Dostlar,
Avrasya Hospital’in de kurulu bulunduğu Zeytinburnu ilçesinin ilk ve en geniş kapsamlı özel sektör tarafından çıkarılan kitabı yazarken ilçemizde kurulu bulunan yüzlerce kurum ve kuruluşla muhatap oldum.
Sevinerek belirtmek gerekirse gecekondu yapılaşmanın öncü ilçesi olan Zeytinburnu ilçemizin çehresini değiştirecek çalışmalara imza atan Avrasya Hospital’in Kurucu başhekimi sayın Hüseyin Urlu(Ki kendisi beni akut apandisit ameliyatı yapan bir hekimdir)Hakeza Hastanenin idari müdürü İbrahim Urlu ve basın danışmanı fedakar ve cefakar Emre Toker’in yaptığı tanıtım ve etkinlikler ile ilçemizde kurulu bulunan bu hastane hem kendi marka değerini her gün ileriye taşıyor hem de Zeytinburnu’nun imajını üst seviyeler çıkarıyor.Yıllarca Beylikdüzü ilçesinde bir sivil toplum kuruluşunda il koordinatörlük görevi yaptığım sırada onlarca insan benim Zeytinburnu’nda yaşadığımı öğrendiklerinde ilk söyledikleri şey biz orada Avrasya Hospital’a gidip geliyoruz sözünü yüzlerce insandan duyunca çok mutlu olduğumu belirtmek isterim.
Avrasya Hospital’in Ailem’deki Yeri
Yıllar önce birden rahatsızlandım.Zeytinburnu ilçesinde iki tane hastaneye giderek muayene oldum.İkisi de aynı teşhisi koyarak akut apandisit ameliyatı olman gerekir dediler.Kalitesine ve hijyenik ortamına güvendiğim Avrasya ya da uğradım onlarda aynı teşhisi koyunca Hastanenin başhekimi Oporatör Dr. Hüseyin Urlu bey efendi hiç bir iz kalmayacak şekilde çok güzel ve sağlıklı bir ameliyat ile sağlığıma kavuşmama vesile oldu.
Burada gördüğüm ilgi ve alaka beni iyice Avrasya’ya bağladı.Yıllarca oğlum Yusuf Sıddık’ı Burada çocuk doktorluğu yapan Mehmet Ali Talay’a kontrol ettirdik.Daha sonra oğlumuzun fıtık ameliyatı olması gerektiği söylendi.İlk aklımıza gelen yer yine Avrasya Hospital oldu.Dr.Arman Çiftçi oğluma çok sağlıklı ve güzel bir fıtık ameliyatı yaptı.
Zeynep Nisa adını verdiğimiz iki buçuk aylık kızım dünya ya gelmeden önce dördüncü sezeryan doğum olması nedeni ile eşim İstanbul’da birçok hastane ve özel doktora gitti.Öyle felaket senaryoları çizdiler ki eşim adeta vasiyetini hazırlar tarzda her gün bizlere bir şeyler vasiyet ediyordu.Zaten Avrasya’yı çok iyi biliyorduk ve daha önce ailemiz için güzel hizmetler yapmışlardı.Eşim’in bir arkadaşı da Avarasya da Dr.Tamer Sözen var bir de oraya gidip muayene ol demişler.Tabi doğal olarak eşimle birlikte Avrasya’nın yolunu tutuk.O güne kadar öleceğini vasiyet eden eşimin gülerek Tamer bey’in odasında çıktığını görünce merakla hanım ne oldu dediğimde bugüne kadar gittiğim tüm doktorlar felaket senaryoları çizmişler.Tamer bey bebeğin de annesi olarak benim de çok sağlıklı olduğumu söyledi ve doğumun da sorunsuz bir şekilde yapılacağını söylediği için mutluyum deyince hepimiz çok sevindik.Sağolsun Tamer bey de başarılı bir amliyat ile minik kızımın aramıza katılmasına vesile oldu.
Tanıtım ve Halkla ilişkilere özel önem
Gerek kurucu başhekim Operatör Dr.Hüseyin Urlu,gerek şimdiki başhekim Türkan Uslu,gerek hastane idari müdürü İbrahim Urlu gerekse de basın danışmanı Emre Toker hastanenin sağlıklı bir hizmet üretmek ve müşteri memnuniyetine odaklı çalışmaya o kadar konsantre olmuşlar ki mesai saatleri dışında bile bizleri ayarak halkın bilgilenmesi adına meydana gelen gelişmeleri anında bizimle paylaşmaları işleri ne kadar sevdiklerinin en güzel kanıtı olarak görüyorum.Zaman zaman İbrahim bey gelecek te mebus olacağımızı da söyleyerek bizleri mutlu ettğini de söylemek isterim.
İbrahim Urlu ile Hasbihal
İbrahim bey ile sohbet ederken eşinin arkadaşı olan bir hanım efendi ve onun da bir öğretmen arkadaşı Haluk Ündeğer ilköğretim okulu spor salonuna giderek çocuğunu yaz okuluna yazdırmak istiyor.Okula girerken giriş kapısının salona uzak olduğunu görmüş çıkışta çocukların çok da yüksek olmayan tel duvar üzerinde çıktıklarını görüyor.Öğretmen hanım bende buradan yola çıkabilirim diyor.Arkadaşı beş dakika yürüsek bir şey olmaz diyorsa da akacak kan damarda durmaz misali ısrarla ben buradan yola geçeceğim diyor.Tabi duvarın üzerinde öteki tarafa geçmek üzere elleri ile telden tutup yolun öbür tarafına atlıyor o anda yüzüğü tele takılınca talihsiz bir şekilde parmağı kopuyor. Arkadaşı hemen okulun yanı başındaki Emine ve Mehmet Uygun sağlık ocağına kaldırıyor.Orada bizde mikro cerrahi bölüm yok parmağı buza koyalım hemen Avrasya’ya yetiştirin deniliyor.Mikro cerrahi bölümünün olduğu çok az hastaneden birisi olan Avrasya’daki doktorlardan oluşan bir ekip tam on saat süren başarılı bir ameliyat yaparak hoca hanımın parmağını kurtarmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyleyince İbrahim beye aslında her hafta bu tür gerçek ibret verici hikayeleri yazsak halk çok bilgilenir dedik.İbrahim bey de bizimle hemfikir olduğunu düşündüğünü söyledi.Nasip kısmet olursa basın danışmanı Emre Toker ibret verici hikayeler olunca muhabirlerimizi arayarak olayın tarafları ile görüştürecek.Halkımızı sağlık konusunda ne kadar çok bilgilendirirsek o kadar hayat kurtulur ümidi ile bundan sonraki sayalarımızda Avrasya'ya gelen yaşanmış öyküleri sizinle paylaşmayı düşünüyoruz kısmetse.
Not : Dr.Hüseyin Urlu ve ekibinden özel olarak rica edeyim eğer mümkün ise ve mali olarak hastane zora girmeyecekse laboratuar hizmetlerinde fiyatları biraz daha aşağıya çekebilirlerse sevinirim.