Allah Başbakanı korusun

Sene 2001 veya 2002 tam emin değilim ama Ak Parti kurulmuş ancak daha yeni yeni teşkilatlanmasını yapıyor.Genel başkan önderliğinde İstanbul’da yapılan ilk büyük salon toplantısını Bakırköy Mavi Marmara et lokantasında yapmıştı.O zaman genel başkan  Erdoğan’a herkes rahatlıkla dokunup fotoğraf da çekebiliyordu.Ben de o zaman henüz üç dört yaşlarında olan iki kızımla birlikte Mavi Marmara et lokantasında birkaç kare fotoğraf çektirmiştik.

Erdoğan halk ile o kadar iç içe yaşıyordu ki o zaman henüz çiçeği burnunda aktif ve pratik bir mahalle başkanıydım.Ajandama şunu yazmışım “Allah başbakan’ı korusun”

Ben ve arkadaşlarım başbakan’ın şiir okuduğu için zindan’a atılmasına isyan ediyorduk.

Bir yandan da bu zindan hayatından sonra Hazreti Yusuf misali bir çok kapının da Recep Tayip Erdoğan’a açılacağını görüp hissediyorduk.

O zaman sokaklarda yaptığımız afişleme ve bayraklama çalışmalarında bizimle alay edip muhtar olmayacak adamın partisi için çalışılır mı diyen bir çok kimsenin kaderin bir cilvesi olarak bugün Ak Parti’nin en zirve noktasına kadar tırmanmalarını görünce bedel ödeyen biz ve arkadaşlarımızın kaderine terk edilmiş olması beni üzüyor.

Ben ve 2 arkadaşımız 20 Mart 2004 yılında Kazlıçeşme de yapılan Mitingin tertip komitesi üyesi olduğumuz için mitingi zamanında bitirip alanı bizden sonra miting yapacak olan CHP. ye teslim etmediğimiz için hakkımızda açılan davada HAPİS Cezası aldık.

Bu iki arkadaşım gibi bugün o vakit maddi ve manevi bedel ödeyen bir çok dostumuz ama öyle ama böyle bir şekilde sistem dışına itilmiş oldu.

Hiç bir yetkili bize sade ve basit bir geçmiş olsun bile dememişti.Nereden nereye diyerek bu bölümü kapatmak isterim.

Firavunlaşmak,Karunlaşmak,Belamlaşmak

Has Parti Genel Başkanı Prof.Dr.Numan Kurtulmuş bir çok konuşmasında bu üç cümleyi sık sık kullanır.Siyasette bu üç sihirli kelimeye teslim olmadığınız sürece büyük sıkıntılar yaşanmaz diye düşünüyorum.Tabi yarın seçim olsa Numan hoca’nın partisinin barajı aşıp aşmayacağını ben söylemeyeyim ama seçmen çoktan bu seçim’in AK PARTİ ve CHP arasında geçeceğini söylüyor.Yaygın bir görüş MHP’nin kemik oyu zaten % 8 baraj sorunu yok dese de Referandum’daki HAYIR oyu ,Fetullah Hoca ile alakalı açıklamalar  ve son kaset skandalları sıkıntı yaratmış olabilir.Gerçi ben kötülüklerin kapatılmasından yanayım ama internet denilen icat sayesinde birisi hemşehrim olan eski il başkanı İhsan Barutçu olmak üzere MHP 4 tane önemli oyuncusunu kasetlere kurban verdi. MHP bana göre halen bıçak sırtında 9 ile 13 arası bandında gidip geliyor.Bu aşamadan sonra MHP’nin hataya tahammülü yok. PİSKEVİT polemiği de ayıptır günahtır.Devlet Bahçeli saray dili ile değil halkın dili ile konuşmuştur.Bunu büyütüp işi magazinleştirmektir.Anadolu bir çok kişi Piskevit diyor.Bunu büyütüp buradan MHP yi zayıflatmayı düşünmek doğru değil.

Demedi demeyin

İstanbul geneline yerel gazete yayını yapan bir çok meslektaşım sık sık bana laf atarak senin partin kurulduğu günden bu yana bize bir çay bile ısmarlamadı diyerek Ak Partinin kendilerini önemsemediklerini ifade ediyorlar.

Ben üzerime düşeni yaparak bu sıkıntı ve endişelerimi gerek yazılarımla  gerekse de ikili ilişkilerimde partinin üst düzeyine iletmeye çalıştım ama başbakan’ın aksine halen gönüllere hitap edemeyen Ak Partiler var.Bunların içinde Belediye başkanları,ilçe başkanları da var.Başbakan Erdoğan'ın Ustalık dönemini de kullanmak adına bu seçimde birinci parti olmak için harcadığı çabanın % 20 ini harcamayan bir çok kişi ne yazık ki başbakan’ın siyasi sermayesinde yemektedir.

Vekil adayları ikiye ayrılır. A- Bir önceki seçimde alınan il genel meclisi oylarına göre bu oyu almamız halinde biz zaten kesin meclise kapağı atarız diyerek dostlar alışverişte görsün kabilinde sembolik esnaf ziyaretlerine katılan BİZ  Zaten Kazanıyoruz diyenler.

B-Biz bir önceki seçimde aldığımız oy kadar alsak nasılsa ben kazanamıyorum deyip yine partimle aram bozulmasın 2.5 sene sonra belediye seçimleri var ne olur ne olmaz deyip bir sonraki seçim için pusuya yatanlar var. Bu tür düşünen adaylar her partide mevcut.

Avrasya Hospital teknolojiye de yatırım yapıyor

Kısa bir süre önce FESHANE’de yapılan HEMFEST fuarı için İstanbul’un tüm ilçelerine binlerce duyuru pankartına sponsor olan AVRASYA Hospital yaygınlaşan bilgisayar kullanımı nedeni ile her gün sayıları artan göz hastalıkları ile alakalı hasta sayısında artış olduğu için bir çok dernek ve vakıf hastanelerle anlaşarak şehrin en işlek mekanlarına sistemlerini  kurarak ücretsiz göz taraması yaparak gözlerinde sorunları olanları uyararak tedavilerini yapmalarını söylüyorlar.Haber merkezimizde arkadaşlarımız Avrasya Hospital’in 0-4 yaş çocuklarının göz taramasını yaptıkları bir makineyi hizmete aldıkları ile alakalı haber çalışması yaparken makine dikkatine çekti.Hemen Avrasya’ya giderek Göz hastalıkları uzmanı Dr.Kemal Yıldırım ile konuştum. Makine kendisi küçük yaptığı iş büyük.Bilgisayar’a bağlı olan makineyi biraz uzakta duran çocuğun gözlerine tuttuğunuz an hem çocukların dikkatine çeken bir oyuncak gibi ses çıkarıyor hem de gözlerde sorun olup olmadığını bilgisayara yansıtıyor.Bu teknolojik aletlerin ve Avrasya Hospital’in tecrübeli hekimlerin bilgileri birleşince ortaya sağlıklı bir teşhis çıkmış oluyor.Avrasya’nın sahip ve idarecilerinin sağlıkta kazandıklarını yine sağlığa yatırmaları çok güzel bir düşünce.  Çocukların göz muayenesi artık ızdırap olmaktan çıktı.Çocuklarının göz sağlığına önem veren tüm ebeveynler herhangi bir rahatsızlık çıkmadan da bu teknoloji harikası cihaz ile evlatlarının göz sağlığını kontrol etsinler diyorum.

Metin Külünk farkı

Hani büyüklerimiz derler ya bir işi kendine dert edinmedin mi o işte hayır çıkmaz diye. İstanbul’da adaylar belli olduktan sonra bir çok partinin alan çalışmalarına katıldım.Ak Parti birinci bölge adayı Metin Külünk tamamen benim olmadığım yerde kimse yoktur mantığı ile 1.Bölge SKM.nin kendisine verdiği programlar dahilinde bölgesinin ilçelerini Şile'nin en ücra köyü de dahil 2.kez turladığını kendi gözlerimle gördüm.

Ak Partin tüm adayları böyle samimi ve ihlaslı bir şekilde çalışsalar İstanbul sandık sonuçları daha farklı olabilir.Bazı kişiler Sayın Külünk’e  kaçıncı sıradasın diye sordukları zaman 14.sırada olduğu halde bölgesinin en son sırası olan 30.sıradayım dediğini biliyorum.

Nasılsa ben 14.Sıradayım ben den sonra tufan Mirasım şişkoya mantığı kesinlikle yok.İşte buna samimiyet denir demekten başka aklıma bir şey gelmedi.Üçüncü bölgede de Bülent Turan çok samimi ve ciddi bir çalışma yapıyor.Öyle adaylar var ki ismi lazım değil.Açtığı seçim bürosu için ekibimiz ile birlikte programını takip ediyoruz.Manşetten haberini giriyoruz tam sayfa renkli bir çalışma yapıyoruz.Gazete çıkınca bürosuna götürüp bırakıyoruz.Bu çalışma gayet güzel olmuş 4/5 balya gazete satın alarak seçim çalışmamızda kullanalım inceliği göstermediği gibi kardeşim elinize emeklerinize sağlık gibi basit bir sözü bile söylemeyerek çalışma arkadaşlarımın şevkini kıran bir çok aday mevcut.

Normalde adayı sevmezsek ve partisine saygı duymazsak belki o haber manşetten de verilmeyebilir tam sayfa yerde ayrılmayabilir.Bizim çam sakızı çoban armağanı diyerek destek amaçlı en güzel yerde geniş şekilde verdiğimiz haberlerin GÜME gitmesi şevkimizi kırıyor.Neyse Arif olan UNDERSTAN ! diyerek bu konuyu daha fazla uzatmayalım yoksa ucu başka yerlere gidiyor bu işin.İnsan şükretmeyince ALLAH,teşekkür etmeyince  de kul vermezmiş.

Marmara Forum Park yönetmeliğini hiçe saydı

Yönetmeliklere göre AVM.lerin müşteri ve otopark kapıları ana cadde ve yollara direk açılamaz hükmü varken Bakırköy'ün kalbine Paslı bir hançer gibi saplanan  Marmara  Forum AVM.bu hükmü hem müşteri girişinde hem de otopark girişi için ihlal etmiş. Küçük bir işyeri böyle bir ihlal yapsaydı hem İBB  hem de BAKRİRKÖY Belediyesi anında müdahale ederdi.Söz konusu kurum Hollanda ve İngiliz  olunca akan sular duruyor.

Hüseyin ÇETİNER 

Editör: TE Bilisim