O kadar yazılacak konu var ki; nereden ve nasıl başlayayım.  Malum referanduma adım adım ilerliyoruz. Son günlerin en sıcak gelişmesi YAŞ kararları. Bu YAŞ’da Rahmetli Turgut Özal’dan bu yana bir ilk yaşandı. İnternet andıcı hazırlamaktan dolayı hakkında dava açılan Hasan Iğsız atanmadı. Böylelikle Kara Kuvvetleri atanması yapılmadan ilk kez YAŞ kararları Cumhurbaşkanlığına sunuldu.

Sayın Abdullah Gül’ün YAŞ kararını onaylaması ile beraber Kara Kuvvetleri Komutanlığı boş kalmış durumda. Bakalım bu dönem Kara Kuvvetleri komutanı kim olacak? Aklımdan birkaç isim geçmiyor değil. Azıcık da olsa bu konuda merakınızı gidermiş olayım. Büyük olasılıkla Atila Işık bu dönem Kara Kuvvetleri komutanı olacak.


Peki, Atila Işık kim;  Korgeneral Avni Atila Işık 1946 yılında Afyonkarahisar’da doğdu. 1966 yılında Kara Harp okulundan, 1967 yılında ise İstihkam okulundan mezun oldu. 1975 yılına kadar Kara kuvvetleri komutanlığına bağlı çeşitli birliklerde takım komutanlığı yapan Işık ayrıca devam ettiği Kara Harp Akademisinden de 1977 yılında mezun oldu. Bu mezuniyetle beraber Kurmay subaylığı başladı. İstihkam daire başkanlığı proje subaylığı, Kara Harp akademisi öğretim üyeliği, Kara kuvvetleri eğitim komutanlığında şube müdürlüğü, Londra Askeri ataşeliği, 12. Piyade tümeni 7. Piyade Alay Komutanlı, Kara kuvvetleri genel plan ve prensipler başkanlığında şube müdürlüğü görevlerini yürütmüştür. Bu görevler arasında Amerika Birleşik Devletleri eğitim komutanlığında irtibat subaylığı da yer almaktadır. Bu görevleri başarı ile yürüten Atila Işık 1993 Yılında Tuğgeneralliğe terfi etti ve rütbesi sürekli yükselerek bu gün ki görevi olan Orgeneralliğe yükseldi. Kara Kuvvetleri Komutanı olması beklenen Atila Işık Jandarma Genel Komutanı olarak halen görevini yürütmektedir.


Benim aslında içimi acıtan durum bu tür olayları kıyamet senaryosu biçiminde halka duyuran medyadır. Bu YAŞ neden bu kadar hayat-memat meselesi haline getiriliyor ki?! Ülkenin içinden çıkamadığı onca sorun varken. Mesela, medya her gün artan işsizlik üzerine biraz düşse, veyahut evine bir ekmek götüremeyen zavallı insanları manşetlere taşısa, daha iyi olmaz mı? Yada şöyle sorayım hakkında üzerine atılı suç bulunan bir insanın atanmamasını kriz olarak değerlendiren medya, üzerine atılı suç bulunmayan ve tek suçu namaz kılan insanların önü kesilip ordu ile ilişiği kesilince neredeydi?! Bu çifte standartlar ne zaman bitecek? Ben bunu görebilecek miyim? Ben göremesem de benden sonraki kuşak görebilecek mi? Bunun sorgulanması gerek değil mi? İşte tüm bu sonuçlardan halkımız şunu anlamalı ki; “Kontrolsüz güç daima tehlikedir” gücünü halkın vergilerinden alıp, halkın kafasına balyoz indirmek isteyenlere en güzel cevap referandumda “EVET” demek olacaktır.

Editör: TE Bilisim