Başbakan yeni MKYK'yı açıkladı. Listede eski bakanlardan Abdulkadir Aksu, Hüseyin Çelik ve Kürşat Tüzmen de bulunuyor.
İŞTE AKP’NİN YENİ MKYK ÜYELERİ
Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı: Abdulkadir Aksu
Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı: Ekrem Erdem
Seçimi İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı: Haluk İpek
Tanıtım ve Medya Başkanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı: Hüseyin Çelik ( Milli Eğitim eski Bakanı)
Dış ilişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı: Kürşat Tüzmen
Sosyal İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı: Nükhet Hotar
Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı: Hüseyin Tanrıverdi
Ekonomik İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı: Bülent Gedikli
Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı: Salih Kapusuz
Mali ve İdari İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı: Ahmet Edip Uğur
ARGE’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı: Reha Denemeç
Genel Sekreter: İdris Naim
İMZALANAN PROTOKOLÜ DE DEĞERLENDİRDİ
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile Ermenistan arasında imzalanan protokollerle ilgili olarak, "Bu imza ve tören önemli bir adımdır. Bu adımdan bizler memnuniyet duyuyoruz" dedi.
"Şimdi diyalog kapsamında bölgemizdeki sorunların barışçı yollarla çözümlenmesi konusunda örnek bir gelişme sergilenmiştir" diyen Erdoğan, "Bizim siyasi irademiz, samimi isteğimiz Ermenistan ile sorunlarımızın müzakere yoluyla hallolmasıdır. Bunlar hallolduğu takdirde Türk milleti ile Ermeni milleti arasında her alanda çok geniş iş birliği imkanları doğacaktır. Biz hükümet olarak böyle bir yolun aslında önünü açtık" ifadesini kullandı.
Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde, partisinin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesiyle ilgili 2 protokol imzalandığını hatırlattı.
"Bu imza ve tören önemli bir adımdır. Bu adımdan bizler memnuniyet duyuyoruz" diyen Erdoğan şunları kaydetti: "Hatırlayın, 2005 yılında ben Sayın Koçeryan’a bir mektup yazmıştım. O mektupla bu sorunu çözelim ve Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde bir adım atalım, bir tarih komisyonu oluşturalım vs. gibi tekliflerimiz olmuştu ama cevap dahi alamamıştık. Şimdi ise diyalog kapsamında bölgemizdeki sorunların barışçı yollarla çözümlenmesi konusunda örnek bir gelişme sergilenmiştir. Hükümet olduğumuzdan beri biliyorsunuz komşularımızla ’sıfır sorun’ dedik.
Bizim siyasi irademiz, samimi isteğimiz Ermenistan ile sorunlarımızın müzakere yoluyla hallolmasıdır. Bunlar hallolduğu takdirde Türkiye ile Ermenistan arasında, Türk milleti ile Ermeni milleti arasında her alanda çok geniş iş birliği imkanları doğacaktır. 2 halk da bölgede bundan istifade edecektir. Biz hükümet olarak böyle bir yolun aslında önünü açtık. Ama tabii son söz TBMM’ye ait. Şimdi temennimiz odur ki, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki Yukarı Karabağ ve işgal altındaki Azeri toprakları sorunu aynı şekilde çözüm yoluna girsin. Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sorunlar çözüm yoluna girerse kamuoyumuz Türkiye Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesini daha çok benimseyecek. TBMM’nin protokolleri onaylaması da kolaylaşacaktır. Ben daha önce de söyledim, biz Dışişleri Bakanımızın dün imzaladığı protokolleri TBMM’ye sevk ederiz ama parlamentomuz bunları onaylamak için Azerbaycan Ermenistan sorunununda ne oluyor, ona muhakkak bakacaktır. Kamuoyumuz da yakından izlemektedir." Türkiye’nin 2003 yılından beri Ermenistan’a bazı jestler yaptığını, Erivan’dan kalkan uçakların Türkiye’ye seyahat edebildiğini kaydeden Erdoğan, Ermenistan vatandaşlarına vize kolaylığı sağlandığını söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti: "Ülkemizde şu anda çok sayıda ErFmenistan Cumhuriyeti vatandaşı aslında kaçak olarak yaşıyor. 2005’de ben dönemin Ermenistan Cumhurbaşkanı’na az önce söylediğim mektupla; ’Gelin suçlamalardan, iddialardan vazgeçin. Şu tarih meselesini, 1915 olaylarını tarihçilerden ve uzmanlardan oluşturacağımız ortak tarih komisyonu ele alsın. Ne varsa bilimsel yöntemlerle araştırsınlar, arşivlere baksınlar, tarihi gerçekleri ortaya koysunlar. Elde edilecek sonucu, kararı biz değerlendirelim, ona göre kararımızı verelim’.
Parlamentomuzda oy birliğiyle bunu destekledik. İmzalanan protokollerde böyle bir mekanizma nihayet öngörüldü. Biz Ermenistan ile gerçek anlamda iyi komşuluk ilişkileri kurmak istiyoruz. Komşuyuz, Türk ve Ermeni milletleri yüzyıllarca birlikte yaşadılar. Diyoruz ki ’Niye refahı paylaşmayalım? Niye geçmişteki dostluğa değil de acı dönemlere takılı kalalım? Niye yeni nesillere dostluk değil de husumet bırakalım’. Aslında bunların hepsi başarılabilir. Bizim beklentimiz Ermenistan’ın uluslararası hukukun ilkelerine ve gereklerine uyması, Güney Kafkasya’nın kalıcı barışın, dostluğun, istikrarın ve refahın hüküm sürdüğü bir bölge haline gelmesi. İhtilafların çözülmesini istiyoruz. Tüm sınırların birlikte açılmasını istiyoruz.
Ancak Azerbaycan Parlamentosunda ifade ettiğim gibi yine söylüyorum; eğer işgal altındaki Azeri topraklarından Ermenistan çekilmediği sürece Türkiye de bu konuda olumlu bir tavır içerisinde olamaz. Minsk Üçlüsü’ne biz bunu söylüyoruz.
Ben bu konuyu Sayın Obama’ya da açtım, Sayın Medvedev’e de açtım ve bu süreci hızlandırması noktasında kendilerinden ricada bulundum. Minsk Üçlüsü’nün görevi çünkü bu. Bu süreci onlar hızlandıracak olurlarsa inanıyorum ki Türkiye Ermenistan arasındaki bu iki protokol de süratle yol alacaktır, süratle neticeye kavuşacaktır."