BAŞBAKAN; “YOLARI YAPMAK YETMEZ, GÖNÜLERİ YAPMAKTIR ASIL OLAN” DEMİŞTİ...!

Anadolu insanın kendine has yapısını onlarla temas kuran herkes bilir. Benim Anadolu ile temasım 10 yaşına bastığıma zaruriye ten kesilmişti. Çünkü DPY sınavını kazanarak Malatya’ya oradan eğitimimi devam ettirmek için İstanbul’a gittim ve bir daha da misafirlikler dışında dönüş nasip olmadı.

Gaybı ancak Allah (cc) bilir. Aklımda ve planımda bulunmayan ve bir türlü bitmek bilmeyen bir yolculuğa ansızın çıkmak zorunda kaldım. Çünkü babam ağır yaralanmış ve Muş devlet hastanesine kaldırılmıştı. Babamın ameliyatını başhekim yapmıştı.

Bu zaruri seyahate uğradığım Muş Devlet hastanesinde başhekiminden personeline kadar birbirinden kıymetli insanlarla tanışmak nasip oldu. Hastaları ile bir abi bir kardeş bir evlat bir baba bir yakın akraba olarak ilgi gösteren başhekim Uz. Dr. Ömer Önal’dan başkası değildi. Uz. Dr. Ömer beye büyük bir hayranlık duydum. Ömer Bey iffet abidesi bir civan mertti. Oradayken içimden; “Ya Rabbi bütün hastanelerimize böyle başhekim ve doktorlar nasip et.” Diye dua ettim. Allah memleketi Ömer Bey gibi hekimlerle donatsın. Ömer Bey bütün işlerini kendisi halletmeyi seven ve kimseyi meşgul etmeyen biriydi.

 Pansuman yaparken veyahut hasta ile ilgilenirken personeli meşgul etmezdi. Önce Allah’a sonra bu nezaketli insana minnettarım.


Yine yoğun bakım ünitesi önündeyken tevafukken tanıştığım bir yiğit, işte o yiğit ki başbakanın; “Yoları, köprüleri yapmak yetmez asıl olan gönülleri yapmaktır.” dediği o sözüne kanıt. İşte bu yiğit, insanlar ile gönül köprüsünü kurmuştu.

Adının Ercan Konuk olduğunu etraftakilerden öğrendiğim, bu kişi aynı zaman da Muş devlet hastanesinin güvenliğini sağlayan şirketin yönetim kurulu başkanı idi. Bunun dışında da birçok alanda yüzlerce gence istihdam sağladığını, ayrıca Ak parti il yönetim kurulu üyesi olduğunu kendisi ile tanıştığımızda öğrendim.

Başbakana olan hayranlığı ağzından akan cümlelerden beliydi. Siyasete pek alakalı ayrıca dünya gündemini de takip ediyordu. Türkiye’nin gündemini meşgul eden ve ayrıca Doğu ve Güneydoğuyu ilgilendiren birçok konuda hasbıhal ettik. Muhabbetimizden sonra anladım ki kendini çok iyi geliştirmiş ve konular hâkimdi.

Peki, bu genç neden ilgimi çekmişti? İlgimi çekmesinin sebebi insanlar ile alakadar olması idi. Yoğun bakım ünitesi önünde bekleyen hasta yakınlarına çay ısmarlıyor, onları teselli ediyordu. İlaç alacak durumu olmayanlara yardımcı oluyordu.

Ben ise hastanede kaldığımız 16 gün babamın yanında refakatçi olarak kaldığım günlerde bunları gördüm. Benimle de aynı biçimde ilgilendi. Ben de ahde vefa olarak onu onure etmek adına bunları kaleme alıyorum. Doğu ve Güneydoğu da halkla iç içe olan siyasetçilerin bu dönemde tercih edilmesi Ak Parti ve diğer partilerin oylarını artıracaktır.

Genç dinamik ve halk tarafından sevilen insanlar partilere ancak artı getirir. Babam taburcu edildikten sonra döndüğümüz ilçemiz Bulanık’ta da bu gençten bahsettim. Bulanık’ın ileri gelenleri de o genci tanıdıklarını bana aktardılar. Daha da memnun oldum. Bu tür gençlere siyasete yer vermek bu dönem için isabet olacaktır.       
             
 
 

Editör: TE Bilisim