleer güç santralleri ile ilgili kararlılığını devam ettiriyor. Dünya büyüyor ama Türkiye dünyadan daha hızlı büyüyor. Türkiye büyüyor ama enerji sektörü Türkiye'nin büyüme hızından daha hızlı büyüyor. O yüzden bizlerin hem enerji çeşitliliğini artırmak hem de ithalata olan bağımlılığı azaltmak için izlediğimiz politikaları kararlılıkla sürdürmemiz gerekiyor." dedi.
Dünyada enerji ihtiyacının giderek arttığını hatırlatan Taner Yıldız, yenilenebilir enerji kaynaklarının ön plana alınmasının hem Türkiye hem dünya için bir zorunluluk olduğunun altını çizdi.
Kaynak : İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)
Taner Yıldız, Rusya ile Suriye konusunda tamamen mutabık kalmayabiliriz ama enerji konularını bu konuların dışında tutuyoruz" dedi.
Yıldız şöyle devam etti:
"Sık sık soruluyor Arap Baharı oldu arkasından Suriye'de yaşanan gelişmeler var, siz enerji alışverişi yaptığınız bu ülkelerle siyaseten aynı şeyleri düşünmüyor olabilirsiniz, bu enerjj projelerini etkiliyecek mi diye soruyorlar. Bu çok doğru bir soru, cevabı da çok net: Biz enerji projelerini bir ayrışmanın, gerginliğin bir gerekçesi olarak değil, barışın ve ortak paydanın bir gerekçesi olarak öngörüyoruz. Rusya ile Suriye konusunda tamamen mutabık kalmayabiliriz ama enerji konularını bu konuların dışında tutuyoruz İran'la farklı şeyler söylenebilir ama biz İran'la enerji anlaşmalarını devam ettiriyoruz ve bir kısım yeni anlaşmalar bunun üstüne konuyor olabilecek."
Taner Yıldız, Türkiye'de 10 yıldır sürdürülen siyasi istikrarın uygulanan enerji politikalarını da olumlu etkilediğine dikkat çekti.
Yıldız, "Türkiye nükleer güç santralleri ile ilgili kararlılığını devam ettiriyor. Dünya büyüyor ama Türkiye dünyadan daha hızlı büyüyor. Türkiye büyüyor ama enerji sektörü Türkiye'nin büyüme hızından daha hızlı büyüyor. O yüzden bizlerin hem enerji çeşitliliğini artırmak hem de ithalata olan bağımlılığı azaltmak için izlediğimiz politikaları kararlılıkla sürdürmemiz gerekiyor." dedi.
Dünyada enerji ihtiyacının giderek arttığını hatırlatan Taner Yıldız, yenilenebilir enerji kaynaklarının ön plana alınmasının hem Türkiye hem dünya için bir zorunluluk olduğunun altını çizdi.
Kaynak : İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)