Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, Marmara Belediyeler Birliği Basın Platformu tarafından düzenlenen seminerde, kentsel dönüşüm çalışmalarına yer vermeyen basına sitemde bulunmuş ve “Küçükçekmece’de, halka rağmen değil, halkla birlikte çözüm ürettiğimiz çok başarılı bir kentsel dönüşüm çalışması yaptık. Ancak bizim projemize medyada yer verilmedi” demiş.  

Çok sayıda haberi basında yer alan Aziz Yeniay, “bir haberi es geçildi” diye hemen çuvaldızını basına batırmaya başlıyor…  

Aziz Bey’e tavsiyemiz; iğneyi önce kendine bir batırmayı dene! 

Medya ile arana set koyarsan böyle sitem etmeye hakkın olmaz, olamaz… 

Şifreli konuşmuyordum, anlatayım dinleyin haklı olup olmadığıma siz karar verin… 

Yaklaşık 9 ay önce Küçükçekmece’ye taşındık. Başkan Aziz Yeniay ile ilgili kimisi “kendini çok beğenmiş biri, burnundan kıl aldırmıyor” dedi. Kimisi de “Başkan çok alçak gönüllü, iyi bir insan” iddiasında bulundu... 

Gazetecilerin en önemli özelliklerinden biri şüpheci olmalarıdır. İyi bir gazeteci, kimse hakkında ön yargılı olup kötü düşünmemeli ama şüpheyi de elden bırakmamalı. Çünkü yaptığınız haber veya yorum bir kişiyi ilgilendirmiyor, yüzlerce, binlerce okuyucuyu, izleyiciyi etkiliyor. Dolayısıyla gazeteci görevini yaparken ince elemeli sık dokumalı… 

Biz de öyle dedik... “Sayın Başkan Yeniay’ı yakından tanıyalım, en azından bir çayını içelim, 5-10 dakikalık bir görüşmede edindiğimiz izlenime göre hareket ederiz” diye düşündük.  

Aradık Küçükçekmece Belediyesi’nin Özel Kalem Müdürlüğü’nü. Müdür Ömer Bey’e aktardık görüşme talebimizi. O da sekreter hanıma yönlendirdi, not alındı. Sanırım 2 aydan fazla bir süredir, kimse dönmedi bile. Hiç olmazsa “Başkanımız çok yoğun görüşmeniz mümkün değil” ya da “6 ay sonra size randevu verebiliriz” denilebilirdi… 

“Bazı belediyelerde kötü niyetli, başkanı güç duruma düşüren birileri olabiliyor. Acaba Küçükçekmece Belediyesi’nde de böyle ayak oyunlarına girişenler mi var? Bu yüzden görüşme talebimiz Başkan Aziz Yeniay’a haber verilmemiştir” şüphesini de aklımıza getirdik.  

İyi niyetimizle kalkıp aynı konuyu Basın Müdürü Fesih Bey’e de ilettik. Aradan iki hafta geçti, yine ses seda yok…

Şimdi kalkıp Başkan Aziz Yeniay’ın basına sitem etmeye hakkı var mı, yok mu, siz söyleyin. 

Başkan Bey; daha fazla yazıp çizip ne sizi, ne de kendimi üzmek istemiyorum. Yazımın başlığında vurguladığım mesaj çok açık. Anlamak isterseniz, bu size yeter. Anlamasanız, davul-zurna da çalsak para etmez…