<div style="margin: 0px; padding: 0px 0px 20px; font-size: 16px; line-height: 24px; background-color: rgb(241, 241, 241);">Üsküdar Üniversitesi Nöropsikofarmakoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Tayfun Uzbay, aşırı kahve tüketimi ile ortaya çıkan kafeinizm sendromunun sinirlilik, düzensiz<a href="http://www.posta.com.tr/detayliara?q=Kalp" target="_blank" rel="nofollow" style="text-decoration: none; color: rgb(0, 0, 0); cursor: pointer; outline: 0px;">kalp</a> atışları ve iştah kaybına neden olduğunu söyledi. <br /> <br /> Prof.Dr. Uzbay, günde 5-10 fincandan fazla kahve tüketimi ile kafeinizm sendromunun ortaya çıktığını belirterek şunları söyledi: "Duyarlı bireylerde kulaklarda aşırı çınlama, orta derece delirium (akut beyin yetmezliği) ve aşırı eksitasyon gibi belirtilerle karakterize duyusal bozukluklara neden <a href="http://www.posta.com.tr/detayliara?q=olabilir" target="_blank" rel="nofollow" style="text-decoration: none; color: rgb(0, 0, 0); cursor: pointer; outline: 0px;">olabilir</a>. Bu belirtiler anksiyete (kaygı) belirtilerine benzer ve ortaya çıkan sendrom ‘kafeinizm’ olarak tanımlanır. Kafeinizm Sendromu <a href="http://www.posta.com.tr/detayliara?q=genellikle" target="_blank" rel="nofollow" style="text-decoration: none; color: rgb(0, 0, 0); cursor: pointer; outline: 0px;">genellikle</a> günlük 1000 mg’ın üzerindeki dozlarda sıklıkla rastlanan bir durumdur. Bu dozda kafein miktarı, <a href="http://www.posta.com.tr/detayliara?q=y%C3%BCzde" target="_blank" rel="nofollow" style="text-decoration: none; color: rgb(0, 0, 0); cursor: pointer; outline: 0px;">yüzde</a> kızarma, sinirlilik, düzensiz kalp atışları, iştah kaybına sebep olabilir. Bu belirtiler oluştuğunda kafein tüketimini kesmek gerekir."<br /> <br /> <strong>YOKSUNLUĞU BAŞ AĞRISI YAPIYOR</strong></div> <div style="margin: 0px; padding: 0px 0px 20px; font-size: 16px; line-height: 24px; background-color: rgb(241, 241, 241);">Kafein yoksunluğuna yönelik en sık karşılaşılan sorunun baş ağrısı olduğunu belirten Prof. Dr. Uzbay, “Buna ilave olarak uyuşukluk, <a href="http://www.posta.com.tr/detayliara?q=enerji" target="_blank" rel="nofollow" style="text-decoration: none; color: rgb(0, 0, 0); cursor: pointer; outline: 0px;">enerji</a> azlığı ve yorgunluk, iş motivasyonunda bozulma, özgüven ve kendini iyi hissetme duygusunda azalmanın yanı sıra sinirlilik, çabuk öfkelenme, bulantı, soğuk ve sıcak basmaları, kaslarda <a href="http://www.posta.com.tr/detayliara?q=A%C4%9Fr%C4%B1" target="_blank" rel="nofollow" style="text-decoration: none; color: rgb(0, 0, 0); cursor: pointer; outline: 0px;">ağrı</a> ve sertlik hissi gibi istenmeyen birçok etki kullanış sıklığı, kullanılan doz ve kişinin bireysel özelliklerine bağlı olarak çıkar.” dedi.</div> <div style="margin: 0px; padding: 0px 0px 20px; font-size: 16px; line-height: 24px; background-color: rgb(241, 241, 241);"><img alt="" src="http://i.posta.com.tr/editor/ER/2016/02/02/fft31_mf7555129.Jpeg" style="margin: 0px 10px;" /><br /> <br /> Prof. Dr. Tayfun Uzbay, günde 600 mg doz gibi yüksek doz kafeinin 6-14 gün arasında kullanılmasının “kafeine fiziksel <a href="http://www.posta.com.tr/detayliara?q=ba%C4%9F%C4%B1ml%C4%B1l%C4%B1k" target="_blank" rel="nofollow" style="text-decoration: none; color: rgb(0, 0, 0); cursor: pointer; outline: 0px;">bağımlılık</a> gelişimi için yeterli bir süre” olduğunu belirterek “Bağımlılık gelişen kişilerde yoksunluk semptomları 12-24 saat içinde ortaya çıkmaya başlar ve 20-48 saatte en şiddetli seviyesine ulaşır.” dedi. <br /> <br /> <strong>AŞIRI TÜKETİME DİKKAT!</strong></div> <div style="margin: 0px; padding: 0px 0px 20px; font-size: 16px; line-height: 24px; background-color: rgb(241, 241, 241);">Kafeinin anksiyete (kaygı) ve panik atak öyküsü olanlarda anksiyeteyi ve panik atakları tetikleyebildiğini de belirten Prof. Dr. Uzbay, “Bununla beraber aşırı düzeyde tüketilmedikçe normal dozlarda alınan kafeinin anksiyete ve panik atak üzerine önemli bir yan etkisi yoktur” dedi.<br /> <br /> <strong>GEBELİKTE MİKTARI AŞMAYIN</strong></div> <span style="font-size: 16px; line-height: 24px; background-color: rgb(241, 241, 241);">Prof. Dr. Uzbay, gebelik döneminde sürekli olarak kahve tüketilmesinin düşük riski yaratabileceğine dikkat çekerek “Günlük kafein tüketimi 300 mg’ı aştığında fötal gelişimi etkiliyor ve düşük riski oluşabiliyor. Emziren annelerde kafein süte geçerek bebek için </span><a href="http://www.posta.com.tr/detayliara?q=tehdit" target="_blank" rel="nofollow" style="font-size: 16px; line-height: 24px; text-decoration: none; color: rgb(0, 0, 0); cursor: pointer; outline: 0px;">tehdit</a><span style="font-size: 16px; line-height: 24px; background-color: rgb(241, 241, 241);">oluşturabiliyor. Sonuç olarak gebelik ve </span><a href="http://www.posta.com.tr/detayliara?q=emzirme" target="_blank" rel="nofollow" style="font-size: 16px; line-height: 24px; text-decoration: none; color: rgb(0, 0, 0); cursor: pointer; outline: 0px;">emzirme</a><span style="font-size: 16px; line-height: 24px; background-color: rgb(241, 241, 241);"> dönemlerinde kafein tüketiminden ve kafein içeren içecek ve yiyeceklerden durmakta yarar var.” önerisinde bulundu.</span>