Arınç, TRT Haber'de yayınlanan ''Özel Gündem'' programında Türkiye'nin gündemine ilişkin soruları cevapladı.
Ermenistan'daki seçimlerin hatırlatılması üzerine Arınç, Ermenistan'ın dışa kapalı bir ülke olduğunu ifade ederek, çok büyük ekonomik sıkıntılarının bulunduğunu belirtti.
''Diasporanın güdümünde bir Ermenistan'ın bundan farklı bir sonuç bulması mümkün değil'' diyen Arınç, Ermenistan'ın tamamen içine kapanmış bir ülke olduğunu ve farklı bir atılım yapmasının çok zor olduğunu dile getirdi.
Arınç, şöyle devam etti:
'Böyle giderlerse Ermenistan'ın bu sıkıntılarından kurtulması mümkün değil. Türkiye ile sorunlarını çözmesi lazım. Sözde soykırım iddialarından bir şekilde sarfı nazar etmesi ve gerçeklerle yüzleşmesi lazım. Sadece dışarının destekleriyle ayakta durması, uzun süre mümkün olmayacak gibi. Oradaki seçim sonucunu doğrusu çok dikkat çekici bulmuyorum.
Yunanistan'da farklı bir sonuç oldu. Çok küçük oy oranlarıyla pek çok parti parlamentoya girdi. En azından 3 parti birleşebilirse, görebildiğim kadarıyla koalisyon kurabilecekler. Ama birbirleriyle çok uzlaşabilecek bir tablo ortaya çıkmadı. Belki yeni bir seçim bekliyor Yunan halkını, belki de hiç olmayacak şekilde bir koalisyonla, zayıf bir koalisyonla yola devam edecek gibiler.''
Yunanistan'daki seçim sonuçlarının Kıbrıs Rum Kesimi'nde de eleştirildiğinin hatırlatılması ve Kıbrıs'taki görüşme sürecine ilişkin de Arınç, Kıbrıs'ta Hristofyas ile Eroğlu'nun, uzunca bir süredir BM'nin özel temsilcisinin gözetiminde Kıbrıs'ın birleştirilmesi, birleşik Kıbrıs hayalini gerçekleştirmek amacıyla görüştüğünü hatırlattı.
Arınç, ''Türk tarafı her zaman olduğu gibi ki en büyük örneğimiz 2004'te yapılan Annan Planı'nı oylamasıdır. Türk tarafını tatmin etmemiş olmasına rağmen yüzde 65'lik büyük bir kesim 'evet' oyu kullanmıştı, ama yüzde 75'in üzerinde bir oyla Rum kesimi plana 'hayır' demişti. O günden bu yana Türk tarafı, yani birleşik Kıbrıs modelinin, iki taraflı, iki bölgeli, iki statülü veya bu statüleri birleştirecek bir formülü bulabilir miyiz diyerek bir fedakarlık yaptı. Son görüşmelerde de biz mesafe alınabileceğini umuyorduk, ama Kıbrıs Rum tarafının uzlaşılmaz, konuşulmaz, paylaşılmaz, sert ve katı tutumu maalesef devam ediyor. BM Genel Sekreteri'nin bu konuda yayımlayacağı ve taraflara ileteceği belki de kamuoyuyla paylaşacağı rapor bizim için önemlidir.
Biz bulunduğumuz yerdeyiz. Kuzeyde bir Kuzey Kıbrıs Türk Devleti var ve o çalışmalarına devam ediyor. Türkiye ile dayanışma içerisinde. Güneyde de bir Kıbrıs Rum Kesimi var. Ama işin çok garip bir tarafı 2004'ten bu yana da AB üyesi olmuş bir güneydeki Rum kesimi var. Bu paradoksu giderebilmek için iki tarafın liderleri görüşmeler yaptılar. 'Ama biz nasıl olsa AB'deyiz' diyerek ayak sürüyen bir Rum kesimiyle herhalde buluşmak, birleşmek mümkün olmadı.'' (AA)
Kaynak: aa