<div id="news_content" class="content content_13"> <div><strong>Almanya'da doğup büyüyen Türk kökenli gençlerin büyük bölümünün, Alman ya da Türk vatandaşlığını seçme sürecinde büyüdükleri ülke olan Almanya'yı tercih ettiği bildirildi. Alman yasalarına göre bu ülkede doğup büyüyen Türk kökenli çocukların, en geç 23 yaş bitene kadar çifte vatandaş olma hakkı var. Ancak söz konusu çocukların, en geç bu zamana kadar yetkili makamlara Alman ya da Türk vatandaşlığını seçtiklerini belirtmeleri ve ondan sonra sadece o ülkenin vatandaşlığını almaları gerekiyor.</strong></div> <div> </div> <div>Konuyla ilgili bir <linkz id="linkz26"></linkz> haber yayınlayan Süddeutsche Zeitung (SZ) gazetesi, ülkede doğup büyüyen <linkz id="linkz22"></linkz> genç Türklerin, Türkiye <linkz id="linkz21"></linkz> 'de askerlik <linkz id="linkz19"></linkz> hizmeti zorunluluğu ve Almanya'da seçim hakkı gibi nedenlerden dolayı 23 yaşına kadar da beklemeyerek Alman vatandaşlığını seçtiklerini okuyucularına duyurdu. Her yıl yaklaşık beş bin <linkz id="linkz14"></linkz> gencin aynı nedenlerden dolayı bu süreci yaşadıkları ve Almanya'dan yana tercih yaptıkları bildirildi. SZ'nin araştırmasına göre en çok göçmenin yaşadığı Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde vatandaşlık tercihi yapan 216 <linkz id="linkz9"></linkz> gençten 210'u ve Hessen eyaletinde 122 <linkz id="linkz8"></linkz> gençten 118'i Alman vatandaşlığını kabul etti. Münih, <linkz id="linkz7"></linkz> Hamburg ve Schleswig-Holstein gibi yerlerde de benzer bir durumun söz <linkz id="linkz5"></linkz> konusu olduğu bildirildi. Buna göre göçmen çocukların yüzde 95'inden fazlası Alman vatandaşlığını seçti. Rakamın bu denli <linkz id="linkz4"></linkz> yüksek olması, <linkz id="linkz3"></linkz> hemen hemen tüm Türk kökenli çocukların kendini Almanya'ya çok bağlı hissettiği şeklinde yorumlandı. Buna karşın bazı <linkz id="linkz2"></linkz> gençlerin yetkili makamların mektuplarına cevap vermeyerek veya yetkili dairelerin yaptığı yanlışlık ve <linkz id="linkz1"></linkz> eksikler sonucunda bu konuda <linkz id="linkz0"></linkz> bilgilendirilmedikleri için farkında olmadan Alman vatandaşı olma hakkını kaybettiklerine dikkat çekildi.</div> <div> </div> <div>Bu arada tek vatandaşlığı seçme zorunluluğu (Optionsmodell) yasası göç uzmanları tarafından eleştiriliyor. Avrupa Birliği (AB) vatandaşlarının ve ülkeye sonradan gelen Rus kökenli vatandaşların (Spaetsiedler) <linkz id="linkz16"></linkz> eski vatandaşlıklarından vazgeçme zorunluluklarının olmadığını vurgulayan uzmanlar, uygulamanın sadece <linkz id="linkz15"></linkz> Türk kökenli vatandaşları kapsadığına parmak basıyor.Haberde <linkz id="linkz13"></linkz> Faslıların dahi devletlerinin kendi vatandaşlarına çıkış vermediği için çifte vatandaşlık hakkı oldukları hatırlatıldı. Aynı <linkz id="linkz11"></linkz> haberde Alman devletinin <linkz id="linkz10"></linkz> sadece Türk kökenli göçmenleri bu sert uygulamaya tabi tutarak onlara 'ikinci sınıf Alman' muamelesi <linkz id="linkz6"></linkz> yapıldığına da yer verildi.</div> <div> </div> <div>Daha önce <linkz id="linkz28"></linkz> kırmızı-yeşil hükümet, çifte vatandaşlık yasasını <linkz id="linkz23"></linkz> kolaylaştırmak istemiş, ancak 1999 yılında çifte vatandaşlığa karşı kampanya <linkz id="linkz20"></linkz> yapan Roland Koch'un (CDU) Hessen eyaletindeki seçimi <linkz id="linkz18"></linkz> kazanması ve <linkz id="linkz17"></linkz> kırmızı yeşil hükümetin Federal Konsey'de çoğunluğu kaybetmesi nedeniyle bu hedefe ulaşılamamıştı. Daha sonra Hür Demokrat Parti'nin (FDP) teklifi üzerine, bir vatandaşlığı seçme hakkı (optionsmodel) <linkz id="linkz12"></linkz> konusunda anlaşma sağlandı. Buna rağmen Almanya'da çifte vatandaşlığın normal hale geldiği ve milyonlarca kişinin çifte vatandaş olduğu tahmin ediliyor.</div> <SCRIPT type=text/javascript>changeTarget(document.getElementById("news_content"))</SCRIPT></div>