Ak Parti genel başkanı ve başbakan Recep Tayyip Erdoğan Özal’ın başaramadığı dış güçlerin oyununu bozma projesi tam başarı olmak üzere iken ne olduysa oldu 7 Haziran seçimi sonrası zor dönemlerin aşıldığı Barış süreci basit konulara kurban verildi.
Bu süreçte PKK’nın ve destekçilerinin hataları yenilir yutulur cinsten değil
Bir Kürt atasözü derki “Zıman gırti ser rahati” yani dilini tut başın rahat olsun dediği halde,Bir HDP li vekil çıktı dedi ki “Pekeke” tükürüğü ile TSK yı boğar. Bir başkası çıktı dedi ki biz öz yönetim istiyoruz. Bir diğeri akla hayale gelmeyen sözler söyledi. PKK Suruç katliamından sonra gidip evinde uyuyan polisleri ensesinden vurdu.
Sokak eylemleri ile barıştan yana olan vatandaşın kafasını karıştırdılar. Oysa Mısır’da İhvanül Müslimin % 52 oy ile iktidara geldiği ve Dış destekli General Abdülmüfetah El Sisi’nin darbesi sonucu bir sahur vaki Rabia meydanında 2.000 İhvan Ül Müslimin liderleri ve üyelerinin evlatları öldürüldüğü halde İhvan tek kurşun sıkmadı. PKK Suruç olayından sonra sakin olabilseydi ve bu patlamayı organize eden dış güçlerin oyununa gelmeyip her şeye rağmen biz barıştan ve kardeşlikten yanayız deseydi muhtemelen olaylar buraya kadar gelemeyebilirdi.
İşin özeti,HDP bir şey dedi,PKK ayrı bir şey,KCK ise tamamen farklı cepheden olaya baktı,HPG ve YDG-H ise ayrı telden çaldı. Kandil ise fasfarklı idi. Bedel ödeyen Dış güçlerin barış olursa Bir Türkiye’nin gelişimi engelleyemeyiz. Türkiye’nin Nüfusu bize göre genç terör sorunu çözmüş bir Türkiye yılda % 10 büyür 10 sene sonra milli geliri bizimle aynı olacak.
Güçlü bir ordu ve genç bir nüfus ile baş edemeyiz. Ne yapıp etmeli ve barış sürecini bozmalıyız diyerek çaba gösterdiler. APO’nun bu aşamadan sonra silahlı mücadele bitmiştir artık siyasi mücadele başlamıştır sözü dış güçleri tedirgin ettiler.
Bu güçler Kandil ile ayrı,KCK ile ayrı ve HDP ile ayrı görüşerek ŞİDDET dilini yaygınlaştırdılar ve 7 Haziran seçiminden sonra yine ölmek ve öldürmek üzere işleyen bir süreç başlatılmış oldu. Bu süreç ‘te 3.000 dolayında PKK yandaşı olduğu ifade dilen kişinin etkisiz hale getirildiği hükümet tarafından sık sık ifade ediliyor.
Bir Çin atasözü der ki; “Düşmanını öldürürsen bir kişi azalır, ama yanına alırsan gücün iki misli atar” diye
Hükümet sık sık 7 Haziran 2015 seçiminden sonra 3.000 Terör örgütü mensubunu etkisiz hale getirdiğini ifade ediyor.Bu devletin en az 30.00 düşman kazanması demenin diğer adıdır. Doğuda aileler geniştir. Öldürülen kişiler ya birinin oğlu,birinin yeğeni özetle birilerinin akrabası. Ölen kişiyi tanuyan bilen en az 10 yakını vardır bunu 3.000 ile çarptığın zaman 30.000 yeni düşman demek. Oysa bir şekilde etkisiz hale getirilen bu kişileri devlet kazanmak için çaba sarf etseydi hem dış güçlerin oyununu bozacaktı hem de bu kadar yeni düşman edinemeyecekti.
Zordu ama Erdoğan ve Partisi halkı barışa inandırmıştı kimse bu süreç bozulacak diye beklemiyordu
Leyla Zana’da Selahattin Demirtaş’ta bir konuşmasında barış sürecini ancak Erdoğan gibi güçlü bir lider başarıya ulaştırabilir demişti. Erdoğan ve çalışma arkadaşları da ellerini değil gövdelerini taşın altına koyarak sürecin başarısız için çok çalıştılar. Ancak 7 Haziran 2015 seçiminden sonra her iki tarafta İNİSİYATİFİ Barış sürecini bozmak isteyen dış güçlere ve yerli işbirlikçilerin e terk ettiler.
Zararın neresinden dönersek kardır
APO ve PKK yönetilcileri bir ara silahlı unsurlarını Türkiye dışına çıkarmayı kabul emişler ve sürecin başlaması beklenirken ne olduysa oldu PKK güçlerini çekmek bir yana silah stoku yaparak düşmanca bir turum takındı. Hükümet bu durumları istihbarat raporları ile bildiği halde barış ve kardeşlik gibi değerli bir işin hatırı için bir çok şeye göz yumdu.
Bu aşamadan sonra Kamuoyu ve hükümet PKK,nın,KCK’nın,Kandilin,YDG-H’ın,YPG’ nin ve HDP’nin herkesi inandıracakları bir şekilde Türkiye içinde tek silahlı elemanımız kalmadı konusunda güvence verecekler ve hükümette buna karşılık bombardımanı durduracak ve yöre halkının yaralarını sarmaya başlayarak kaldığı yerden BARIŞ sürecini devam ettirecektir.
Bunun dışında yakın gelecekte başka bir çözüm yolu görülmemektedir.
Bugün itibari ile 3.000 den fazla PKK taraftarı,250 den fazla da Polis,asker ve sivil vatandaş hayatını kaybetmiş. Çözüm bulunmaz ise gelecek yedi ay içinde bu kadar daha insanımız hayatımı kaybetsin ?
Akil adamlar nerede ? Neden ses çıkarmıyorlar ? Ölmek ve öldürmek kimseye hiçbir şey kazandırmaz. PKK ölmek ile bitseydi 1984 den bu yana tükenmiş olurdu.
Gelin DIŞ güçlerin ve yerli işbirlikçilerine kanmayalım. İçimizdeki sorunu barış ile çözelim ve terör’e harcadığımız kaynaklarımızı üretim ve refahımıza ayıralım.
Barış olur ise enerjimizi ve gücümüzü kalkınmaya verebilirsek 2023 de milli gelirimizin bugünkünün iki misli olması zor değil.
Son söz PKK silahlarını bıraksın ve yüreklere ateş düşürmeyeceğini ifade etsin. TSK ve Hükümette virana olan bölgenin imarına zaman harcasın ve yaraları tamir etsin.
Biz bu der ve bunu söyleriz.
Kaynak : İstanbul Times Analiz Ekibi