Artık “suyu ısındı” sözü biraz geride kaldı. Şu anda Tudor’un hali harap! Fokur fokur kaynama seviyesinde. Ama kendi kaşındı. Her kim Tudor’un bu takımda kalmasını istiyorsa kesinlikle Galatasaray’ın bu sene kötülüğünü istiyordur! Şimdi bakıyorsun, kaybettiğin hemen hemen bütün maçlarda üçlü savunma oynamışsın. Peki hal böyleyken niye üçlü savunma ile maça çıkıyorsun? Kaleciden başlayıp sayın; herkes formsuz. Bu kadar formsuzluğun suçu Tudor’dan başka kimde olabilir? Bu Maicon’un hali nedir? Bu Denayer hala neden oynuyor? Belhanda ne iş yapar? N’Diaye neden bir maç çok iyi, ertesi maç dökülüyor? Neden sürekli duran toptan gol yeniliyor? Neden Gomis ileride hep yalnız kalıyor? Takım hücumda neden çoğalmıyor? Takım hala neden organize olamıyor? Neden bir sistem yok? Neden istikrar yok? Sezonun ilk haftalarında oynanan kaos futbolu işe yaramış, futbol kavgası ile o kadar puan toplanmıştı. BELHANDA & MAICON Bu arkadaşlar ne yapar, merak ediyorum. Bu kadar paraya yazık. Galatasaray altyapısından gelen Sadık’ı görünce Maicon’a verilen paraya daha çok acıdım. Niye bu sistemden vazgeçildi? Takımın lideri kim ya da takımın neden bir lideri yok? Rakip takımlar neden incelenmiyor? Yardımcı hoca ne iş yapar? Kadro mühendisliği konusunda neden sıkıntılar var? Ve kafamda bunun gibi yüzlerce sorular... Ne yazık ki koskoca Galatasaray’da Florya’da bunların hesabını sorabilecek bir kişi bile yok! Kamyon yokuş aşağıya gidiyor ama kimsenin umurunda değil. Gerçekler bas bas bağırırken herkes bir hayal dünyasında yaşıyor. Şimdi maça bakıyorsunuz, ilk gol 6 kişinin arasında oluyor. İkinci gol kornerden, ceza alanı içinde 8 Galatasaraylı, 4 Malatyasporlu olmasına rağmen geliyor. EROL BULUT Malatya’ya geldiğinden beri takip ediyorum. Enteresan bir hoca. Takımını iyi organize ediyor. En önemlisi gelecek için ışık veriyor. Artık eskilerden bıktık Erol hocam, lütfen devam et. Maicon, Boutaib’e top gelirken onunla yan yana, gol vuruşunu yaparken ise rakibinden dört metre geride kalıyor. Yahu arkadaş hiç mi duran top çalışma yapılmıyor bu takımda! Sürekli afra tafra. Herkes düşman! Birisi eleştirdin mi Florya’ya alma ya da kulüp üyesiyse doğru disiplin kuruluna. Bir boy aynası yok. Baksa görecek. Doğru hiçbir yeri yok. Örnek dün. Tudor kendini eleştireceğine yine sağa sola sallıyor. Ve giderek terbiye sınırlarını aşmaya başlayarak, alay ederek. Kesin bir son yazmak istiyorum: “Artık Tudor ile devam etmek bir intihardır” Bir iki satır da futbolculara... Hadi hocanız yetersiz. O kadar tecrübeli adamlarsınız. Ne zaman taşın altına elinizi koymayı düşünüyorsunuz? BÜLENT YAVUZ | ''MALATYA'NIN PENALTISI VERİLMEDİ'' Hakem Ali Palabıyık, 90 dakika boyunca çok güzel işler yaptı ancak öyle bir karara imza attı ki, hani maç 2-2 bitse veya 3-2 Galatasaray kazansa tut tutabilirsen Malatya’yı ve özellikle de geçen hafta soyunma odası basan kulübün başkanını... Müsabakanın 90. dakikasında Adem Büyük, ceza alanına girdiğinde Denayer tarafından net bir şekilde çizginin içinde ayağına basılarak düşürülüyor. Hakem pozisyona her mücadelede olduğu gibi çok yakındı. Faulü düdük çalarak işaret etti ancak ceza alanı içindeki pozisyonu, ceza alanı dışına taşıyarak çok önemli bir hataya imza attı. Malatya penaltı atacakken, serbest vuruş atmak zorunda kaldı. Ve o dakikadan itibaren de eski bir hakem olarak, eski bir MHK Başkanı olarak hakem adına dua etmeye başladım. Ve neticede Malatya kazandı, bu penaltı ve hakem hatası gündem dışı kaldı. Ancak MHK Başkanı Yusuf Namoğlu bu hatayı atlamaz. ERHAN TELLİ | ''YAŞASIN TUDOR'' Galatasaray hiç kimsenin egosunu tatmin edebileceği bir takım olamaz, olmamalı! Ama gelin görün ki birileri koskoca Galatasaray’ı, hem kendilerinin hem de kerameti kendinden menkul hocaları İgor Tudor’un oyuncağı haline getirmiş, oynamaya devam ediyor! Geldiği ilk günden beri Conte’nin kötü bir taklidi olan Tudor’u, hafta içinde yaptıkları açıklamalar ve sözüm ona takımı kaynaştırmak amacıyla verdikleri balık ziyafetleri ile o kadar çok havaya sokmuşlar ki, o da ‘Nasıl olsa beni gönderecekleri yok bunların’ diyerek, herkesle dalgasını geçmeye devam ediyor... Öyle ki, o yemekte verilen toplu fotoğrafta, Ali Sami Yen’in koltuğunda oturan Galatasaray başkanının hemen yanı başında, masada oturan futbolcusuna ‘eliyle kulak işareti’ yapabilecek kadar kendisini rahat hissedebiliyor Tudor! Düşünsenize yerli bir hocanın başkanın yanında bu laubaliliği yaptığını. Kimbilir, şimdi nerelerdeydi o hoca? Bu rahatlığı bulan Tudor, Malatya deplasmanında da rahat durur mu hiç? ‘Yönetim artık üçlü savunmayla oynamasın diye uyarmış’ mış, ‘artık sistemle oynamayacakmış’ mış...Hepsi hikayeymiş (!) meğer. Tudor, Akhisar maçını üçlü savunmayla döndürdü ya, sanıyor ki Süper Lig’de her maçı öyle kazanacak. Zannediyor ki o maçı neredeyse sahaya inip takımı itekleyen seyircisiyle değil de, tek başına kendi taktik hüneri sayesinde kazandı beyefendi... İşin tuhafı, bizden başka Florya’da bunu ona söyleyen de yok. Ödül olarak bir de üstüne balık ziyafeti çekiyorlar adama... Tudor bu, almış başkanından desteği, üçlü savunmayla çıkmayacak da ne yapacak? Rodrigues’i kulübede oturtmayacak da beni mi oturtacak? Kendisini Galatasaray’ın başına getiren Cenk Ergün’ün manevi oğlu Denayer’e güvenmeyecek de kime güvenecek? Eren Derdiyok’u son dakikada dalga geçer gibi oyuna sokmayacak da ne yapacak? Bugün burada bu sonucun geleceği, geçen haftadan belliydi aslında... MAICON Hava toplarındaki başarısı ve attığı goller, aslında ne kadar ağır bir stoper olduğu gerçeğini gizledi bugüne kadar.. Hele bir de Tudor onu üçlü savunmada oynatınca, hem kendi başını hem de Muslera’yı yaktı. Galatasaray Başkanı Dursun Özbek ve yönetimi sadece kendilerini kandırdı. Sırf Fatih Terim’i göreve getirmek zorunda kalmamak için, Tudor’u göndermediler bence... Çünkü hem yönetimde hem de Florya’da birileri çok iyi biliyor ki, Tudor’u gönderirlerse ve Fatih Terim’e gitmezlerse, o taraftar kulübü o dakikada başlarına yıkar. Tudor’u gönderip de Fatih Terim’i getirirlerse, bu kez de kendileri Florya’da istedikleri gibi rahatça at koşturamaz. İşte bu yüzden ‘Yaşasın Tudor’ dediler bugüne dek. ‘O yaşasın ki, biz de yaşamaya ve Galatasaray ile oyuncak gibi oynamaya devam edelim. Ama artık oyun bitti!