<div style="margin: 0px; padding: 0px 0px 20px; font-size: 16px; line-height: 24px; background-color: rgb(241, 241, 241);"><span style="font-size: 12px;">Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) </span><a href="http://www.posta.com.tr/detayliara?q=e%C4%9Fitim" target="_blank" rel="nofollow" style="text-decoration: none; color: rgb(0, 0, 0); cursor: pointer; outline: 0px;"><span style="font-size: 12px;">Eğitim</span></a><span style="font-size: 12px;"> Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı Doç. Dr. </span><a href="http://www.posta.com.tr/detayliara?q=Tuncay" target="_blank" rel="nofollow" style="text-decoration: none; color: rgb(0, 0, 0); cursor: pointer; outline: 0px;"><span style="font-size: 12px;">Tuncay</span></a><span style="font-size: 12px;"> Dilci, özellikle ilkokula yeni başlayan çocukların ilk haftalarında velilerin daha dikkatli davranmaları gerektiğini söyledi. İlk haftalarda öğretmenler de dahil olmak üzere ailelerin çocukları korkutmaması, zorlamaması, kaygıya sevk etmemesi gerektiğini belirten Dilci, okulun baskı aracı olarak sunulmaması gerektiğini aktardı.</span></div> <div style="margin: 0px; padding: 0px 0px 20px; font-size: 16px; line-height: 24px; background-color: rgb(241, 241, 241);"><span style="font-size: 12px;">Dilci, çocuğun akademik başarısının önüne set çekmemek ve çocuğu daha öz güvenli yetiştirebilmek için okulun oyunlaştırılmış bir ortam olarak sunulması gerektiğini de dile getirerek bu durumun özellikle 1. ve 2. sınıf öğrencileri için geçerli olabileceğini anlattı.</span></div> <div style="margin: 0px; padding: 0px 0px 20px; font-size: 16px; line-height: 24px; background-color: rgb(241, 241, 241);"><span style="font-size: 12px;"><strong>ALTINDA YATAN NEDENİ ARAŞTIRIN<br /> </strong></span></div> <div style="margin: 0px; padding: 0px 0px 20px; font-size: 16px; line-height: 24px; background-color: rgb(241, 241, 241);"><span style="font-size: 12px;">İlkokula başlayacak çocuğun "somut işlemler dönemi"nde olduğuna işaret eden Dilci, şunları kaydetti: "Çocuk bu dönemde bilinç altını olduğu gibi çizdiği resme, yazı karakterine, ders çalışma stiline yansıtır. Hatta okula karşı tutum ve davranışlarını bu yollarla gözlemleyebiliriz. En bariz örnek ise çocuk 'Ben okula gitmek </span><a href="http://www.posta.com.tr/detayliara?q=istemiyorum" target="_blank" rel="nofollow" style="text-decoration: none; color: rgb(0, 0, 0); cursor: pointer; outline: 0px;"><span style="font-size: 12px;">istemiyorum</span></a><span style="font-size: 12px;">' diyebilir. Bunun altında yatan nedeni araştırmak lazım. Okula gitmek istememesinde öğrenme güçlüğü çekmesi, arkadaşlarıyla uyum sorunu yaşaması, arkadaşlarından baskı görmesi, akran istismarına maruz kalması, öğretmenin davranışları ya da ailelerin söyledikleri etken </span><a href="http://www.posta.com.tr/detayliara?q=olabilir" target="_blank" rel="nofollow" style="text-decoration: none; color: rgb(0, 0, 0); cursor: pointer; outline: 0px;"><span style="font-size: 12px;">olabilir</span></a><span style="font-size: 12px;">. Bu nedenle aileler çocukların söylemlerine dikkat etmeli."</span></div> <div style="margin: 0px; padding: 0px 0px 20px; font-size: 16px; line-height: 24px; background-color: rgb(241, 241, 241);"><span style="font-size: 12px;">Dilci, kız ve erkek çocukların davranışlarının 8 yaşından itibaren ayrışmaya başladığını, kızların ilk başlarda </span><a href="http://www.posta.com.tr/detayliara?q=okulda" target="_blank" rel="nofollow" style="text-decoration: none; color: rgb(0, 0, 0); cursor: pointer; outline: 0px;"><span style="font-size: 12px;">okulda</span></a><span style="font-size: 12px;"> daha uysal ve içe dönük davranışlar sergileyip sonradan açıldığını, erkeklerin ise okulda tepkilerini, kaprislerini ya da hoşgörüsüzlüklerini daha rahat dışa vurduğunu dile getirdi. Ailelerin kız çocuklarıyla erkek çocuklarını aynı kefeye koymadan yaklaşım göstermesini tavsiye eden Dilci "Kızlar içe dönük düşünürler, olumsuzlukları dile getiremezler" dedi.</span></div> <div style="margin: 0px; padding: 0px 0px 20px; font-size: 16px; line-height: 24px; background-color: rgb(241, 241, 241);"><span style="font-size: 12px;"><strong>GÜNÜNÜ NASIL ANLATTIĞINA DİKKAT EDİN<br /> </strong></span></div> <div style="margin: 0px; padding: 0px 0px 20px; font-size: 16px; line-height: 24px; background-color: rgb(241, 241, 241);"><span style="font-size: 12px;">Çocuklar okuldan geldikten sonra ailelerin onlarla iletişim kurması gerektiğine değinen Dilci, şöyle devam etti:</span></div> <div style="margin: 0px; padding: 0px 0px 20px; font-size: 16px; line-height: 24px; background-color: rgb(241, 241, 241);"><span style="font-size: 12px;">"Çocuk eve geldikten hemen sonra onu sorguya çeker gibi gününün nasıl geçtiği sorulmamalı. Yemek sırasında, normal sohbet esnasında konuşulmalı. Baskı ve kaygı oluşturacak sorgulamadan kaçınılmalı. Gününün nasıl geçirdiği, hangi derslerde sıkıntı yaşadığı sorulabilir. Aile bireyi kendisinin yapacağı bir şey olup olmadığını sormalı. Çocuğun gününü nasıl anlattığına da aile dikkat etmeli. Çocuk çok suskunsa aile içerisinde güvenli ve yeterli bir paylaşımın olmadığı anlaşılabilir. Çocuk aşırı şekilde kendini dışa vuruyorsa aileden aşırı toleranslı bir yaklaşım görüyordur. Yaptığı başarısızlıkları gizlemek adına onları kamufle etmek adına aşırı ses yükseltebilir."</span></div> <span style="font-size: 12px;"><span style="line-height: 24px; background-color: rgb(241, 241, 241);">Doç. Dr. Tuncay Dilci, ders çalışma konusunda velilerin çok keskin ifadeler kullanmaması gerektiğine de işaret ederek anne ve babaların çocuğun derslerine yardımcı olabileceğini ancak çocuğun sorumluluğunu alıp rol değişimine gitmemeleri gerektiğini sözlerine ekledi.</span> </span>