Devir üçkağıtçıların mirim
 
Merhaba değerli okurlarım. Bundan böyle yazılarımızla aranızda olacağız. Bana bu imkanı veren İstanbul Times Gazetesi yöneticilerine teşekkür ederim.
 
İlk yazım ile aranızdayım.
 
Bir yıl daha geride kaldı… geçen yılın yani 2012’nin bir muhasebesini yaptım… gördüğüm, duyduğum ve hissettiğim şu oldu ki bu devir yalancıların,kaçakçıların ve vurguncuların devri.
 
Basın sektöründe olduğumuz için bir çok ilginç olaya şahit oluyoruz…Bir bakıyorsunuz falan emniyet müdürlüğü kaçakçılıkla mücadele şubesi binlerce paket kaçak sigara yakalamış ve başarısını bizim aracılığımız ile üst makamlara ulaştırmak için bu anı görüntüleyip haber yapmamızı ister…
 
Bir bakıyorsunuz üç beş kafadar bir araya gelmiş naylon fatura ile devleti trilyonlarca lira zarara uğratan vergi kaçağı yaptıklarına şahit oluyoruz.
 
Bir bakıyorsunuz kaçak akaryakıt işinde kısa sürede servetine servet katan insanlar türemiş. Kısaca helal haram ayrımı yapmadan bir an önce köşeyi dönelim diyen insanlar almış başını gitmiş.
 
Öte yandan bizim gibi üç eş reklam ve abone geliri ile hayatını idame etmek zorunda olan fikir işçileri de yarı aç yarı tok yaşam savaşıveriyor.
 
Biz de her türlü hile ve desiseyi biliyoruz. En azında yıllardır bu işleri yapanları takip ediyoruz. Helal haram mefhumu olmazsa ve bizde halk tabiri ile indra Gandi yöntemini uygulasak belki basın aleminde bir sende kazandığımız parayı bu alemde bir günde kazanacağız ama başımızı rahat yastığa koymayacağız.
 
Bu durumumuzdan muzdarip değiliz ama eşimiz dostumuz sürekli bize indra Gandi yöntemlerle zengin olan zatı zerzevatı göstererek bakın işte millete para vara ama siz halen üç beş lira para kazanman pelinde e….k gibi koşuyorsunuz sözleri ağırımı gidiyor.
 
Bunlara şunu söylemek istiyorum biz de hakkımız olmayan bir kazancı alavere dalavere ile mi edinelim yoksa az da olsa alnımızın teri ile paramı kazanalım ?
 
Bir hikaye ;
 
Adamın birisi ölen kişilerin altın dişlerini almak için mezar soygunculuğunu iş edinmiş. Halk bu adamın oğlu için soyguncunun oğlu aşağıya soyguncunun oğlu yukarıya alay ederlermiş. Bu gençte ben öyle bir iş yapacağım ki bunlar babama rahmet okuyacak dermiş ve oda mezar soyguncusu olmuş ama babasından farklı bir şekilde bir de altın dişlerini aldığı kişileri kazığa geçirmeye başlamış. Babası ile alay edenler o en azında altın dişleri alıp gidiyordu bu ise bir de kazığa geçiriyor diyerek babasına rahmet okumaya başlayınca genç size babama rahmet okutacağımı söylemiştim demiş.
 
Ev çevremiz paramız çok yok diye bizi hor görmeyin ve eleştirmeyin…
 
Bazen başkası ile beni kıyaslayıp onun parası çok senin niye az diyenlere yukarıdaki hikayeyi ithaf etmek istiyorum…
 
Çok para sahibi olmak için çok çalışmak yetmiyor. Allah herkesin kazancını farklı vermiş.demek ki bizim kazancımızı az onunkini çok vermiş deyip taksimata razı olup hayata zevk almak varken sürekli maddiyatta kendiden zengini görüp hayatı ızdıraba çevirmenin ne anlamı var ?
 
Sonuç olarak basit düşünen insanlara göre gelirini kate kuleden elde edip paraya para demeyenlerin hayatları sorunsuz ve renkli görülebilir ama aslında bunların başlarını huzurlu bir şekilde yastığa koyamadıklarını ben biliyorum ama benim gelirimi bunlarla karşılaştıran çevrem de bilse iyi olur….
 
İstanbul Times / Gölge Adam