TOPBAŞ, İSRAFA "DUR” DEMELİ

Geçen sayıda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı övmüş, “Topbaş, ağzıyla bir değil birkaç kuşu birden tutsa ‘istemezükçü’ kesime yine de yaranamaz” demiştik. O sözümüzün hala arkasındayız, ancak bu durumun Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan bazı sıkıntıları “hiç görmeyeceğiz, hiç dillendirmeyeceğiz” anlamına gelmemesi gerektiğini de hatırlatmak isteriz. Haksızlık karşısında susup “dilsiz şeytan” olmamak için, bu sayımızda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan, sadece iki israfı yazmaya çalışacağız…

Önce duyduğumuzdan başlayalım.

Bir dönem aynı belediyenin başkanlık görevinde bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, başta belediyeler olmak üzere devletin her kademesinde yer alan yöneticilere sürekli “israftan kaçının” uyarısını yapıyor. Yapıyor yapmasına da, uyanların oranı “devede kulak” misali. İnşallah doğru değildir ama iddiaya göre, İstanbul Büyükşehir Belediye’sinde daire başkanlarının ötesinde sıradan müdürlerin, hatta müdür yardımcıların altlarında bile lüks otomobiller var. Trafikten şikayet eden, vatandaşa toplu taşıma araçlarını kullanmayı tavsiye eden belediyenin yaptığı, “babanın dediğini yap yaptığını yapma” uyarısına benziyor.

MESAİDEN İSRAF                                  

Bu satırları Pazar günü yazdım. Dolayısıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden yetkili birine ulaşma şansımın olmadığını düşünerek yayım için Pazartesi’ni bekledim. Sabah saat 09.20 sularında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın Özel Kalem Müdür’lüğünü aradım. İddialarla ilgili en azından Özel Kalem Müdürü Muhsin Doğan’ın görüşünü almak istedim. Telefona çıkan sekreter Muhsin Bey’in gelmediğini ancak konu ile Basın Danışma Ahmet Bey’in ilgilenebileceğini belirterek beni basın danışmanlığına aktardı. Haftanın ilk günü ve mesainin başlamasının üzerinden bir saatten fazla zaman geçmiş olmasına rağmen ne yazık ki o birimde de bir yetkiliyi bulamadım…

Yanlış hatırlamıyorsam İBB, başarılı üniversite öğrencilerine burs verip sonra da o öğrencileri bünyesinde değerlendiriyormuş. Amaç; süper kadro oluşturarak süper hizmet vermekmiş. Sevsinler böyle kadroyu! Bırakın telefonumu istemeyi, teklif etmeme rağmen telefonumu almadılar. Böyle durumda aklıma 2 şık geliyor. Ya, İBB henüz süper kadro ile donatılamadı ya da “Aydın Doğan bile bizimle uğraşamıyor artık, siz kimsiniz?” düşüncesi hakim. Umarım, istisnai, bireysel bir hata ile karşılaşmışımdır…

Her şeye rağmen bu yazdıklarımla, yani araç israfı konusundaki iddialarla ilgili belediye yetkililerinden herhangi bir açıklama gelirse yine bu satırlarda yer vermeye hazır olduğumuzu belirtelim…

YERLİ MALI İSRAFI                                                          

Şimdide gördüğümüz, şahit olduğumuz israftan bahsedelim.

Her ayın ilk haftası İl Genel Meclis’i, ikinci haftasında da Büyükşehir Belediye Meclis’i toplanıyor. Her iki toplantıyı da izledik. İl Genel Meclisi kulisinde meclis üyelerine çay-kahveden başka ikram yok. İkramdan sayarsanız bir de damacana suyu var.

Büyükşehir Belediyesi’nde ise sanki Yerli Malı Haftası kutlanıyor. Dolaplar tıka basa çeşitli içeceklerle dolu. Pastalar, sandviçler açık büfede sergileniyor. Meyve menüsünde ise muzlar, elmalar, armutlar vs. vs.

1- Toplantı saat 14.00’de başlıyor. Yani;öğle yemeğinden sonra.

2- Aç gelinmiş olsa bile toplantıya katılan insanların hali vakti yerinde. 10 TL, 20 Tl’den etkilenecek gibi değiller.

3- Her ay 5 gün boyunca süren bu ikramlar ne İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın ne de bir başka belediye yetkilisinin cebinden çıkmıyor. Orda yenilen her muzun, her colanın, her sandviçin parası, çoluk çocuğuna belki süt alamayan asgari ücretli vatandaştan elde edilen vergiden karşılanıyor. Hiç kimse, “kendisine yatırım olarak geri dönsün” diye vergi veren vatandaşın parasıyla ikramda bulunamaz. Gerek Kadir Topbaş ve gerekse diğer başkanlar, vergileri emanet olarak görmeli. Topbaş veya diğerleri, ceplerinden harcayarak istedikleri kadar davette, ikramda bulunabilirler. Ancak hiçbir başkan, kendisine emanet edilen paraları keyfine göre harcayamaz, harcamamalı da…

Kadir Topbaş, BM üyesi 192 ülkenin 136'sından binlerce yerel yönetimin üyesi olduğu Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı’nın Başkanı seçilse de israf konusunda sınıfta kalmıştır.

DURAK İSRAFI                                                                       

İsraftan konu açılmışken daha önce yazdığım bir sorunu kısaca yine hatırlatmak isterim.

Büyükşehir tarafından bazı semtlerde kurulan otobüs durakları vatandaşın tepkisini çekmeye devam ediyor. Vatandaşın “güzel hizmet edilsin” diye ödediği vergilerle Büyükşehir Belediyesi yine bir israfa imza attı. 5 kişinin oturabileceği yepyeni duraklar sökülüp yerine saçma-sapan tasarımlı duraklar konuldu. Yeni duraklarda oturma imkanı yok. Yaşlısı da, hastası da, çocuklusu da ayakta beklemeye mecbur bırakıldı. Gerekçesi ise şöyle: kaldırımlar ensiz olduğu için engelli vatandaşlar araçlarıyla geçemiyor…

Halkalı’da oturuyoruz. Bugüne kadar otobüse bindiğim durağın yanından geçen bir engelli vatandaşımıza rastlamadım. Ama yerde oturmak zorunda kalan yaşlıları gördüm. Kucağında çocukla ayakta beklerken ne sıkıntılar yaşayan annelere şahit oldum…

Elbette engelli vatandaşlarımıza sahip çıkacağız, onların yaşamlarını kolaylaştıracağız. Ama “kaş yapayım derken göz çıkarmayacağız.” Toplumumuz duygusaldır. Tanımadığı bir engelli için yardıma koşmaya hazırdır. Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’tan, “araç israfı” konusunun yanı sıra “durak israfı” sorununu da bir kez daha gözden geçirmesini bekliyoruz…  

 [email protected]

Editör: TE Bilisim