İstanbul Teknik Üniversitesi Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz, 1999 Marmara Depremi'nin olası İstanbul depremi riskini yüzde 15 artırdığını belirterek, "2004 sonrası yapılan çalışmalara göre İstanbul'da 30 yıl içinde deprem olma olasılığı yüzde 68. Bu olasılık yanılma payıyla neredeyse yüzde 100. Eğer Marmara'da İzmit'ten Mürefte'ye kadar olan fay bir defada kırılırsa depremin büyüklüğü 7.6 olur. Bu depremde 70-90 bin kişi ölür, 120-300 bin kişi ağır yaralanır. 60 bin bina tamamen yıkılır ve maliyeti 40 milyar ABD doları olur" dedi. Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin (TMMOB), 17 Agustos Kocaeli Depremi'nin 10'uncu Yılı dolayısıyla düzenlediği "Neler Yapıldı? Niye Yapılmadı" çalıştayı Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumu'nda yapıldı. Çoğu öğrenci ve akademisyen 200 kişinin gün boyu izlediği çalıştayda dört oturumda 10 yılda yapılan ve yapılmayanlar tartışıldı. Depreme, İstanbul Vali Yardımcısı Hikmet Çakmak katılırken yerel yöneticilerin ilgi göstermediği gözlendi. Prof. Dr. Okan Tüysüz, "Beklenen İstanbul Depremi ve Olası Etkileri" konulu konuşmasında, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda kırılmayan iki noktanın Marmara Denizi ve Muş-Karlıova olduğunu söyledi. "Bizler en kötüsünü söylemekle yükümlüyüz" diyen Prof. Dr. Tüysüz, "Türkiye dünyada deprem faturasını en çok ödeyen ülkelerdendir. 40 bin kişinin öldüğü 1939 Erzincan Depremi sonrası 100 kişi daha kaybettik. Bizleri yönetenler ne yaptı? Siyasi ve bireysel talan uğruna olumsuz, çarpık bir yapı oluşturduk" diye konuştu. Prof. Dr. Okan Tüysüz, İstanbul'un her şeye karşı şanslı bir kent olduğunu belirterek, "İstanbul'un zemini oldukça iyi, bir Adapazarı'na karşı çok iyi bir zemini var. İkincisi de, İstanbul'da etkin bir fay olmamasıdır" dedi. Prof. dr. Tüysüz, olası Marmara Depremi'nde tsunami riski de blundğunu belirterek, "Kuzey'de Çekmece- Silivri, Güney'de de Kapıdağ Yarımadası'nda 2 metrelik dalgalar oluşabilir" dedi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat da, Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada depremin olacağını belirtere, "Deprem yazgı ama ölüm değil. 1992 Erzincan Depremi sonrası Gölcük'e yerleşenlerden 500 kişi 1999 Depremi'nde öldü. Türkiye'de üç kuşaktan biri bir büyük depremi mutlaka yaşayacaktır" diye konuştu. changeTarget(document.getElementById("news_content"))