<p style="text-align:justify"><span>Bağcılar Belediyesi’nin geleneksel hale getirdiği gönül sofralarının bugünkü adresi Mahmutbey Mahallesi oldu. Kapalı Pazar alanında gerçekleşen iftar yemeğinde Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı ile AK Parti İlçe Başkanı İsmet Öztürk mahalle sakinleriyle bir araya geldi. Komşuluk ilişkilerinin pekiştiği gönül sofrasında Çağırıcı, hemşehrileriyle sohbet edip onların istek ve sıkıntılarını dinledi. Ezanın okunmasıyla birlikte de önce eller semaya açılıp dualar edildi ardından da oruçlar açıldı.</span></p> <p style="text-align:justify"><span>İftardan sonra ise 15 Temmuz Demokrasi ve Milli İrade Meydanı’na kurulan platformda kültür programlarına devam edildi. Önce çocuklar Karagöz-Hacivat gösterisi ve oyunlarla doyasıya eğlendi. Teravih namazının ardından ise sahneye çıkan Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Ender Saraç, serin havaya rağmen alanı dolduran Bağcılarlılar’a konferans verdi. İftar ve sahur sofralarında yenilmesi gereken gıdaları anlatarak programa başlayan Saraç, daha sonra sağlıklı beslenme konusunda tüyolar verdi.</span></p> <p style="text-align:justify"><span><strong>Zararlı yiyecekler huzurlu yendiği zaman şifaya dönüşüyor</strong></span></p> <p style="text-align:justify"><span>Yediğimiz yemeğin şifa veya zehir olmasının bizim elimizde olduğuna dikkat çeken Saraç, “Bilinç düzeyi yemeği etkiliyor. Siz olumlu bir enerjiyle sofraya oturduğunuz zaman o yemekte zararlı maddeler olsa bile şifaya dönüşebiliyor. Mesela karı koca küs ise çok yararlı olan brokoli, Brüksel lahanası, somon, sebze çorbası gibi şifalı yiyecekler son derece kötü maddelere dönüşebiliyor. Zararlı diyebileceğimiz yemekler ise mutlu, huzurlu, şükrederek, keyif içerisinde ve güzel enerjiyle yendiği zaman şifaya dönüşüyor. Sadece yemeğin kalorisi önemli değil. Hangi bilinçle yendiği de önemli. Sağlıklı beslenmek ve doğru miktarda yemek çok önemli ancak bunlar kadar önemli olan sofraya huzurlu oturmaktır. Yemek yapana teşekkür etmektir. Yemeğe besmeleyle başlamak duayla bitirmektir. İnanın bu yediğiniz yemeğin şifa oluşuna çok etki ediyor. Sofraya gelen nimetin ne kadar kıymetli olduğunu ve bize o nimeti veren yaratana teşekkür etmeyi unutmayalım. Şifanın önemli bir kısmı beyin gücünde, zihinde ve teşekkür de geçiyor bunlar çok önemli” dedi. </span></p> <p style="text-align:justify"><span><strong>Bu Ramazan ayında sessiz sedasız bir iyilik meleği olun</strong></span></p> <p style="text-align:justify"><span>Oruç tutmanın sadece aç kalmak olmadığına dikkat çeken Saraç, uyarı ve tavsiyelerle dolu konuşmasında şunları söyledi: “Ramazan ayı sadece bedenle ilgili değil, esas zihne ruha oruç tutturacağız. Ramazan ayı ruhun da fabrika ayarlarına geri dönme ayı olsun. Ellere oruç tutturun eller kötü şeye gitmesin. Gözlere oruç tutturun kötüye bakmasın, güzel baksın. Ayaklara oruç tutturun harama günaha yürümesin. Dile oruç tutturun kötü söz söylemesin. Küfretmesin, dedikodu ve gıybet yapmasın. Bütün uzuvlarımıza oruç tutturmak lazım. Ruhun toksinleri nedir? Yalan, kin, nefret, kıskançlık, gıybet, dedikodu. Bunlara filtre takalım. Ramazanda iyilik çıkartalım. Dullara, yetimlere, şehit ailelerine yardım edelim. Bu Ramazan ayında sessiz sedasız bir iyilik meleği olun. Ruha da o yüzden oruç tutturmamız lazım. Özellikle bakın bizim kadar şanslı olmayanlar var. Kader mağduru dullara, yetimlere, şehit ailelerine sadece yardımı değil sessiz sedasız ve gösterişsiz bir şekilde sevgimizi de götürelim. Ramazan’ın hakkını verelim”</span></p> <p style="text-align:justify"><span>Söyleşinin sonunda soru-cevap bölümünde ise Saraç, meydandaki vatandaşların sıkıntı ve sorunlarını dinleyip onlara çözüm yollarını anlattı.</span></p>