İstanbul Times hakkında

İstanbul Times’ın 4.yaş günü dolayısıyla gazetemizin İmtiyaz Sahibi Hüseyin Çetiner, yazar ve gazete personeline çiğköfte partisi verdi. Yaklaşık 4 saat süren kutlama sırasında tabii ki sadece çiğköfte, yaş pasta yemedik. Gazetenin dününü, bugününü ve geleceğini de konuştuk. “El birliğiyle İstanbul Times, bugünkü konumundan çok daha yükseklere nasıl taşınır?”ı görüştük, istişarede bulunduk…

Öncelikle şunu belirtmek istiyorum; yaygın basınla yerel basının çalışma koşulları arasında çok fark var. Yaygın basında çalışanlar branşlarına göre ayrılıyor. İç Haberler, Dış Haberler, Ekonomi, Spor gibi servislerde görev alan muhabirler bile farklı alanlarda haber yapıyor. Örneğin İç Haberler’de cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, bakanlıklar, siyasi parti, kültür-sanat, valilik-belediye, için ayrı muhabirler çalışıyor. Hatta bakanlıkların, siyasi partilerin muhabirleri bile ayrı... Sporda da öyle. Fenerbahçe’nin muhabiri ayrı, Galatasaray’ın muhabiri ayrı… Yaygın basında çalışma koşulları yerel basına göre o kadar farklı ki, habere giden muhabirin yanında ayrıca bir de foto muhabiri bulunuyor…

Alın size bir örnek; Yıl 1995 olsa gerek. Anadolu Ajansı’nda muhabir olarak çalışırken Bolu Kartalkaya’da bir ABD’li subay, oğlu ile birlikte kayak yaparken kaybolmuştu. Ankara’dan bu haber için Kartalkaya’ya hareket ettik. Yanıma foto muhabiri ve kameran da verildi. Kartalkaya’ya vardıktan sonra aracı geri gönderdik ve 3 gün boyunca arama çalışmalarıyla ilgili haberleri izlemek üzere Kartalkaya’daki lüks otelde konakladık. Yerel gazetede çalışan muhabirin bir aylık maaşını biz bir haber için harcamış olduk…

Yerel basındaki duruma bakacak olursak; bir çoğu muhabir bile çalıştıramıyor. Çalışanların ise “pestili çıkıyor” dersek yerindedir. Öyle branş, mıranş yok. Belediyedeki bir haberi izlemeye giden muhabir bir bakarsınız siyasi parti toplantısına ya da sporla ilgili bir toplantıya koşuyor…

Ya gazetenin finansı… O ayrı bir dert. Bazıları, hatta çoğu insan gazeteyi okuduktan sonra “çok güzel, helal olsun” der ama ne abone ne de reklam desteğinde bulunmayı akıllarına getirmez. Üstelik bazıları akıl vermekten de geri durmazlar, “şunu şöyle yapın, şu ayağınız eksik kalmış, yok sayfa sayısını yükseltin, tirajınızı arttırın” diye. Sormazlar “değirmenin suyu nerden geliyor?” diye…Velhasıl yerel basında çalışmak da zor, yerel basın sahibi olmak da…

İstanbul Times, işte bu zor şartlar altında çok güzel bir pozisyon yakalamış, İstanbul gibi bir metropolde sözü edilen, gündem oluşturan bir gazete konumuna gelmiştir. Yaygın basının merkezinde ayakta kalabilmek, tutunabilmek, ses getirebilmek takdire şayan bir başarıdır…

Bu başarının mimarı sayın Hüseyin Çetiner’i kutluyoruz. Hüseyin Bey, hedefi yüksek tutuyor. Bu düşüncesini o günkü kutlama sırasında bir kez daha anladık. Yerinde saymayı, “Bu kadar başarı yeter” demeyi kendine yakıştıramıyor. Tabii ki bu heyecan gazete çalışanlarını ve yazarlarını da etkiliyor.

6 Şubat 2012’de İstanbul Times’ın 5.kuruluş yıldönümünde daha farklı, daha güzel yerlerde olmasını diliyor ve başta Hüseyin Bey olmak üzere gazeteye emeği geçen herkesi kutluyorum…

[email protected]   Tel : 0212- 415 82 05

 

Editör: TE Bilisim