Türkiye Cumhuriyet tarihinin en zor dönemlerinden birisini yaşıyor dersek abartı olmazda gerek. 
Bir tarafta kendi içişleri olan ve hükümetin adına Paralel yapı dediği  hizmet hareketi ile arası bozulduktan sonra eski başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu hareket için“Haşhaşiler,Sülükler,çete,Pensilvanya gibi ağır                   
ifadeler kullandığı Fetulah Gülen Cemaati ile başı belada iken diğer tarafta ise Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad,Mısır Diktatörü Abdülmüfetah Sisi başta olmak üzere bir çok devlet başkanı ile arasının çok kötü olduğu biliniyor.

Kötülere karşı dik durmak Türkiye’ye pahalıya patlıyor

Beşar Esad,Sisi ve İsrail konusunda Türkiye tepisinden çok haklı. Türkiye diktatörlerle arasına mesafe koymada v e ahlaki hareket etmede hiçbir zaman  suçlu değil üstelik bu kişiler ve devletler ile arasına mesafe koyması belki ahlaki olarak çok da doğru bir davranış.

Ancak  dünyada bir çok iş ahlaktan ziyade menfaatler üzerine oturmuş durumda.Bu bağlamda baktığınız zaman Türkiye’nin karı değil ciddi bir şekilde zararı var denilebilir.

O zamanın Dış işleri bakanı Şimdinin başbakanı Davutoğlu Suriye krizi 6 ayda biter demişti ama 4.yıl olacak Esad halen ayakta ve direniyor.

Türkiye ,Çin,Rusya ve İran’ın Suriye’ye açık,diğer birçok Körfez ülkesi de Arap baharında sıranın kendilerine gelmemesi için Suriye’ lideri Beşar Esad’a el altında çok destek verdi.

Çin,Rusya ve İran dünya siyasetinde çok eski birer uygarlık ve oyuncu olduğu gibi ekonomik ve askeri güç olarak da önemli bir imkana sahip oldukları biliniyor.

Türkiye bu üç önemli ülkenin kendi ülke menfaatleri için ABD.nin başı çektiği Koalisyona karşı Suriye’nin yanında yer almalarını okuyamayarak Beşar Esad 6 ay içinde yönetimi terk edecek dedi. Ancak Suriye iç savaşından bu yana nerede ise 4 yıl geçmiş olacak. Ama Beşar Esad halen dim dik ayakta.

Üç devletin desteği yanında Beşar istihbarat teşkilatı olan El Muhaberatın ve ordusunun başına yakın ailesinden kişileri koyduğu için hiç birisi Devlet başkanını satmadı. ADB.ve Avrupa başta Esad’ın gitmesi için çok istekli olmalarına karşın  bugün aynı istekleri var.

ABD ve Avrupa her an IŞID’a karşı Beşar Esad ile anlaşabilir…

ABD ve Avrıupa için bir Müslüman’ın kıymeti bir bidon benzin kadar olmadığını bilen bilir.

ABD için Ortadoğu iki anlam ifade ediyor. 1.Petrol’ün olduğu yerlerde iş başında olan devlet başkanı bizim menfaatlere ne kadar uygun ? 2. Side bu lider İsrail’in güvenliği için ne ifade eder ? Eğer ABD bu iki konuda kendisini güven de hissederse değil Beşar Esad şeytanla bile anlaşır.

Değil midir ki hep söyleniyor dış ilişkilerde sürekli dostluk veya sürekli düşmanlık yoktur asıl olan karşılıklı menfaattir.

 ABD.ISID’ın Orta Doğuda hedeflerine ulaşıp İslam devleti kurması halinde petrol üzerindeki emellerinin suya düşeceğini ve kendi iç hesaplaşmasını bitiren bir ISID’ın hemen bu kez de İsrail ile uğraşacağını bildiği için  şu an havadan da olsa bu yapıya karşı ciddi bir savaş açmış durumda.

ISID’ın gerçekten kafa kesip kesmediği ile alakalı elimizde net bilgiler yok

Şu an Orta Duğu’ da bir araya gelen 500 kişi hemen kendisine bir  isim takarak parsadan pay almanın peşine düşüyor. Adına İslam devleti takan bir örgütün insanları diri diri gömmesi bana çok anlamlı gelmiyor. Eğer  IŞID   gerçekten söylenen zalimce eylemleri yapıyorsa  bunun İslam ile hiçbir alakası  yoktur.  

Bu İsrail ve ABD.nin bir oyunu da olabilir. Bu iki devlet hem dünyanın  gözünde işte İslamiyet bu demek için iyi bir algı operasyonu yapıyorlar hem de menfaatlerini  kuroyorlar. Geçekten bu kadar zalim olan bir örgüt ısa sürede 7000 kişilik askeri güçten 30.000 kişi olması zor gibi görünüyor.

Bunları yazarken de IŞID’n avukatlığını yapmak istemem.  Sadece bir münafık size bir haber getiriyorsa iyice araştırıp öğrenmeden  karar vermeyin diyen bir dine mensup olan bizler kim tarafından servis edildiğini bilmediğimiz fotoğraf ve VİDEO kayıtları ile bir topluluğu suçlamak kolaycılık olur.


İstanbul  Times /Gölge  Adam